GÜNDEM:
Engelli Cengiz'den darbecilere Tokat Gibi !

26 Temmuz 2016 Salı 11:48

Gebze’deki Demokrasi nöbetlerine katılan bir kişi var ki evlerinde oturan herkese örnek oluyor. O kişi doğuştan iki el ve bacağı olmayan İsa Cengiz. Peki İsa Cengiz’i nereden hatırlıyoruz? Çocukluğu o dönemler Gebze’ye bağlı olan Çayırova’da geçen, daha sonra Tuzla’da yaşamaya başlayan, AK Parti tuzla İlçe Teşkilatı’nda yöneticilik yapıp Milletvekili aday adayı olan İsa Cengiz, hiçbir sağlık problemi olmayan ancak evlerinde oturan çok sayıda kişiye adeta ders veriyor. Demokrasi aşkını çocuklarına da aşılayan Cengiz, önceki akşam çocukluğunun geçtiği Gebze Kent Meydanı’nda devam eden Demokrasi nöbetine katılarak sivil iradeye destek verdi. Eline bayrağını alarak gelen Cengiz, bir çok insana adeta ders verdi. Cengiz ile henüz daha öğrenciyken Gazetemiz Kurucusu İsmail Kahraman röportaj yapmış ve ikili 30 yıl sonra tekrar buluşarak ikinci bir röportaj daha gerçekleştirmişti. 


Daha önceden İsa Cengiz İle iligli Yazdığımız yazı

Engellilere neden sahip çıkmıyoruz?

Engellilere neden sahip çıkmıyoruz?

Engelli?yani vücudunun önemli bir uzvunu kullanamayan insanımız. İçimizden biri. Bir gün bizde özürlü olabiliriz. Ama hiç birimiz özürlünün, engellinin halinden anlamayız. Birleşmiş Milletler 3 Aralık?ı Dünya Engelliler günü olarak ilan etse de sadece işin sloganında kalınır, engelliye sahip çıkmayız. 
   Dün bu köşede yer alan yazım hem gazetemiz hem de internette büyük yankı yaptı. 30 bin insan dünyanın bir çok ülkesinden yazımızı internet üzerinden okudu. Bir çok telefon ve e-posta aldık. Yazımızda ileri sürdüğümüz fikirlere okurlarımız destek verdi. 
  Bu kadar engellilere duyarlıyız. Ama her nedense engellilere sahip çıkmıyoruz. Aslında bu konuda toplumsal bilinç oluşmalı, engelliler her alanda sahip çıkmalıyız, küçük veya büyük iş yerlerinde imkanlar ölçüsünde engellilere istihdam sağlamalıyız. 
    Engellilerle ilgili dün yapılan açıklamaları ve yayınlanan mesajları okudum. Hepsi yasak savma kabilinden göstermelik açıklamalardı. Bu konuda ciddi projeler üretilip, toplumu bilinçlendirmeye yönelik engelliye sahip çıkmanın önemini anlatan çalışmalar yapılmalıydı, bunlar olmadı. 
   En çok engelli iş kazaları ve meslek hastalıklarından meydana gelmekte. Bu konuda yapılan istatistikte her 100 çalışandan 3.7?si ya meslek hastalığına yakalanıyor, ya da iş kazası yaşıyor. Dünya ortalamasında Türkiye en çok iş kazası yaşanan 3, Avrupa?da ise birinci sırada. Akraba evliliği ve yanlış doğumdan kaynaklı engelli insanların sayısı, kaza sonucu oranlara göre azalırken, bu durum iş güvenliğinin yeterince alınmadığının ve bu konuda çalışma yapılması gerektiğinin en acı göstergesi. Bu konuda iş verenleri, sendikaları göreve çağırıyor ve iş güvenliği notasında kapsamlı çalışma başlatılması gerektiğine inanıyorum. 
  

..........

Engellilere sahip çıkıyor muyuz?

