Artık yemeyin!

05 Kasım 2011, 11:31

61. Hükümet’in Başbakanı Recep T. Erdoğan partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuştu. AKP web sitesinde yer alan konuşmasından aynen:

“.... Değerli arkadaşlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla bir çalışma içine gireceğiz ve artık şehirlerimizde kaçak yapı, gecekondu, bunlara yönelik gerekirse yetkiyi tamamen Bakanlığımıza alacağız ve bu tür binalarını değiştirmeyen, bunları yıkmayanlara sormadan kamulaştırmasını yapacak ve bu binaları biz yıkacağız; bedeli ne olursa olsun. Oy verirmiş-vermezmiş, biz bunu dinlemeyeceğiz. Çünkü, bu tabloları defaatle yaşamaktansa iktidarı kaybetmek çok daha hayırlıdır, onun için biz bu adımı atmak zorundayız...”

Başlarken "61. Hükümet’in Başbakanı " notu düştüm. 60. da, 59. da oydu. 2003'ten beri Başbakan.

TÜİK-Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye’de toplam 8 milyon 819 bin 551 yapıda, 19 milyon 209 bin 928 adet konut bulunduğunu belirtiyor. Bunların yüzde 40'nın kaçak olduğunu, yüzde 67'sinin de iskansız olduğunu açıklıyor.

İskansızlar bir yana, yalnızca kaçak yapılar yıkılsa 6 milyon 500 bin yeni konut yapılması gerekiyor. Ortalama 90 metrekare desek, tam 585 milyon metrekare yapı anlamına geliyor. Metrekare maliyeti yaklaşık 750 liradan, 400-450 milyar lira gerekli.

Başbakan ya hesap bilmiyor...

Bu rakam Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hasıla’sının yarısı demek. Türkiye bu sayıda konutu, hesap bilen insanlar yönetiminde belki 10 yılda yapabilir ama Başbakan’ın koltuk ömrü de onun çıraklarının ömrü de buna yetmez.

Dokuz yıllık iktidarında yapılan konut sayısı 500 bini bulmadı. Yapılması gerekenin 13'te 1'i. Devlet destekli TOKİ ve düşük faiz-uzun vadeli krediler ile 9 yılda olan bu!

27 Mart 1994 yerel seçimlerde İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı adayıydı. Show tv haberlerinde Pınar Türenç’in, kaçak yapıda oturduğunu anımsatarak “Seçildiğinizde kaçak yapıları yıkacak mısınız?” şeklindeki sorusunu şöyle yanıtlıyordu:

“İstanbul’un yüzde 60'ı kaçak konut. Ben de onlardan birinde oturuyorum. Ne yıkması? Hepsine ruhsat vereceğim.”

Bu yanıt, kendisine Refah Partisi adayı olarak seçim kazandırmıştı. 17 yıl sonra ise iktidarı kaybedecek olsa bile, kaçak yapıları yıkacağı sözünü veriyor.

Yerseniz, afiyet olsun!

Eğitimci Jüri

Cumhuriyet Bayramı törenleri yapılsaydı Biga’da Milli Eğitim Bakanlığı okullarındaki çocuklar arasında açılan resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren çocuklar ödüllerini stadyumda yapılacak Cumhuriyet Bayramı öreninde alacaklardı. Jürinin ödüle değer bulduğu ürünler sesiz sedasız Biga İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü web sitesinde açıklandı.

Tek tek inceledik.

Kompozisyon yarışmasında birinci ve üçüncü olan ürünlerin mesajı her nedense çok benziyor. Özet cümle şu:

“Haritası kaybolmuş hazine: Cumhuriyet”

Birinci olan resime bakıyoruz Cumhuriyet teması içine “Anayasa” eklenmiş.

Ödül alan şiir de Cumhuriyet’in geride bıraktıklarını Allah’a havale etmiş.

Kıssadan hisse mi?

Böyle eğitimci jüriyi Allah’a havale ediyor “Allah ıslah etsin” diyorum.

Kurban olam!

Kurban’ı bayram olarak kutlayan bazı islam ülkelerinden biriyiz. Kurban, Ramazan gibi tümünde bayram diye kutlanmıyor.

Belki haklılar da...

Hem kan dökeceksin hem de bayram edeceksin... Cumhuriyet’i bile bayram olmaktan çıkaran bir anlayış; yakındır, Kurban’ı haydi haydi bayram olmaktan çıkarır. Hele bir de Ramazan Bayramı’ndan bile daha uzun tatili var ki.. İş kaybı değil mi ya...

Hazır kutlanıyorken, ben de bayramınızı kutlayayım.

Bayram ile düğün-eğlence arasındaki farkı bilmeyen, bilse bile ahaliye hiç fark yokmuş gibi yediren bir başbakana sahibiz.

Siz siz olun, eğer yıl boyunca et yiyemeyenlerdenseniz ve anımsayan biri çıkar, sofranıza kemiği bol da olsa bir parça kurban eti atarsa...

Sakın ağzınızı şapurdatmayın. Mutlu olup gülümsemeyin. Yapacaksanız da elinizi ağzınıza götürüp kapatın. Yoksul ve yoksun iseniz, şu sıralar sizin terör ve deprem yasınız var!

Yok eğer yılın her günü, her anı süt dananın en mutena yerlerinden özenle hazırlanmış etleri lüpletecek gücünüz varsa, gidin beş yıldızlı bir otele. Düğün yapın, göbek atın ve bonfilenizi de afiyetle semirin...

Büyüklerimiz böyle yapıyor.