Günahlarla örülü bir sır perdesi arkasında kalan din, devinim geçiren insan topluluklarını, kendisi gibi düşünmeyen insanları ölümden önce cezalandırır, hatta var etmediğini yok etme hakkını eline aldıracak kadar körleştirir.
İçtenlikle söylemeliyim ki, ibadet sadece inanmanın bir ürünü olmalı; günahtan kaçışın bir tekrar, ritüeli değil.
Dinler, şekillerle bağlanıp yüzyıllardır süregelmiş. Uygulamada doğru gibi gözükse de ikonografi ya da tapınma şekilleri, dinin öğreti ve inanç ahlakının önüne geçmemelidir. Yoksa din, bu dünyadaki asli görevini var eden ile var ettikleri arasındaki o ayrılmaz duygusal bağı zayıflatıp insanoğlunu evrenin yaramaz çocuklarına dönüştürür.
Doğduğundaki ilk kelamın oku! Olduğu bir yaradılışın felsefesi olarak din, her yaşadığımız topluma göre farklı lisanlarda ve şekillerde O olgusunu arar. Ve ömrünü algılama-yorumlama-kabullenme sürecinin sonucunda koşulsuz şartsız itaate zorlar.
Fakat bu itaat bazen bu yolu kendi çıkarları doğrultusunda kullanacak evrenin yaramaz çocuklarına bir fırsat verir. Binlerce yıldır inanma ihtiyacının insan topluluklarının üzerinde baskı zamanla yaşam şekillerine dönüşmüştür.
Bu yaşam şekilleri kendi içinde topluma göre şekillenip bir arz-talep dengesi kurmuş; bir anlamda inancın yerini sosyoekonomik bir yapıya doğru dönüşüm başlamıştır. Bununla ilgili birkaç örnek ibadet yolları belli dönemlerdeki ritüeller; haclar, dini yapılar ve din adı altında yapılan savaşların insan üretimindeki kazancın büyük bir kısmını oluşturur. İnanmak isteyen insan bunu bazen arayışındaki çıkmazlarda, bu dünyadaki ticaretle çözmek ister. Çünkü fiziki dünyadan ayrıldığında yeni bir başlangıç korkutucudur. Ortaçağ'da endüljans denen bir olgu bunun bir anlamda ifadesi değil midir? Ruhani lider elinden cennetin bir parçasını satılması. Din suiistimali en kolay olgudur. Herkes ilahi sözler söyleyerek, süslü ve duymamızı istedikleri sözlerle her şeyimizi alabilirler.
Çağımızın en büyük salgını! Ortaçağ'da vebadan, Avrupa nüfusunun büyük bölümü bu salgından yok olmuştu. Şuanda da Dünya nüfusunun büyük bir kısmı ilahi sözlerle birbirini vahşice katletmekte, ilahi sözleri diline pelesenk etmiş, evrenin yaramaz çocukları, elbet inannaların gözünde yaradanın sözlerini hoyratça kullanmanın bedelini bir gün ama bir gün mutlaka ödeyeceklerdir.