Dün akşam  Gebze Taşköprülüler Derneği’nin  işte bu hususta ev sahipliği yaptığı toplantıya katıldım. Göreve geldiğinden bu yana Karadeniz ile Marmara arasında, Kocaeli’nin arka kısmında kalan Taşköprü bölgesi için önemli hizmetlerde bulunan  Dernek Başkanı Dostumuz  Ali Osman Kılcan  güzel bir konuya ev sahipliği yaptı. Kocaeli  Büyükşehir Belediyesi’nin büyük katkılarıyla, Kocaeli Kültür Platformu’nun da öncülüğünde,Kocaeli yöresinin çok eski , köklü ve artık unutulmaya yüz tutmuş yemek çeşitleri bir  gelecek nesillere yaşatılması  için başlatılan çalışmada ikinci toplantı sanırım Gebze’de yapıldı.   

Her kentin ve bölgenin bir kimliği var. Kentlerin kimliklerini ise bulunduğu coğrafya içerisindeki tarihi ve kültürel zenginlikler şekillendirir.

Adana kebabı, sarı sıcağı  ve pamuğu ile ünlüdür. Trakya ovası ay çiçeği ile, Edirne tava ciğeri ile, Ege zeytini, inciri ve kuru üzümü ile, Gazi Antep baklavası ve kebabı ile, Keza Şanlı Urfa da öyle, Trabzon ve Rize çayı ve hamsisi ile, Kastamonu ünlü sarımsağı ile, Kars balı ve kaşar peyniri, Erzurum cağ kebabı dolma tatlısı ile anılır…Bütün bölge ve illerimizi saysak buraya sığmaz…

Kocaeli’nin peki damak tadında ve lezzetinde niye bir yemek patendi yoktur? Sonra niye olmasın?

İşte bu husus tartışıldı dün akşam Gebze’de gerçekleşen toplantıda.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı “Yemekte Şehrin Bilgeleri” isimli yöresel yemek yarışmasını hayata geçiriyor.  Bu projeye Kocaeli’de yerel dernekleri bünyesinde toplayan Kocaeli Yerel Kültür Platformu da iştirak ediyor.  Yarışmanın Koordinasyonu  Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Raşit Fidan, Kocaeli Yerel Kültürler Platformu Başkanı Metin Şentürk ile platformu oluşturan köy derneklerinin başkanlarının katılımları ile gerçekleşiyor.

Dün akşamki toplantıda Kocaeli Yerel Kültürler Platformu Başkanı Dr.Metin Şentürk’ü dinledim: “ Niye olmasın?” diyor ve devam ediyor: “ “Bölgemizde sadece Yeril manav topluluğunu yaşadığı köy ve yerleşim sayısı 200’ü aşkındır Kocaeli’de. Kocaeli  Bölgesinin arka kısımlarında 700-800 yıllık bir kültür birikimi saklı. Yörenin başta yöresel yemekleri olmak üzere tüm tarihi ve kültür zenginliğinin ortaya çıkartılması lazım. Bu hususta hepimize büyük görev düşüyor… Biz Kocaeli Halkı olarak bir bütünlük ve beraberlik içerisinde bir papatya çiçeğiyiz. Artık hepimiz Kocaeliliyiz, ancak Kocaeli’nin tarihi ve kültür mirası ve zenginliğini beraber ortaya çıkarmamız lazım.” diyor.

Toplantıya katılan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkannlığı  Danışmanı, Araştırmacı Ali Aktaş’ da çok önemli tespitler ve açıklamalar yaptı toplantıda.

Aktaş, “ Bakın Kocaeli’de gün ışığına çıkmamış en az 300 çeşit yöresel yemek çeşidi var. Bakın  artık İstanbul 20 milyon nüfusuyla üstümüze üstümüze geliyor, her yer gelişiyor, değişiyor. Tarihi miras olan yöresel yemek çeşitlerini ve tatlarını Kocaeli artık gün ışığına çıkartması gerekiyor. Kocaeli sadece yöresel yemek çeşitlerini değil, folklorunu, yöresel oyunlarını, türkülerini ve ortaya çıkartmak durumundadır. Düşünün mancarlı pide Kocaeli’ye hastır, manav kültür yiyeceklerine has bir yemek çeşididir, ama Balıkesir’de de manav toplumu var, ülkemizin bir başka yerlerinde de manav toplulukları var. Mancarlı pidenin patentini ilk önce Kocaeli çıkarmalı ki, patent buraya has olsun. Kocaeli bu fırsatı kaçırmasın ve bu yüzden herkesi bu yarışmaya katılmaya davet ediyoruz.” diyor.

Bu projeye bölgemizden Gebze Belediyesi, Meclis Üyeleri Mehmet Başaran, Gülcan Külahlı, Gebze Taşköprülüler Derneği ile Gebze Şoförler Odası Başkanı Necati Kaya da büyük destek sunuyor.

Toplantıda yer alan  Gebze Belediye Başkan Yardımcısı  Nilay Ayran da, Gebze Belediyesi olarak bu projeye önem ve destek vereceklerini müjdeledi, Ama bizim evsahipliği yapacağımız toplantıya bütün hanımları bekliyoruz. Otobüslerimiz hazır bu konuda hanımlarımızı bilgilendireceğiz” sözünü verdi.

Kocaeli’nin bütün köylerinde yapılan ancak kent kimliğine patent derecesinde girecek şekilde  yaygınlaşamayan  yöresel yemek çeşitlerimiz artık patentleşmeli ve kentin kimliğine kavuşturulmalıdır.  Bu yarışma da bunun için iyi bir fırsattır, Sayın Aktaş’ın dediği gibi son şanstır.

Bu hususta Gebze Belediyesi’nin bir sonraki toplantıyı yine Gebze’de yapacak olması Gebze’nin Yöresel lezzetlerini de gün ışığına çıkmasına sebep olacak cinste bir atalım olduğunu söylemeliyim.Yukarıda belirttiğimiz  destek zincirine Gebze ve civar ilçelerimizden diğer dernekleri ve kuruluşları da bekliyoruz diyor ve konumuza devam ediyoruz.

 

 

Gebze’nin köylerinde de ninelerimiz, bacılarımız tarafından yüzyıllardır pişirilmekte olan yöresel Gebze Lezzetinin ortaya çıkartılması için Gebze Belediyesi’nin bu yarışmaya kuvvetli bir destek olarak ikinci bir hamleyi yapacağına inanıyor, herkese saygılarımı sunuyor, bu hususta emeği geçenlere de şükranlarımı ve teşekkürlerimi sunuyorum.

SAĞLICAKLA KALIN!