İskender'in vizyonu bizim yöneticilerde de olsa...

11 Mayıs 2013, 10:36

Çanakkale’de Truva var. Özellikle Avrupa’da Truva’yı bilmeyen yoktur. Homeros’un destanlarında geçmesinden dolayı... O nedenle tanıtıma o kadar gerek yok. İyi kötü bir şeyler de yapılıyor.

Ancak acilen antik kenti daha iyi hale getirmek lazım. Gezenin pişman olmaması için daha fazla kazı, tarih, bilgi vs. gerekiyor. Müze de olacak. Tabii her gelen bakan bir öncekinin projesini iptal edip, yenisini yapmaya kalkmazsa...

Ama ya Biga? Bence Biga’nın elinde çok önemli bir koz var.

Yöneticiler farkında değil. Ya da önemsemiyorlar. Oysa tarihin en önemli savaşlarından biri burada yapılmış. Granikos Savaşı’ndan söz ediyorum. Büyük İskender’in dünyayı fethe çıkarken, yaptığı ilk savaştır. Milattan önce 334 yılında olmuştur. 22 Mayıs’ta… Yani bundan 2.347 yıl önce.

Malum, Karabiga yakınlarında, Biga Çayı’nda (Granikos) gerçekleşmiştir. Önemli bir tanıtım fırsatıdır. Tarihe meraklı turistler için cazibe noktasıdır.

Ama biz ne yapıyoruz? Sadece yamuk bir tabela var. “Granikos Savaş Alanı” diye... Karabiga’ya giderken görürsünüz.

Oysa neler yapılabilir? Önce tanıtım tabii ki... İngilizce ve diğer dillerde broşürler bastırılır. Granikos Savaşı ve öyküsü anlatılır, internet sitesi kurulur. Biga ve Karabiga Belediyesi’nin ve Kaymakamlığın internet sitesinde ayrıntılı ve görsel malzemeli yer verilebilir.

Ayrıca savaş alanında, bir turizm bürosu kurulabilir. Burada enformasyon amaçlı broşür ve kitapçıklar dağıtılır. Granikos Savaşı’nı temsil eden hediyeler, eşyalar bulunabilir.

Birazcık yatırımla temsili savaş alanı kurulabilir. İskender’in Ordusu ve Persler resimlerle veya maketlerle canlandırılabilir. Bir Büyük İskender heykeli dikilebilir. Turistlerin nefes alacağı denize nazır bir kafe kurulabilir.

Ayrıca hemen yakındaki Priapos Antik Kenti kazılmasa bile (çünkü yıllardır kazma vurulmadı, bakanlığın ödenek ayıracağı yok) daha çekici hale getirilip, gezdirilebilir. Bu dediklerimin öyle büyük paralarla ilgisi yok. Belediye Başkanlarının ve merkezi yöneticilerin hayal gücü ve kararlılığı yeter.

Büyük İskender’in öyküsü sadece Piriapos (Karabiga) ve Granikos’ta (Biga Çayı) değil. Çanakkale’de, Boğaz’da, Truva’da, Seddülbahir civarındaki Elaeus kentinde, Arisbe Ovası’nda, Adrestia Ovası’nda, Lampsakos’ta (Lapseki), Parion’da (Kemer köyü) geçer. Ordusu bu yolu izler, Elaeus ve Truva’ya kutsal ziyaretler yapar vs..

Ordunun Anadolu’ya gidişi bile tanıdık yollardandır. Zeleia (Gönen Sarıköy), Thyateira (Akhisar) üzerinden Anadolu’ya ilerler. Lidya’nın başkenti Sardes’e (Manisa-Salihli-Sart kasabası) ulaşır.

Yerimiz bitti… İskender’in Çanakkale öyküsünü haftaya sürdüreceğim.