Dün akşam Gebze'den 501 numaralı otobüse bindim. İçerisi tıklım tıklım oturacak yeri geçtim yere iki ayağınızla basabiliyorsanız şükredin..(tek ayak üzerinde durup sıkışabiliyorsunuz bazen)
Velhasıl kelam bilirsiniz ücretler elden ele ödenir biri parayı uzatır ben başkasına o başkasına derken para şoföre gider. O sırada bişey dikkatimi çekti. Yaşlı bir amca ortada durmuş zar zor tutunmaya çalışıyor adam daha doğrusu tutunmak için boş bir yer arıyor. Sonra etrafa göz attım bütün genç arkadaşlar oturmuş, abartmıyorum ayaktakilerin hepsi ilk gördüğüm amca kadar yaşlı ve çaresizce düşmeden ayakta yolculuk yapmaya çalışıyorlar.
Yok artık dedim... Oturanların gözlerinin içine bakıyorum biri bari ayakta durmasın diye tabi faydası olmadı. Oturan genç arkadaşlarımızda kadın erkek karışık..
Hani insan düşünüyor bu arkadaşların annesi babası orda ayakta durmak için ter dökse, rahat rahat gözlerini kaçırıp dışarıyı izlerler mi acaba..
Yada düşünüyorsun acaba onlar hiç yaşlanmaycak mı diye...
Eminim bunu hergün yaşıyo dedelerimiz ninelerimiz... Fakat ne yapacaklar ki adamcağızlar (kadıncağızlar)
''Bu insanları ben mi terbiye edeyim veyahut benim bişey söylememe gerek mi var halim ortada '' demezler mi.. Ben söyleyeyim derler yani biraz empati kurabilmekte mesele..
Sağlıcakla Kalın..
Haklısınız hemde çok haklisiniz sadece 501 öyle olsa iyidir bide siz 503 bakın ana baba günü otobüsler yetersiz sefer sayısını cogaltmalari lazım he bide otubuslerinin hepsini buyutmeleri lazım