Yünlüler

23 Nisan 2012, 19:02

Merhaba. Ben Kanal Kedi’nin ucuz televizyon filmlerinde oynayan kötü adamım. Genelde top sakal bırakıyorum. Kötü adamlara top sakal yakışıyor.

Role göre bazen, çoğunlukla beyaz kadın ticareti yapanların taktığı altın zincirlerden takıp - açık yaka gömlek giyiyorum, bazen de kırmızı ceket – mavi gömlek – beyaz pantolon üçlüsünü giyip izleyiciye, ‘‘ben bu dandik televizyon filminde kötü adam rolünü oynuyorum, sakın benden iyi davranışlar beklemeyin’’ demeye çalışıyorum.

Arada Zamanyolu Tv dizilerinde de oynuyorum. Oradaki diziler hem teknik açıdan, hem de verdikleri para bakımından daha iyi. Daha iyi dediğime bakmayın, kötünün iyisi işte. Ama yaptıkları işi abartmasalar daha da iyi olacak. Geçenlerde Özel Yetkili Zamanyolu Tv Mahkemesi’nde, tanık komşu rolünü oynadım. La adamlar ne kadar ciddiye alıyorlar işi. Bir ara kendimi cidden mahkemede sandım.

Yok efendim ben o dizide oynamam, bu programda alkışçılık yapamam, kesinlikle öpüşmem gibi kırmızıçizgilerim hiç olmadı. Para nerede, ben oradayım. Geçen yıl yaklaşık üç ay kadar Trash Tv’de, Tarçın Abi’nin programına alkış sever olarak katıldım. Ardından kısa bir süre evlilik programlarında yorumculuk yaptım.

Bugüne kadar oynamış olduğum televizyon filmlerinde rol gereği, 12 defa çarpılmışlığım, 17 defa da pişman olup vazgeçmişliğim var. Yavaştan tanınmaya da başladım. İnsanlar sokakta beni gördüklerinde, o hafta dizide çarpılmışlığıma ya da pişman olup vazgeçmişliğime göre ya tiksinen ya da içlerinden, ‘‘efferin çocuğa, nasıl da doğru yolu buldu’’ dediklerini belli eden gözlerle bana bakıyorlar.

Bir ara o kadar aç kaldım ki, ‘‘birazcık daha aç kalıp, belki sonunda ödülü kazanırım’’ diye düşünüp, Oy Farfara’ya katıldım. Orada da dikiş tutturamadım. 1,5 ay aç kalıp, eve döndüm yine. Oy Farfara Yünlülere – Kömürlülerin hayatımda değiştirdiği tek şey; bugüne kadar anne – babamın gözünde oğulları olan Cemşit, ablamın gözünde kardeşi olan Cemşit, bakkal Namık Abi’nin gözünde ise müşteri Cemşit iken, bundan sonra Oy Farfara Cemşit olarak anılmaya başlamam oldu. İşin en garip tarafıysa, adaya gidene kadar Metallica dinleyen adamken, ada da şarkıcı Koğuş’a ‘‘abi ne olur ‘damsız’ adlı şarkını söyle’’ diye yalvarmam oldu.

Evet, Oy Farfara adasından elendim ama hayat her şeye rağmen devam ediyor. Yarın saat 11’den – 1’e kadar evlendirme programında bilirkişilik yapacağım. Ardından da 13. defa çarpılmak üzere dizi setine gideceğim. Sabah erken kalkmak zor oluyor. Şu Lahmacun tekrar kutu açtırmalı bir program yapsa da, üç beş kuruş bir şey kazansak bari.