Bir kedi; tekir. Sağ ayağı aksak, caddeye doğru yürüyor. Ortasına yaklaştığında vazgeçip koşarak geri dönüyor. Sanki döneceği yer belliymiş gibi hızlı adımlarla yürümeye devam ediyor. Bankadaki işini hiç sıra beklemeden halletmenin rahatlığıyla adımlarını yavaşlatarak oturmaya yeltenip, biri seslenmiş gibi de hemen kalkıp sağına bakıyor.
Sonra bankadaki işini halletmenin bir hayal olduğunu anlamış gibi adımlarını yeniden hızlandırıyor. Bankanın önünden geçiyor, kafasını sola çeviriyor ve koşmaya başlayıp park edilmiş bir arabanın sol tekerleğinin altına giriyor: başka bir kedi.
Anlaşarak buluşmadıkları belli. Yaklaşık bir dakika boyunca bakıştıktan sonra bakışmaları anlık bir selamlaşmayla kesilmiş gibi biri tekerleğin altına yatıp tapu müdürlüğüne bakıyor ve gözlerini yavaşça kısarak kapatıyor. Diğeri de kesintili sür'atlarla çarşıya ulaştığında belediye binasının önünde park etmiş araçların altından yürüyerek dönercilere ulaşıyor. Onbeş dakikasını dönercilerin kapısında kuyruğunu ve ön bacaklarını yalayarak geçirip yoluna devam ediyor. Sağlık ocağının önüne geldiğinde cüzdanını düşürmüş gibi bir paniğe kapılarak arkasına dönüp yerlere bakıyor, sonra da cebinde değil de çantasında olduğunu hatırlamış gibi yoluna devam ediyor. Gideceği yeri bilmiyorum. O da bilmiyor.
Bizim, "gibi" kullanarak, hayvanlarla insanları kıyaslayıp onlara insanca bir hayat biçmeye çalıştığımız su götürmez gerçek. Eğer onlar da bizi hayvanca yorumlayarak anlamlandırmaya çalışıyorsa, bu karşılıklı betimlemeye kimsenin kızmaya hakkı yok. Ki biz hayvanı, insana hakaret olarak giydiriyoruz; "düşünemiyor" diye.
Ben bugüne kadar hayvanın bir kötülüğünü görmedim, düşünen insanın kötülüğünü gördüğüm kadar.
Belki de hayvanlar birbirine bizim adımızla hitap edip bunu küfür saymalılar. Buna hakları var ama yapmıyorlar. Bakışlarında bir ima bile yok. Bizim bakışımızdaki imalar birleşip dünyayı ele geçirmiş ve hayvanın gözlerini o kadar okuyamıyoruz ki, hayvanı hakaret olarak kullanmadığımızda yiyecek olarak kullanıyoruz.
Tüm bunlara rağmen hayvan hayvanlığını biliyor sevgili insan.
Biz de kendiliğimizi bilelim.