24 Haziran seçimleriyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş ile parlamenter yönetim sisteminden Türk tipi Başkanlık Sistemine geçmiş olduk. Yürütmenin başı olan Başbakanlık tarih oldu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin son Başbakanı sayın Binali Yıldırım olurken, ilk Başkanı da sayın Recep Tayyip Erdoğan olarak Türkiye cumhuriyeti tarihine geçmiş oldu…
81 Milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve 56 milyon seçmen oy kullanarak bu tarihi olaya canlı şahitlik yaptı..
Demokrasilerin en önemli kurumları olan Yürütme Başkan tarafından kurulacak 16 Bakanlıkla gerçekleştirilecek…
Yasama 600 üyeli Parlamento tarafından çıkarılacak yasalarla yapılacak, ayrıca hükümetin icraatı denetlenecek..
Yargı ise bağımsız mahkemeler tarafından yapılacak.
Yasama, Yürütme ve Yargı arasında kuvvetler ayrılığı ilkesi ile demokrasinin gereği yerine getirilecek..
Cumhurbaşkanı Erdoğan 24. Haziran 2018 gecesi tarihi Balkon konuşmasında seçimlerde demokrasi ve Türkiye'nin kazandığını açıkladı.
Seçimlerin devlet ve milletimize hayırlı uğurlu olmasını birlik ve beraberliğimizin kuvvetlenmesine vesile olmasını diliyorum…
SEÇMEN HERKESE MESAJ VERDİ
24 Haziran seçimleri seçmenin her kesime verdiği cevap açısından da büyük önem taşıyor. Tarihi nitelik de olan bu seçimde seçmen siyaseti yeniden şekillendirdi. Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’ı yeniden Başkan seçerek yürütme yetkisini veren seçmen Yüzde 52 oy oranıyla güvenini gösterirken, parlamento da ise Erdoğan’a farklı bir mesaj verdi. Meclis seçimlerinde AK Parti’ye 300’ün altında Milletvekili veren seçmen, MHP’ye ise 49 vekil vererek kilit parti rolünü üstlendirdi. Bu tabloyla AK Parti kendi başına istediği yasayı Meclis’ten geçiremeyecek, Cumhur İttifakı’nı oluşturduğu MHP ile ya da diğer partilerle uzlaşma aramasını sağladı. Bu tablo meclisin denetim gücünü daha da artırırken, Anayasa değişikliklerine ise tam anlamıyla uzlaşı söz konusu olacak. Çünkü Anayasa değişikliklerinin halk oyuna sunulması için 360-399 arası oy, değişikliklerin halk oyuna gidilmeden kabulü için de 400 oy gerekecek. Bu da Mecliste uzlaşıyı zorunlu kılıyor. Ayrıca Muhalefet Partileri de istedikleri yasanın kabulü içinde MHP’ye muhtaç durumdalar. İşte bu nedenle seçmen AK Parti ve Erdoğan’a iktidar gücünü verirken, MHP’ye kilit parti rolünü sundu.
Seçmenin en net mesajlarından birisi Ana Muhalefet Partisi CHP’ye. Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin CHP oylarından neredeyse 10 puana yakın fazla puan alması, Muhalefette yeni bir lider arayışını kuvvetlendirdi. CHP’ye 40 yıl sonra Yüzde 30 barajını aştıran İnce mücadeleye devam edeceğinin mesajını verirken bu rüzgar karşısında sayın Kılıçdaroğlu’nun ne kadar direnebileceği merak konusu. 50 günde Yüzde 30’u geçen Muharrem İnce, Türk siyaseti için de seçmen tarafından güçlü bir alternatif mesajı aldı.
24 Haziran sonrası parlamento öyle bir şekil aldı ki neredeyse her kesim temsiliyete kavuştu. Meclis’te grubu bulunan AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti, HDP’li tablo dünde belirttiğimiz gibi 1999 seçimlerinden sonra ilk kez 5 Grup oluştururken, BBP, Demokrat Parti liderleri de mecliste yer aldı. Saadet Partisi de 3 Milletvekilini CHP listelerinden parlamentoya gönderdi. Böylelikle 8 farklı siyasi parti ve görüşün Meclis’te temsilcisi olmuş oldu. Adeta el ayarı yaparak Parlamento da siyasi partilere güçlü bir mesaj veren seçmenin, bu mesajını iyi algılayan Parti ve liderler hiç kuşkusuz 2023 Türkiyesi’ne giderken başarılı olacaktır. Şu andan itibaren toplumun en büyük beklentisi, huzur, refah ve güven ortamı içinde partilerin uzlaşı içinde hareket etmeleri. Cumhuriyetimizin 100.Yılına giden bu yolda, 2023 hedefleri için hepimize görevler düştüğünü unutmamalıyız.