3 Aralık Dünya Engelliler günü. Bugün bu konuda çeşitli etkinlikler yapılacak. Daha önce sakat ve özürlü dediğimiz insanlara son yıllarda biraz daha saygı göstererek engelli demeye başladık. Engellilere yönelik devlet ciddi yasalar ve yaptırımlar uygulamaya başladı. Görme özürlü bir vatandaşın milletvekili seçilmesi, engellilerin sorunlarını gündeme daha çok taşınmasına vesile oldu. 
Bugüne kadar engellilerle ilgili bir çok yazı kaleme aldım. Makaleler yazdık. Belgesel programlar çekerek kamuoyu oluşturmaya çalıştık. Engellilerle ilgili 3 Aralık?ın Dünya Engelliler günü kabul edilmesi ise konunun dünya kamuoyuna gelmesine vesile oldu. 
3 ARALIK NEDEN DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ?
3 Aralık?ın dünya engelliler günü olarak ilan edilmesi fazla değil 20 yıllık bir geçmişe sahip. 1992 yılından bu yana 3 Aralık gününde Birleşmiş Milletler tarafından uluslararası bir gün olarak kabul edilmiştir. Bu günde dünya çapında organizasyonlar düzenlenmektedir. Bu aktiviteler genellikle ücretsiz olup, gönüllülüğe dayanmaktadır. Hükümet desteği ve sivil toplum organizasyonlarıyla birlikte bu günün kutlanması çeşitlilik göstermektedir. Her yıl bu gün için değişik bir tema edinilmektedir.
HEPİMİZ ENGELLİ ADAYIYIZ
Aslında bir çok engelli, özürlü ve sakat vatandaş doğmadan değil, daha sonra geçirdikleri kazalar neticesi engelli olmakta. Bu kazaların başında ise iş ve trafik kazaları gelmekte. Türkiye iş ve trafik kazaları açısından tam bir savaş alanı. Bir çok insan trafik magandaları yüzünden ya hayatını kaybetmekte veyahut sakat kalmakta. Her yıl meydana gelen trafik kazası bilançoları bu acı gerçeği yüzümüze haykırmakta. 
İŞ KAZALARI?NDA TÜRKİYE?NİN DURUMU
Dünya İş kazaları istatistiği araştırıldığında Türkiye, iş kazalarında neredeyse ön sıralarda yer alıyor. İş kazalarına yönelik yasalar ve yaptırımlar ise sadece göstermelik. Bu konuda ne işveren ne de çalışan işçiler bilinçli değil. 
Sadece Gebze bölgesinde iş kazaları sonucu hayatını kaybedenlerle ilgili veriler incelendiğinde karşımıza dehşet manzara çıkmakta. Sakat kalan insanlar ise iş kazalarının boyutunu bizlere göstermekte. Gebze?de ki iş mahkemelerinin dokümanları incelendiğinde iş kazalarında sakat kalanlar, bir başka ifadeyle engelli duruma düşen insanlarımız üzerinde ciddi bir araştırma yapıldığında, iş kazalarının hangi boyutta olduğunu göreceğiz. 
İş kazalarıyla ilgili sadece yasalar ve yaptırımlar yetmiyor. Öncelikle çalışan işçiler de bilinçlenmeli. Bir çokları yeterli önlemi almadığı için meslek hastalıklarına yakalanmakta,. Hayatlarının baharlarında ölmekteler. 
İşçi ve iş veren sendikalarımız işçilerin sadece maaşları ve özlük hakları ile ilgili pazarlıklar yapmakta. Aslında işçi sağlığı ve iş güvenliğini birinci öncelik olarak ele almaları gerekmektedir. Bugün bir çok iş yerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği uygulanamamakta. Bu yüzden meydana gelen kazalarda bir çok insan hayatını kaybetmekte veyahut sakat kalarak engelli durumuna düşmektedir. 
YANLIŞ DOĞUMLARDA ENGELLİ YAPIYOR
Yanlış ve bilinçsiz doğumlar engelli oranını artırmakta. Son yıllarda sağlık kuruluşlarında doğumların yapılmasıyla bu durum azalmakta, buna rağmen halen kırsal bölgelerde evlerde doğum gerçekleşmekte, doğum esnasında bebekler sakat kalmakta, annenin sağlık durumu tehlikeye düşmektedir. 
Akraba evliliği Türkiye?nin kanayan bir yarasıdır. Akraba evliliği dolayısıyla bir çok sakat ve özürlü bebekler dünyaya gelmekte, toplum bu yüzden büyük sorun ve sıkıntılar yaşamakta. 
ENGELLİ İSA CENGİZİN BAŞARISI
Engelli olmak gerçekten zor. Üstelik hepimizin engelli adayı olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Engellileri çok iyi anlamamız gerekiyor. Yıllar önceydi, 1985 yılının son aylarıydı. Çayırova ilköğretim okulunda iki ve iki ayağı olmayan bir öğrenciden söz ettiler. Genç bir gazeteci olarak fotoğraf makinemizi alıp, okulun yolunu tuttuk ve iki ve iki ayağı olmayan İsa Cengiz ile söyleşiler yaptık. 
İsa Cengiz, her gün annesi, yengesi ve eniştesinin sırtında nöbetleşe olarak şifa mahallesinden Çayırova İlköğretim Okulu?na sırtta taşınmaktaydı. İsa Cengiz, avukat olmak istiyordu. Yıllar sonra, 28 yıl sonra İsa Cengiz?i bulduk, İsa Cengiz, avukat olamamıştı ama meslek lisesini bitirerek Telekomda çalışmış, emekli olmuş, kendisi gibi elektrik kazası sonucu tek kolunu kaybeden bir hanımefendiyle evlenerek iki çocukları dünyaya gelmişti. İsa Cengiz ile ilgili yaptığımız söyleşileri bir gün belgesel haline getireceğiz. İsa Cengiz ile ilgili daha önce yazdığımız yazıyı sizlerle paylaşıyoruz:
.............................

