Yunan seçimlerini Midilli’de yaşadım

25 Haziran 2012, 09:54

Yunanistan'da 17 Haziran Pazar günü yapılan seçimler Euro bölgesinin geleceği için bir dönüm noktasıydı. Korkulan olmadı ve halkın nefret ettiği kemer sıkma önlemlerinden, Euro'da devam etmekten yana olan partiler çoğunluğu sağladı.

Ve biz de Pazar günü Midilli adasındaydık. Pek bir seçim havası görünmüyordu ortalıkta… Sabah saat 10.00 civarı kafeler, dükkanlar açıldı ve saat tam 13.00'de kahveci yanımıza geldi, “Ben gidiyorum parayı öder misiniz” dedi. Verdik tabii, hava çok sıcaktı, asmalı kahvenin gölgesinde oturmaya devam ettik, kentin meydanında…

Bir süre sonra Midilli'nin merkezinde tek tük insan kaldı… Eşiyle birlikte dükkan dükkan dolaşarak, yüksek sesle hararetli siyasi tartışmalar yapan Yunanistan Komünist Partisi Midilli örgütünün yöneticilerinden biri de onlar arasındaydı.

Adam, dükkanlara giriyor ve esnaf ile konuşmaya başlıyordu. Kısa bir süre sonra, dükkandan hararetli tartışma sesleri geliyordu. Tabii ki anlamıyorduk neler konuşulduğunu… Ama esnafın adamla tartışmasından; halinden pek memnun olmadığı ve Komünist Parti gibi muhaliflerden de beklentilerinin daha yüksek olduğunu tahmin edebiliyorduk. Midilli'de seçimle ilgili tek gözlemim bu…

Bir de orada tanıştığımız ve dedesi Ayvalıklı olan Georgios, yıllardır Yeni Demokrasi ve PASOK'a oy attığını artık yenileri denemek gerektiğini söyleyerek radikal sol ittifak Syriza'ya oy vereceğini söyledi. Ben de “İyi fikir, ama Euro'dan çıkmamalı Yunanistan… IMF ve AB ile pazarlık yaparak kemer sıkma politikalarını gevşetirseniz iyi olur” diye bilmişlik yaptım. Bu arada Georgios'un kendine Ayvalık'ta bir ev aldığını ve emekli olunca burada oturacağını ekleyeyim.

Bir de şu var; Yunanlı seçimler ve politikadan çok, Avrupa Futbol Şampiyonası ile ilgili… Rusya'yı o kötü futboldan sonra 1-0 yendikleri maçın ardından yollar aynı bizde olduğu gibi bayraklarla donatılmış otomobil ve motosikletlilerle doluydu. O akşam yemek yediğimiz restorandaki garson, maçı seyretmekten bize ve diğer müşterilere hizmet edemedi. Sonra Kordon'da yürüyüş yaptık, bütün cafe'lerde maç sonuçlarıyla ilgili yorumlar ve tekrar pozisyonları seyrediliyordu. Kimsenin bu hayati seçimlerle ilgilendiği yoktu.

Seçime katılmayanların yüzde 37.5'lik oranı, Yeni Demokrasi'nin aldığı yüzde 29.6'dan bile yüksek. Midilli yüzde 46.6 ile seçime katılmayan en yüksek şehirlerden biri. Midilli'de de Yeni Demokrasi kazandı.

Euro krizinin kitabını yazacak olanların seçimleri önemli konu başlığı yapacakları muhakkak… Çünkü üç yıldır süren borç krizini radikal bir planla çıkmaza sokacak, Yunanistan'ın Euro'dan çıkmasıyla sonuçlanacak kaotik olaylar zincirine yol açacak bir hükümet ihtimali vardı.

Ancak böyle olmadı. Kemer sıkma paketlerine karşı olan radikal sol Syriza hareketi kazanmadı. Syriza yüzde 26.9 oy aldı, sosyalist Pasok ise yüzde 12.3… Koalisyon hükümetini, AB ve IMF'nin paketlerine daha sıcak bakan Yeni Demokrasi Partisi'nin lideri Antonis Samaras, Pasok ile birlikte kurdu. Sorunlar çözüldü mü? Tabii ki hayır, daha gidilecek çok yol, alınacak çok zorlu kararlar var.

İşin kötü ve karamsar tarafı ise şu; Euro Bölgesi'nde çok şey değişmedi, iyiye giden pek bir şey de yok. Yeni hükümet kemer sıkma karşıtı olmasa da Yunanistan bir süre daha belirsizlik döneminde kalacak. Almanya liderliğindeki AB kreditörleri ile Yunanistan yeni kemer sıkma paketi ve kurtarma fonları konusunda bilek güreşi yapmaya devam edecek. Yunanistan'ın Euro üyeliği hala tartışma konusu olacak.

Önemli olan şu Yunanistan reformları uygulayabilecek mi ve Berlin'i mutlu edecek mi? Yunanistan'da reformlardan yana bir hükümet kurulsa bile ülkenin yılsonuna doğru Euro'dan çıkma ihtimalinin hala güçlü olduğu büyük bir çoğunluk tarafından kabul ediliyor.