Kazakistan’da medeniyet tarihimizin izlerini araştırıyoruz

İsmail Kahraman

belgeselciismail@gmail.com

30 Ekim 2017, 14:24

Türk Dünyası Gazeteciler Şurasına katılmak üzere geldiğimiz Kazakistan'ın tarih ve kültür kenti adını, Elmanın atası anlamına gelen. Almata’dan alan Almatı’daki gezimizi tamamlayarak Kazakistan'ın ikinci büyük şehri, Ahmet Yesevi Hazretlerinin dünyaya geldiği Çimkent’e gitmek üzere Almatı hava limanına geldik.

Türkiye ile 3 saat zaman farkı olan Almatı'ya, 5 saate yakın uçak yolculuğu ile geldik. Almatı özgürlük meydanını ziyaret ederek, Kazakistan'ın bağımsızlığı uğruna 16 Aralık 1986 yılında Ruslar tarafından şehit edilen, yüzlerce Kazak gencinin anısına dikilen anıtı ziyaret ettik.

İkinci dünya savaşında ölen kazak askerleri anısına yapılan anıtta düzenlenen devlet törenini takip ederek, Kazak gGzilerle söyleşi yaptık. Kazak müzik aletleri müzesini gezip, Türk-Kazak vakfı başkanı Ahmet Dağduran, Kazak tarih araştırmacısı Prof. Dr Ahmet İslam’la görüştük.

KAZAKİSTAN’DA BELGESEL ÇEKİMLERİ

29 Ekim 2017 Sabah saat 06 da belgesel çekimlerimize başladık.

Kazakistan’ın Türkistan kentinde hoca Ahmet Yesevi diyarında Siriderya sahillerinde, Oğuz Türklerinin dünyaya yayıldığı Maveraünnehir bölgesi, Akordu devletinin başkenti. Cengizhanın yıkıp yaktığı Savram da Farabinin dünyaya geldiği. Timur’un Çin seferine çıkarken vefat ettiği Otrar Farab’da belgesel çekerek tarihe not düşüp zamana noterlik yaptık. Oğuz Türklerinin yaşadığı bölgelerle ilgili genel bilgiyi bu siteden alabilirsiniz

http://www.islamansiklopedisi.info/dia/ayrmetin.php

Bu yılın Mayıs ayında Türk konseyi ülkelerinin daveti ile geldiğim Kazakistan belgeselimizi, www.agrt.net olarak bir çok TV kanalına yayınlanmak üzere dağıtarak kültürümüze hizmet etmiştik.

İpek yolu ile Kazakistan'da Devri Alem belgeselimizi, Türkistan'dan Ahmet Yesevi diyarından sizlerle paylaşıyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=pd2XbXMLkN8&feature=youtu.be.

BİR TEŞEKKÜR

Bizler Kazakistan’da Türkistan medeniyetine yönelik araştırmalarımızı sürdürürken, Gazetemiz önemli bir günü geride bıraktı. 33 yıl önce, 25 Mart 1985 yılında kardeşim Yunus Kahraman ile beraber kurduğum Gebze Gazetesi, 10 bininci sayısını yayınladı. 33 yıldır aralıksız yayın yapan ve sadece Gebze ile sınırlı kalmayan, Kültür ve medeniyet tarihimize çok sayıda yazılı ve görsel eser kazandıran, araştırmalara imza atıp, ülkemizin ve bölgemizin menfaatlerini ön plan da tutan Gazetemiz, her Gazeteye nasip olmayan 10 bin rakamına ulaştı. Bu gerçekten çok önemli bir rakam. Bu başarıda emeği olan tüm ekip arkadaşlarımızı, mesai arkadaşlarımı ve kuruluşundan bugüne kadar emeği geçen değerli dostlarıma, okurlarımıza teşekkür bor bilirim.

MÜNİP AĞABEYİN ARDINDAN

Tabi 10 bininci sayıya ulaşmanın mutluluğunu yaşarken, aldığım bir acı haber ne yazık ki bu mutluluğumuzu yarım bıraktı. Çok eski dostum, yıllarca omuz omuza beraber çalıştığımız, eski Boksör, Hürriyet Gazetesinden emekli değerli ağabeyim, Gebze’nin en eski Gazetecilerinden Münip Özköse’nin vefat haberini alınca çok büyük üzüntü yaşadım. İlerlemiş yaşına rağmen içinde ki Gazetecilik sevdasından vazgeçmeyen, Gebze caddelerinde elinde fotoğraf makinesiyle her daim karşılaştığımız ve sık sık beraber olduğumuz Münip Özköse ağabeyim ile çok güzel anılarımız vardı. Yıllarca beraber çalıştık, haber aradık, araştırmalara imza attık. Son yıllarda bazı sağlık sorunlarıyla uğraşan Münip Ağabeyin vefat haberini Kazakistan’da aldım. Gebze için, bizim için, basın camiamız için çok değerli bir kişiydi Münip Ağabey. Kendisine Allah’tan rahmet diliyor, yakınlarına baş sağlığı mesajlarımı iletiyorum.