Nasılsa okunmuyorum
- E canım... Adam görevini yapıyor...
Savcı iddianame hazırlar.
- Savcıdır, işini yapacak tabi...
Yargıç karar verir...
-Şeriatın kestiği parmak acımaz!
Gazeteciysen, yazarsan...
-Sen kimsin ulan! Nasıl yazarsın?
Haklı adam. Gazetecilik diye bir meslek mi kaldı? Şu gasteciler günü kutlaması var ya, ben ona yanıyorum.
Nasılsa okunmuyorum, özgürüm!
Sanmayın ki Mehmedim Altanım’a, Rektörüm Laçinerim’in yıldız gastesi tersköşe yaptı diye çok üzüldüm ve dayanışma duygusuna gark oldum. “Eskiden sansürlenmezdim”e şahsen tanığım. Son on yılda otosansür “in” di, e vakit geldi, trenden indirildi.
Geçmişte “okunmazdı” ise ayıp kaçıyor. Çıraklık dönemini bilirim, he valla okunuyordu. Zebah o vakit, 1-1,5 milyon tirajlıydı ve kereste yazsa...
Şimdi öyle mi? En babayiğit yazarı kaç kişi okuyor bilen var mı?
Ara sıra yanlış istihbarata toslasa da “amiral gemisi” nin yaramazı Yılmaz kardeşimin post-damar kelamı bile...
“Ben sizi internetten takip ediyorum!”
Yalandan kim ölmüş? Bigazete haberlerinin çoğu sanal ortamda yok ki...
Sosyal medya haberdar ediyormuş. Ahmet Hakan’ın Nişantaşı iplemeleri ile Cumhurbaşkanı Gül’ün “Haydi sor sor!”u dışında külliyen twitkodu, façaboku....
İddia sayfaları, ekleri olmasın ulusal gazete alan kaça düşer bilemem. Esnafın okumadan göz önünde tuttuğu “Biz de cemaatteniz” bonusu gaste hariç tabii...
Kapı önüne beleş kağıt parçaları atılmasa, “yerel gaste okurum” cu devede pire!
Bigazete’nin yarısı kadar abonesi, okuru bulunmayanlar reklam bolluğunda broşür sayılınca, belediye harç almış, he valla!
Ah mirim, eskidendi o! Kesekağıdı yapılırdı da, yine okunurdu. Güreş tefrikaları mı desem, Bab-ı Ali’nin şeyhül muharrinleri mi desem, gazete kapısında zorla ayıltılıp, karşılığını ağız dolusu küfrün rengahengiyle veren Can babamın tokatları mı desem...
Faili meçhule kurban Uğur Mumcu ustam bile bugün yaşasa... Bir tek yazısını, kitabını okumamış anıcı-ağlayıcılara bakıyorum da...
Bigazete’yi altı yıl önce kurarken, “su çekmeyen gazete olsun” deyup, ak kağıda kara basmaya karar vermiştik. Cam sileceği olmadı, yaptırmadık, yaptırmayız. Hiç istenmediğimizde ise kapatır, seyrederiz!
“Yalaka medya üretenler, yalanacak hal kalmayınca ne olur acaba?” diye...
Arandığımız yerden değil, bulunamaz yerden elbette...
Dar alanda gevezelik ettim, bağışlayın. Siz okumasanız da torunlar ibretle okur...