Siyaset, seçimler ve kapı temizliği

06 Nisan 2013, 09:25

Yaz geldi mi, insanın halet-i ruhiyesi de değişiyor haliyle. Miskin bir ruh haliyle dokunuyor parmaklar, klavyeye. Nazım Hikmet’in bir şiiriyle başlayalım.

Ne diyor, Nazım usta; “Sorma bana ne kadar seviyorsun diye! O kadar işte! Tavanı kadar sokağın, dibi kadar cehennemin.”

Ne kadar kızsak da, bu memleket bizim. Sevmek ve daha güzel yarınlar için her şeye rağmen mücadele etmek de biz gençlerin görevi.

Ulusal yapay gündem hayli karışık. Terör örgütüyle yapılan pazarlıklar, masa başı alınan kararlar, oy kaygısıyla yapılan kirli hesaplar ve tüm bunlara sessiz kalan muhalefet... İç kararmasından ölmemek ne mümkün. Peki.. Bunca sıkıntıya rağmen vaz mı geçmeliyiz? Hayır, yeni yöntemler denemeliyiz.

Benim yeni yöntemim de şu: Mücadeleme önce kendi kapımın önünü süpürmekle başlıyorum.

Yerel ve genel seçimler derken sıkı bir dönem bizi bekliyor. Ben de oy kullanacak yaşta olduğuma göre, bu kez seçim stratejimi şimdiden belirlemeye karar verdim.

Mecliste bulunan ve bulunmayan tüm siyasi partilere baktığımda, hepsinin birbirinin kopyası olduğunu görüyorum. İdeolojik olarak bile farklılık gözlemlemek oldukça zor. Sosyal demokrat partiden, muhafazakar partiye; işçi partisinden, milliyetçi partiye...

Siyaset kurumu, öncelikle temsil ettiği kitlenin ve diğer vatandaşların daha güzel bir yaşama sahip olmaları için mücadele etmesi gerekirken... Her gün daha yaşanılmaz bir dünyaya gözlerimizi açıyoruz. Seçtiğimiz siyasiler kalıplaşmış davranışlarla görevlerini yerine getirmeye çalışırken, Genel Merkez’den alınan masa başı kararlar tek belirleyici oluyor.

Her defasında ise daha güzel bir yaşam ideali hep arka plana atılıyor.

Bu nedenle hem yerel seçimlerde hem milletvekili seçimlerinde oyumu, bir siyasi partiye değil, önüme çıkan seçeneklerden kendimce en iyi aday için kullanmaya karar verdim. İlk önce adayları tanımaya çalışacağım. Hangi belediye başkan adayı ya da hangi milletvekili adayı, görevini daha iyi yapabileceğine inandırırsa oyum onundur.

Sözün özü; kapımızın önünü temiz tutalım aretlim! *

(*) Biga’da ahretliğim anlamında bir sesleniş.