Bir varil petrol için

08 Eylül 2012, 17:06

İsrail Sivil Savunma Bakanı Vilnai diyor ki, “İran'la savaş olursa, 30 gün içinde biter.”

Oysa Birinci Dünya Savaşı öncesinde, Ağustos'un ilk haftasında, Almanya lideri Kaiser de cepheye giden askerlerine hitaben , “Sonbahar yaprakları ağaçlardan düşmeden önce evinizde olacaksınız” demişti.

Dört yıl 107 gün sürdü.

Savunma Bakanı Barak, 1000 İsraillinin bile ölmeyeceğini söylüyor.

Birinci Dünya Savaşı öncesinde birkaç bin kişinin hayatını kaybedeceği tahmin ediliyordu.

Tam 9 milyon kişi öldü.

Bunun adı savaş… Hiçbir suçu ve çıkarı olmayan insanların ölümü demek. Yıkım demek…

Tarih boyunca savaşlarda ölen milyonlarca insanın adına rastlamayız ama komutanları, imparatorları, devlet başkanlarını ezbere biliriz.

Alman yazar, şair Bertolt Brecht'in “Okumuş Bir İşçi Soruyor” başlıklı güzel bir şiiri vardır. Şiir uzun, bir bölümünde işçi arkadaş şöyle sorar:

Hindistan'ı nasıl aldıydı tüysüz İskender?

Tek başına mı aldıydı orayı?

Nasıl yendiydi Galyalılar'ı Sezar?

E bir aşçı olsun yok muydu yanında?

İspanyalı Filip ağladı derler

batınca tekmil filosu.

Ondan başkası ağlamadı mı?

Yedi yıl Savaşı'nı 2. Frederik kazanmış?

Yok muydu ondan başka kazanan?

Kitapların her sayfasında bir zafer yazılı.

Ama pişiren kim zafer aşını?

Ortadoğu hareketli, savaş tamtamları çalınıyor. “Haritalar yeniden çizilecek” deniliyor.

Dikkat buyurun, bir kez daha söylüyorum; Bu iş tamamen petrol paylaşım savaşıdır.

Türkiye'deki sorunların tamamen kendi iç dinamiklerimizden kaynaklandığını düşünmek gibi bir hatamız var.

Cari açık azalıyor, başarı sanıyoruz. Oysa o dönemde memlekete rekor miktarda sıcak para giriyor da ondan.

Sorunları değerlendirirken, biraz da çevremize bakmalıyız, sömürgecilerin niyetlerini okumalıyız…

Amerika, tıpkı Arap ülkelerinde olduğu gibi, Suriye'de olduğu gibi Türkiye'yi de karıştırmak istiyor, istediklerini harfiyen yerine getirmesi için provokasyonlar, kanlı eylemler örgütlüyor.

İktidar, teslimiyetçi bir aymazlık içinde ülkeyi felakete götürecek senaryoyu seyrediyor.

Sömürgecilerin istediği, kendi askerlerinin yerine savaşacak bir taşeron…

Onun içindir ki, Amerika'nın dışişleri bakanı gidiyor arkasından CIA Başkanı geliyor bu ülkeye…

Pazartesi günü CIA Başkanı David Petraeus geldi İstanbul'a… MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile görüştü. Suriye'ye saldırı planını getirdi Türkiye'ye…

Yanında Suriye ve İran'a saldırının ateşli savunucusu iki senatör vardı. Salı günü de gitti. Nereye dersiniz? İsrail'e…

NATO Başkanı Rasmussen ertesi gün ne dedi? “Türkiye'yi korumak ve savunmak için her türlü önlemi aldık.”

“Hazırlanın” diyorlar, “aksi takdirde karıştırırım buraları” diyor. “Öyle bir iç savaş çıkarırım ki, çok kan akar” diyor.

“BM ya da NATO daha kötüsü ABD-İngiliz işgali gerçekleşmedikçe bu iç savaşı kimse durduramaz” diyor.

Bu tip sinyaller çeşitli vesilelerle veriliyor.

Değerli okuyucular, Ortadoğu'da güçler çatışması hepimizin malumu… ABD-AB blokuna karşılık Çin-Rusya var. Türkiye gerilerken, Kürtler dengeleri kendi çıkarlarına uygun biçimde kullandılar. Irak'taki özerk Kürdistan'dan sonra Suriye'de de benzeri kuruldu.

Irak Kürdistan'ı sadece kendi parasını basmayan onun dışında devlet olmanın gerektirdiği her şeye sahip durumda. Bağdat yönetiminden ayrı olarak Amerikan petrol devleriyle anlaşmalar imzalıyorlar.

Bütün bunları petrol savaşlarından ayrı düşünmemek gerekiyor. Her şey daha ucuz, daha fazla bir varil petrol için…

Kuzey Irak'taki Kürt bölgesinde yer alan Musul-Kerkük petrol bölgesi dünyanın en verimli yataklarından ve daha keşfedilmemiş önemli rezervler var.

Suriye Kürdistan'ı da bu petrolün denizden ulaştırılması için kritik önemde. Büyük bölümü Kürt illerimizden geçen Kerkük-Yumurtalık hattı da yine çok önemli bir petrol ulaşım hattı.

Dikkat ederseniz Arap Baharı dedikleri ayaklanmalar ve bir tane kimyasal silah çıkmadığı halde de harap ettikleri Irak, saldırı hazırlıkları yaptıkları İran hep petrol üreticisi ülkeler… Ya da Mısır gibi petrol üreticisi değil ama jeopolitik öneminin yanı sıra İran petrolünü Akdeniz'e taşıyacak kritik boru hatlarına sahip ülkeler…

Böyle uzun bir giriş oldu, savaş, petrol ve Ortadoğu üzerine haftaya da yazmaya devam edeceğim.