Ayarını bozduğun kantar, gün gelir seni tartar

21 Aralık 2013, 12:00

Geçen haftaki yazıda, bu rüşvet ve yolsuzluk bombasının patlayacağını aklımın ucundan dahi geçirmeden, “Eğitime böyle kısıtlı bir bütçe harcanırken, 1985’ten bu yana yapılan yolsuzluğun faturası yarım Türkiye ekonomisi yapar. Ama milli gelir dikkate alındığında 66 Muşlu bir İsviçreli eder, o başka” demiştim.

Az bile demişim.

Baksanıza, birden ortalık toza dumana karıştı. Cemaatların bilek güreşinde, ortaya milyonlarca Euro’lar, dolarlar saçılıverdi. AKP-Cemaat çatışması olmasa bu kasaları, ayakkabı kutularını hiç göremeyecektik.

Tahmin ediyorduk, bu kadar büyük bir pastayı üleşmede sorun yaşanacağını... Ama tahmin edemiyorduk, bilemiyorduk neler olup bittiğini...

Düşünsenize 87 milyar Euro’luk kara para aklamadan, yolsuzluktan söz ediyorlar. Siyasetçilerin payının da yüzde 0.5 olduğundan…

İddiaya göre Bakan baba, evinden kasalar, çil çil 500’lük Euro’lar, dolarlar çıkan oğluna, “Dikkatli ol” diyormuş... Daha ne olsun...

Bunlar, her şeyi, her türlü sistemi bozdular. Şimdi silah kendilerine döndü. Hemen müdürleri, şefleri görevden almaya başladılar.

Bu yazıyı yazarken, İstanbul Emniyet Müdürü’nü görevden aldılar... Herhalde rüşveti, yolsuzluğu zamanında ortaya çıkaramadığı için(!).. Çok safım değil mi?

Şimdi savaş kızışacak. AKP’liler de Cemaat’i örgüt kapsamına alabilirler. Gülen’i vatandaşlıktan çıkarabilirler. Finansör işadamlarına, cemaatın gazete ve televizyonlarına ağır cezalar kesebilirler.

Ama Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonlarından birine şahit olduğumuz kesin. Tıpkı rahmetli Ecevit’in hastaneye tıkılıp, sonrasında hızla gelişen olaylar sonucu AKP’nin iktidara gelişinde olduğu gibi…

Küresel sömürgeci güç bir kez daha iktidarı değiştirmeye karar vermiş olabilir. Bunun için de sandığa bir bakacak tabii... Hala oy veren var mı bunlara, diye...

Sonra oyuna devam. Neler düşünülüyor nasıl senaryolar yazılıyor bilemeyiz. Tıpkı Ergenekon, Balyoz senaryolarını aklımızın ucundan geçiremediğimiz gibi...

Ama bunlar;

* Bütün dünyanın gözünün olduğu Kuzey Irak petrollerini, ABD’nin muhalefetine rağmen boru hattıyla Anadolu’ya akıttılar.

* ABD’nin, Avrupa’nın dev silah üreticileri dururken, Çin füzelerini tercih edip, Sam Amca’yı kızdırdılar.

* İran’a ABD’nin uyguladığı ve hassas olduğu ambargoyu, bütün uyarılara rağmen, alengirli oyunlarla etkisiz hale getirdiler. İşin içinde, doğalgaz alımından, altın, kara para aklamaya, Halkbank’a kadar her şey var.

* Suriye’de uyarılara rağmen, ısrarla El Kaide’cileri desteklediler. Arap Baharı denen aldatmacada hep başka yöne gittiler.

* Gezi Direnişi sonrası sık sık ABD’yi ve Batı’yı ima eden sert açıklamalar yaptılar.

* Sürekli İsrail’e kafa tuttular, ya da gibi yaptılar.

Olan oldu… Oturup seyredelim, 2014 çok heyecanlı geçecek. Yazacak çok şey olacak.

Kıymetli bir gazeteci arkadaşımın dediği gibi; “AKP Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, “Psikolojik harekat” demiş. Tamam, harekat psikolojik ama paralar da fiziksel be abim!..”