İki el ve iki ayağı olmayan İsa Cengiz?i 27 yıl sonra yeniden bulduk

Zaman hızla geçiyor. Daha dün gibi hatırlıyorum. 28 Ekim 1985?27 yıl önce?Çayırova ilköğretim okulunda okuyan iki el ve iki ayağı olmayan İsa Cengiz?den söz etmişlerdi. Biz de 27 yaşında genç bir gazeteciydik. Özel izin alarak İlköğretim okuluna gittik. İsa Cengiz ile söyleşi yaptık. Yaptığımız söyleşi büyük yankı yapmıştı. İki ve iki ayaktan yoksun İsa Cengiz?in nasıl okuduğunu, nasıl eğitim gördüğünü, hayatını nasıl sürdürdüğünü birebir yaşayarak gazete sütunlarına aktarmıştım. 
Bu röportajı yazdıktan sonra bir çok okurdan mesaj aldık. İsa Cengiz?in bulunup, hayatını nasıl sürdürdüğünü yazmamızı istediler. Arkadaşlarımız müthiş bir araştırma yaparak, İsa Cengiz?i buldular. Geçtiğimiz haftalarda İsa Cengiz ile Tuzla?da randevulaştık. O gün Ortaokul öğrencisi olan İsa Cengiz, karşımıza heyecanından hiçbir şey kaybetmeyen, olgun bir insan olarak çıktı. Kendisiyle söyleşi yaptık.
Kendisiyle yaptığımız söyleşi esnasında arkadaşımız Sercan Atalay, fotoğraflar çekti. İsa Cengiz?in hayatı gerçekten müthiş. İsa Cengiz?in hayatında fedakarlık, aile sevgisi, sadakat, mücadele, azim, başarı ve umut var. İsa Cengiz ile ilgili yaptığımız görüşmenin bir kısmını bugün sizlere aktarıyorum.
İsa Cengiz, Türkiye?de ki binlerce engelli vatandaşlarımızdan sadece bir tanesi. Doğuştan iki el ve iki ayağı olmayan İsa Cengiz, hayatın tüm zorluklarına, engeline rağmen, başarı merdivenlerini bir bir tırmanarak, kendisiyle aynı durumda ki engelli vatandaşlarımıza ve hiçbir engeli bulunmayanlara tam bir örnek abidesi.
EĞİTİM HAYATI
İsa Cengiz 1966 yılında Giresun?un Şebinkarahisar ilçesinde dünyaya geldi. Çocukluğunun bir kısmını burada geçiren Cengiz, 1972 yılında ailesiyle birlikte Beşiktaş?a geldi. Babası gemilerde çalışan İsa Cengiz, daha sonra Şifa mahallesine taşındı. 1983 yılında Çayırova İlköğretim Okuluna kayıt yaptıran İsa Cengiz, ilkokulu başarı ve çalışkanlığı sayesinde 4 senede pekiyi derecede bitirdi. Ortaokulda da aynı başarıyı sürdüren İsa Cengiz, avukat olmak istediğini dile getirmişti. Ortaokuldan sonra Kartal Meslek lisesinde eğitim hayatına devam eden Cengiz, imkansızlıklar nedeniyle Üniversite eğitimini yapamadı. Ancak eğitimine bugün kaldığı yerden Açıköğretim Fakültesi okuyarak devam ediyor.
İNANÇLA BUGÜNLERE GELDİ
Bugünlere nasıl geldiğini gazetemizi anlatan İsa Cengiz, bunun en büyük sebebinin inançlarında yattığını belirtti. Cengiz, ?Maddi imkanım yoktu ama sahip olduğum maneviyat ve inanç ile yaşama tutunarak bugünlere geldim. Doğuştan engelliyim. Annemi kaybettik. 2 erkek çocuğum var ve eşim de omzundan engelli. Babam sağ ve memleketimiz Giresun?da yaşamını sürdürüyor.? Cengiz annesinin itikadının güçlü bir kadın olduğunu ve bunun kendisini etkilediğini belirtti.
İstanbul Beşiktaş?a geldikten sonra 1979 yılında Arçelik fabrikasının olduğu Aydınlı mahallesine taşınan İsa Cengiz ve ailesi, ilkokul yıllarından beri hayatlarını Şifa mahallesini sürdürüyor.
EKSİKLİK HİSSETMEDİ
