Sansür perdesi*

26 Temmuz 2013, 18:39

Osmanlı İmparatorluğu’nda tüm gazeteler sansür memurları tarafından kontrol ve denetimden geçirildikten sonra yayınlanıyordu. İkinci Meşrutiyet’in ilanıyla bu uygulamaya son verildi.

1946 yılında kurulan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bu günü Basın Bayramı adıyla kutlamaya karar verdi.

Yani sözde basında sansürün kaldırıldığı bu gün, bayram değil, seyran değil. Yalnızca sansür memurlarının uygulamasına son verildiği gün.

Türkiye Gazeteciler Sendikası verilerine göre yalnızca Gezi eylemleri sırasında 21 gazeteci işten atılmış ve 37 gazeteci istifaya zorlanmıştı..

Hal böyleyken Reuters muhabiri Birsen Altaylı’nın Başbakan Erdoğan’a gazetecilik gereği sorduğu soru sonrası yaşadığı sosyal medya kaynaklı linç girişimi hala hafızalarımızda.

Bir gazetecinin yalnızca gazetecilik görevini yerine getirdiği için bir kesim tarafından kahraman ilan edildiği şu günlerde basında sansürün kaldırılmasından nasıl bahsedebiliriz?

Çanakkale Gazeteciler Cemiyeti’nin gönderdiği haber metnini okudum.

Çanakkaleli gazetecilere göre basında sansür olmadan geçen 105 yılı kutlamışlar. ÇGC Başkanı Burak Gezen Atatürk Anıtı’na çelenk sunduktan sonra ölmüş gazetecilerin anısına saygı duruşu yapılmış.

Sayın Gezen ve beraberindeki cemiyet üyelerine şunu hatırlatayım.

Çanakkale Valisi vergi kayıtlarımızı hukuksuz bir şekilde inceleterek, Bigazete’yi tehdit ettiğinde; bir tek gazeteciden, meslek örgütünden ses çıkmamıştı. Çanakkale Valiliği’nin Bigazete’yi suçladığı açıklamayı aynen yayınlayan Çanakkaleli gazeteciler, ilk açıklamanın sehven olduğu ile ilgili ikinci açıklamayı her nedense yayınlamayı tercih etmemişlerdi.

Yalnızca Çanakkale Merkez İlçe’de yayınlanan gazete nüshalarını göremediğimiz için biz de görmemiş olabiliriz. İnternet sitelerinde haberin ikinci bölümüne raslamadım. En azından objektif habercilikten bahseden sayın Gezen, Bigazete’yi arayıp sormamıştı.

Çanakkale Merkez İlçe’yi Çanakkale’nin tamamı kabul eden anlayış daha ne kadar devam eder bilmiyorum. Açıkçası merak da etmiyorum.

Merak ettiğim soru şu:

Çanakkale Gazeteciler Cemiyeti nezdinde Çanakkaleli gazeteciler, yaşayan gazeteciler için de saygı göstermeyi tercih etmez mi acaba?

(*Sansür Perdesi: Sagopa Kajmer’den. Tavsiye ederim, dinleyin.)