Gerçekten şike operasyonu mu bu?

28 Temmuz 2011, 15:56

Şike hep vardı... Milyonlarca Euro'nun döndüğü bir endüstride yasadışı, ahlak dışı bir olay olmamasının imkânı var mı? Buzdağının görünen bölümüne bakıp... Birkaç tane iddia dışında 'Türk futbolu tertemiz' diyebilir miyiz?

Ya da Futbolda Şiddet Önleme Yasası çıktı şimdi Türk futbolu temizleniyor diyebilir miyiz? Herkes kırmızı ışıkta geçiyordu ama “Aziz Yıldırım ve çetesi” trafik polisine yakalandı demek ne kadar mantıklı?

Çoğumuz her zaman olaylara kuşku ile yaklaşmayı tercih ederiz. Olayların, söylemlerin arkasında ne var diye sormak gerekir. Bilmek istediğimiz şudur: Aslında ne oluyor? Gazete haberlerinin, televizyonların bültenlerinin, ateşli tartışmaların dışında bir başka gerçek var. Arka planda kimler, kozlarını nasıl paylaşıyor? Bunu bilmek isteriz. Çoğu zaman bilemeyiz aslında ne olduğunu... Ama düşünürüz, sorgularız...

Bu şike olayında da aslında ne oluyor? Bunu sorduğumuz zaman; baş aktör Aziz Yıldırım'ın işine, ilişkilerine bakmak lazım. Aziz Yıldırım, kulüp başkanı olduğu kadar bir müteahhit... Kendisi NATO altyapı ihalelerine katılan Maktaş Mühendislik firmasının sahibi. Ağırlıklı olarak NATO ve Ordu'ya iş yapan bir müteahhit. Bina, askeri hastane gibi işlerin yanısıra deniz üsleri inşa ediyor, teknoloji gerektiren haberleşme, navigasyon, güvenlik sistemleri kuruyor. Ayrıca dayısı da Türkiye'nin en zengin kişilerinden biri ve o da NATO müteahhidiydi.

TAFICS adı verilen Türkiye genelinde askeri ve sivil amaçlı stratejik haberleşme ağı kurulması işinin birinci aşamasını yapmış, teslim etmiş ve 272 milyon dolar almış.

Bu işin iletim alt sistemleri, şebeke gözetim ve kontrol alt sistemi, senkronizasyon alt sistemi, yarı gömülü blast korumalı 6.400 metrekare teçhizat binası ve toplam 4.700 metrekare ofis, garaj binalarını içeren ikinci aşamasının ihalesini de almış. Buradan da 178 milyon dolar alacak.

Gazeteci Murat Yetkin Yıldırım'ın iş ilişkilerini şöyle özetliyor: "Soğuk Savaş yıllarından itibaren Türkiye'deki NATO altyapı ihalelerinin tamamına yakınını ya kendisi alan ya da kardeş şirketlere verilmesinde rol oynadığı ileri sürülen bir grubun kontrolündeki ailenin bir ferdiydi."

Ordu ile NATO askerleri ile yakın ilişki içindeler...

İktidarla da araları çok iyi. Başbakan Fenerbahçeli... Aziz Yıldırım, ligler bitmeden 19 Nisan'da yanına futbolcu Alex'i de alarak Başbakan'ı ziyarete gitti. Muhabbetleri çok iyiydi.

Yılmaz Özdil Hürriyet'te şöyle yazmış Çarşamba günü:

"Rize Atatürk Stadı yıkıldı, Atatürk'süz stadın açılışını Fenerbahçe'yle yaptılar. Kayseri Atatürk Stadı yıkıldı, Atatürk'süz stadın açılışını Fenerbahçe'yle yaptılar. Başbakanımız Suriye'deki Halep Stadı'nı Fenerbahçe'yle açtı. Fenerbahçe tribünlerinde adam gibi adam Tayyip Erdoğan pankartı açıldı. Maliye Bakanımızın gönlü olsun diye Fenerbahçe Batmanspor'la maç yaptı. Fenerbahçe yöneticileri göze girmek için Siirt'e baraj temeli attı."

Lafı uzatmayalım, iktidarla, askerlerle ilişkileri muazzam bir adam... Aynı zamanda Fenerbahçe gibi bir gücün tek hakimi... Boşuna demiyorlar; Cumhurbaşkanları da tutuklanır diye...

Peki niye tutuklandı? Şike çetesinin üyesi olduğu için mi? İnanalım mı?

Ergenekon Davası ile bağlantılı bir silah ihalesinde rol aldığı için tutuklandığı da iddia edildi.

Enteresan bir iddia da şöyle: Tutuklama işi 21 Nisan'da sonuçlanan ve ABD'li şirket Sikorsky'nin 3.5 milyar dolar bedelle kazandığı genel maksatlı helikopter ihalesi ile bağlantılı... Aziz Yıldırım'ın şirketi ihaleyi kazanan konsorsiyumda yer alıyormuş. Ancak bazı güçler Aziz Yıldırım'ın bu işine göz dikmiş. Kendisini şike gibi bir bahaneyle tutuklattırarak, hüküm giymiş kişilerin ihalede yer alamayacağı hükmüyle saf dışı ederek yerini almayı hedefliyormuş.

Ya da başka bir iddia var... İktidar Aziz Yıldırım'ı iktidardan indirip, gözden düşürüp yerine Murat Ülker'i Fenerbahçe başkanı yapmak istiyor... Onun için de bu operasyonu düzenledi. Bu aklınıza yattı mı? Bilemiyorum.

Sonuç: Aziz Yıldırım'ın şikeden dolayı tutuklanmadığı görüşü ağırlık kazanıyor. Peki neden? Bekleyeceğiz… Beklesek de belki hiç anlayamayacağız…

Neyse… Aslında ben endüstriyel futbolu yazacaktım. Futbolda işin içine çil çil Euro'lar, dolarlar girince nasıl kirlendiğinden bahsedecektim. Sanki yukarıdaki satırlarda biraz yazdım… Ama haftaya da devam ederiz.