Kendini ortaokul ve lise yıllarında tanımaya başladığını ifade eder İsa Cengiz, ilkokulu 4 yılda bitirdikten sonra imtihanla 5. sınıfı okumadan ortaokula geçti. . Engellerinden olayı hiç bir eksiklik hissetmediğini ifade eden ve doğal hayatını sürdüren İsa Cengiz, yerde sürünerek top oynamış ve hatta Kalecilik bile yapmış.
ACIYARAK BAKANLARA KIZDIM
Annesi, yengesi ve eniştesinin kendisine çok emek verdiğini dile getiren İsa Cengiz, ?Şifa mahallesinden Çayırova?nın girişindeki okula beni sırtlarında taşıyarak götürüp, getirdiler. Gençlik yıllarımda sağa sola gidemiyordum. Bazen bana acıyarak bakan insanları görürdüm, küçükken sıkıntı yoktu ama büyüdükçe onlara kızmaya başladım. Acımak farklı, merhamet farklı. ?dedi.
İÇİNDE KALAN UKDESİ
Avukat olamamasının içinde hep bir ukde olarak kaldığının altını çizen Cengiz, ? Avukat olmak içinde ukde olarak kaldı. Kendini ifade etmek, mağdurların haklarını savunmak için avukat olmak istedim.10 yılda liseyi bitirdim. Lise 1?i Kartal?da okudum. Servis vardı ilk sene. Sonra ki 2 yıl trenle gittim okula .İçmelere minibüsle giderdim. O zamanlar bir doktor vardı beni kablo fabrikasının oradan alıp götürürdü. O dönem okumak çok zor oldu.
ÇALIŞMA HAYATI VE EVLİLİĞİ
Lise bittikten sonra hayat sıkıntısının ve mücadelesinin başladığı ifade eden Cengiz, ?Üniversiteyi kazanamadım.Siyasete girdim, çok çevre edindim.1990 yılında işe girmek ve engellilerin haklarını aramak, savunmak için DYP?den siyasete girdim.
8 Şubat 1994?te Türk Telekom?da işe başladım. Pendikte müşteri hizmetlerinde istatistik memuru olarak çalıştım ve istatistikte yazı yazdım.?diye konuştu.
31 yaşında evlendim.Eşim Filiz Cengiz Samsunlu. Ağabeyimin çalıştığı fabrikada Filiz?in kardeşi çalışıyordu. Bu şekilde tanışmamız oldu.5-6 aylık süreçten sonra 2001 yılında Filiz hanımla evlendim ve kimseye yük olmadım. Aramızda 8 yaş var. Eşim benim gibi hayata pozitif bakamıyor. Yapısı ve bayan olması bunda etkili.?dedi.
SİYASİ HAYAT
Engellerini hiçbir zaman hayata tutunmaya engel olarak görmeyen İsa Cengiz siyasette de oldukça aktif yıllar geçirmiş. Siyasetin hep ilgi alanına girdiğini vurgulayan Cengiz, ?Siyasetten hiç kopmadım. Milletvekilliği aday adayı oldum.İstanbul 1. bölgeden 12 haziran seçimlerine girdim. Başbakan yardımcısı Haluk İpek 5000 üzerinde talep var diyordu. Ben 600-650 sıraya kadar geldim. Kıl payı vekilliği kaçırdım. Tuzla Kent Konseyi Engelliler Komisyonu başkanı oldum. AK Parti Tuzla ilçe teşkilatı yönetiminde yer aldım.
İnsanlara hizmet eden yerde olacağım.?diye konuştu.
Evet İsa Cengiz ile 27 yıl önce ve 27 yıl sonra tarihe ışık tutan bir röportaj yaptık. İsa Cengiz?in hayatı başlı başına bir destan. İsa Cengiz?in çileli ve mücadeleli hayatı karşısında el ve ayakları sağlam olan bizlerin alacağı çok ders var. Hayatımızın kıymetini bilelim diye bu yazıyı sizlerle paylaşıyorum. Araştırmacı gazeteci ve belgeselciliğin ne kadar önemli olduğunu belgelerle ortaya koymak istiyorum.

banner982
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

Dere yatağına düşen kamyonet alev aldı
Kocaeli'nin Körfez ilçesinde park halindeyken freni boşalan kamyonet, dere yatağına düşerek alev aldı....

Haberi Oku