Zamanın bileğini bükmek

22 Aralık 2012, 11:07

“Zaman ne kadar hızlı geçiyor" diye konuşuyorduk yine...

Kimse şu zaman çok hızlı geçse de bir an önce ölsem demez. Çünkü öleceğini bilen tek yaratık olan insan sürekli olarak yaşamın hızla akıp geçtiğinden yakınmıştır.

"İnanılmaz hızlı geçiyor ama bir şeyler keşfettim sanki" dedim.

Yeni bir şeyler yaparsan, monotonluktan kurtulursan sanki daha yavaş geçiyor.

Geçen zaman aynı zaman... Benim geçirdiğim zaman da sizlerinki de hep aynı. Malum bir saat 60 dakika, 24 saat bir gün...

Ama çocukken zaman ne kadar yavaş geçiyordu. Öyle değil mi?

İlkokuldayken, ortaokuldayken ne kadar ağır ağır ilerler zaman...

Yıllar bir asır gibi değil miydi, o zaman?

Çünkü her gün, her an yeni bir şeyler vardır yaşamda... Yeni insanlar, yeni arkadaşlar, yeni dersler, yeni konular, yeni tadlar, babanızdan yeni bir öğüt vs... Kar yağar mesela, kısacık ömrünüzde 6 ya da 7 kez kar görmüşsünüzdür.

İşte keşfettim dediğim bu; Çocukken sürekli yeni bir şeyler öğreniyorsunuz, her gün her saat dağarcığınıza bir şey katılıyor. Yeni şeyler öğrenen, yapan insan için zaman daha ağır akıyor.

Düşünün, yeni bir işe başladınız, yeni şeyler öğreniyor ve yapıyorsunuz... O günler daha yavaş geçmiyor mu?

Benim için öyle... Daha sonra işi iyice belliyorsunuz ve monotonluk başlıyor, her gün aynı işleri düzenli olarak yapıyorsunuz. Bu kez zaman daha hızlı geçiyor, çünkü günler monotonlaşmış oluyor.

Yeni bir aşka başladığınız günler ya da ne bileyim bir çocuk sahibi olduğunuz ilk günler daha dolu dolu, daha doya doya yaşanmıyor mu?

Hatta büyük bir acı yaşarken, bir yakınınızı kaybettiğinizde mesela, o günler zaman yavaş geçmiyor mu? Çünkü acı da olsa yeni bir şeyler öğreniyor, yaşıyor, hissediyorsunuz...

Zaman, 12-13 yaşında bir çocuk için mi hızlı geçer, 70'ine yaklaşan olgun bir kişi için mi?

Tabii ki her gün yeni bir şeyler öğrenen çocuk için... 70'ine yaklaşan, öğreneceği bir şey kalmayan (ya da öyle sanan) kişinin monoton günleri zamanın akışını hızlandırır.

Oysa her ikisi için de zaman aynıdır... Bir saat 60 dakika, 24 saat bir gün...

Zamanı yavaşlatmak için yapılması gereken bence hep yeni bir şeyler yapmak, öğrenmektir.

İş hayatınız sıkıcı olabilir; yenilik yapmak, iş yaşamını renkli kılmak için gücünüz, yetkiniz olmayabilir.

Ancak özel yaşamınız var...

Mesela roman okumaya başlarsınız, sıkı bir roman okuyucusu olursunuz. Her bir roman yeni bir dünyadır.