Devr-i Alem ile sizlere dünyayı gezdirmeye devam ediyoruz. Adım adım Dünya coğrafyasındaki kültür ve medeniyet tarihimizi belgesel görüntüleriyle ekranlara getiriyoruz. Tarihe not düşüp zamana noterlik ediyoruz. Balkanlar ve Tuna boylarına en son 18 yıl önce gelmiştik. Yeniden Bulgaristan’dayız. Varna, Şumnu, Silistre’de çalışmalarımız sürüyor.
Bulgaristan kapı komşumuz. 500 yıla yakın Osmanlı medeniyetinde yer almıştı. Binlerce yıllık Osmanlı mirasına sahip eser, en önemlisi de milyonlarca Müslüman Türk yaşıyor. Bulgaristan’da en son belgesel çekim iznini alarak 199 yılında çekim yapmak için gelmiştik. Aslında ilk kez 1992 yılında Makedonya’dan Üsküp’e geçmiştik. Bulgaristan’daki Osmanlı şehirlerini adım adım geçmiştik. Dolu orman bölgesi, âlimlerin, sporcuların yetiştiği bölge. Tuna boylarındayız. 1999 yılında çektiğimiz belgesel görüntülerle ilk kez Bulgaristan’ı televizyonlarda yayınlamıştı. Bulgaristan sosyalist yönetimle yönetildiği dönemde görüntü çekmeye izin vermiyordu. Sosyalist yönetim yıkılınca ilk çekim iznini Dış İşleri Bakanlığı aracılığıyla Bulgaristan Kültür Bakanlığı’ndan alıp buraları adım adım gezmiştik.
BULGARİSTAN’DA NE DEĞİŞTİ?
Bizler hafta sonunu Bulgaristan’ın Deliorman bölgesinde, Tuna boylarında, Varna’da olarak belgesel çekip, tarihe not düşeceğiz. Deli Orman bölgesi çok önemli. Alimler, pehlivanlar diyarı. Uzun yıllar önce belgesel çektiğimiz Koca Yusuf’un köyüne götüreceğiz sizleri. Koca Yusuf’un evi yanmış ve yıkılmış. Koca Yusuf’un hayatı başlı başına bir destan. Slistre büyük bir gönül yarası. Birkaç camiinin orada görüntülerini çekmiştik. Bulgaristan’ı iyi araştırmak gerekiyor. Bulgaristan’da değişen bir şey var mı? Tuna boylarında, Osmanlı şehrinde neler olduğunu görüp, nelerin değiştiğini göreceğiz. Büyük hadis alimi Ahmet Davutoğlu orada yetişmişti. Başka din adamları vardı. O isimlerden bir tanesi Süleyman Hilmi Tunahan hazretleri orada yetişti. Bulgaristan çok önemli bir bölge. Orada ciddi araştırmalar yapılmalı. Sizleri 18 yıl önce hazırladığımız belgesel notlarıyla baş başa bırakıyorum.
TÜRKİSTAN’DAN ANADOLUYA KUTSAL GÖÇ
Türklerin Orta Asya bozkırları, Altay dağları ve Horasan'dan başlayan göçleri asırlarca devam etmiş. Beylikler ve devletler kurulmuş. Türk göçleri en çok Anadolu'da karar kılmış. İslamiyeti kendi istekleri ile kabul eden Türkler Karahanlılarla başlayan birçok Devletin kurulmasına imza atmışlar.
Oğuz Türklerinin "Günhan" kolu, Kayı boyundan olan Osmanlılar, Selçukluların dağılmasından sonra Söğüt ve Domaniç'de kurdukları beyliğin 600 yıl devam edeceğini kendileri de bilmiyordu. Söğüt ve Domaniç ovalarında temeli atılan Osmanlı medeniyetinin 700 yılı tüm dünya tarafından ilgi ile takip edilmekte. Asırlar sonra bile Osmanlı'nın kurduğu idari ve sosyal sistem ve medeniyet gündeme ki yerini bütün tazeliği ile korumakta.
3 kıtada 623 yıl hüküm süren 20 milyon M2'lik toprak üstünde 50 kadar ülkeye sahip olan. 36 Padişah, 219 Sadrazam ve 129 Şeyhül islamın idaresinde çok uluslu ve çok dinli milletleri bir arada tutmayı başaran bir biri ile kaynaştırıp asırlarca idare eden Osmanlılardan başka bir başka imparatorluğu tarih kayıt etmemiştir.
Dünya barışını tehdit eden Ortadoğu ve balkanlardaki devlet ve milletler en huzurlu günlerini Osmanlı döneminde yaşamış. Filistin ve İsrail Savaşı'nın sona ermesi ve barış sürecinin başlatılması için Osmanlı'nın uyguladığı yöntemlerden medet umulmakta, Osmanlı'nın bir çok alanda uyguladığı yöntem ve ilkeler gelişmiş dünya ülkeleri tarafından bugün kabul görmekte. Osmanlı balkanlarda asırlarca barış ve huzur içinde hüküm sürdü. Bu ülkelerin başında 485 yıllık bir süre ile Bulgaristan geliyor. Aradan bir asır geçmesine rağmen, Ortadoğu, Balkanlar, Afrika, Kafkaslar 'da halan Osmanlı medeniyetinden izler bulunuyor. Osmanlı'nın mühürleri her yerde ben varım diye haykırıyor.
TÜRKLER RUMELİ TOPRAKLARINDA!
Osmanlı'nın Rumeli'ye geçişi ayrı bir destan. 1357 yılında Süleyman paşa komutasındaki Osmanlı birliğinde Hacı ilbey, Ecebey, Gazi fazıl bey, Evranos bey ve Akçakoca beyler gibi 80 seçkin gazi sallarla Rumeli'ye geçen Osmanlı Türkleri geçmiş de 17 kez Rumeli’ye geçtikleri halde buralarda kalamayan dedelerinin de ruhlarını şad ediyordu.
Edirne'den sonra Balkan dağlarına eteklerinde Sofya'ya kurulan Rumeli beylerbeyliğinin Osmanlı yönetiminde çok önemli yeri bulunmuyor. Paşa ünvanlı da verilen Rumeli beylerbeyliği asırlarca Sofya’dan idare edilmiş. Bu eyalete bağlı sancaklarda da söz edelim. İşte Sofya'ya bağlı sancaklardan bazıları. Mora, Üsküp, Yanya, Selanik, Elbasan, Pizren, Ohri, Köstendil, Delvina, Avlonya, Dukagin, Alacahisar, Vılçitirin, Semendire ve Yanova, Tuna ve İşkodra eyaletleri de, Rumeli beylerbeyliğinden sonra kurulmuş. Birçok bölgeye medeniyet götürülmüş, Tuna nehrinin Osmanlı Türk tarihinde çok önemli yeri vardı. Akıncı beyleri kılıç kuşanarak Tuna nehri üzerinden geçtikleri sayılarla Akıncı beylerinin rütbe almasında kaynak teşkil ediyordu. Almanya'nın Tuna Eşinken şehrinden doğan Tuna nehri üzerindeki Osmanlı birçok medeniyet kurmuş. Osmanlı'nın kurduğu medeniyet izleri Tuna nehrinde kendisini göstermekte, gezip görenleri büyülemekte.
Rumeli Osmanlı Cihan devletinin yüzlerce yıl hüküm sürüp medeniyet kurduğu bölgeler Rumeli Beyler beyi tarafından idare edilen bu yerlerde bugün bir çok devlet bulunuyor. Osmanlı'dan sonra bir biri ile selamlaşan bu milletler Dünya barışını tehdit ederken, Osmanlı'nın geçmişteki siyasi ve idari otoritesini de gösteriyor. Balkanlar ve özellikle Bulgaristan'ın Osmanlı Cihan devletinde çok önemli yeri var. Bulgaristan fetih edildikten sonra Osmanlının, Balkanlar, Afrika, Ortadoğu ve Kafkaslarda önü açılmış. İstanbul Bulgaristan fetih edildikten sonra alınabilmiş. Balkanların Osmanlılar tarafından fethi İslam aleminde de büyük bir nefes aldırmış acımasız Haçlı orduları Balkanların fetih edilmesinden sonra önleri kesilmiş. Osmanlı dışındaki İslam ülkeleri haçlı ordularının saldırısından Osmanlılar sayesinde kurtulmuş.
Sonuç olarak 18 yıl önce gittiğimiz bu topraklarda belgesel görüntüleri çekip, tarihe not düşeceğiz. Hazırlayacağımız belgesel görüntülerle sizleri buluşturacağız.