Yurdagül Hanım İle Ahmet Penbegüllü Üzerine!

28 Şubat yazı dizimize bugün kaldığımız yerden, okunurken duygulanacağınız bir söyleşi ile devam ediyoruz.  28 Şubat Gebze Belediyesi operasyonunda haksız bir şekilde gözaltına alınıp, cezaevine konulan, burada ağır işkencelere maruz kalan, suçsuz olduğu ispatlanınca beraat eden ancak yakalandığı kanser hastalığı sonucu hayatını kaybeden Gebze Eski belediye başkanı Ahmet Penbegüllü’nün eşi Yurdagül Penbegüllü ile zor günleri konuştuk. Yurdagül hanım davaya müdahil olduklarını belirtirken, kendisinin ve merhum eşinin en çok yakındığı durumun vefasızlık olduğunu söyledi. Yurdagül hanım ile daha önce yaptığımız söyleşiyi sizlerle paylaşıyorum:

İsmail Kahraman: Ahmet bey nasıl bir kişiliğe sahipti, nasıl bir eşti?

Yurdagül Penbegüllü:
Ahmet bey bambaşka bir insandı. Gerçekten kendisi çok değerli bir insandı. Eşi bulunmaz bir insandı. Her istediğimi yaptı, hiç kırmadı beni. Yumuşak yüzlü bir insandı. Herkese iyilik etmeyi severdi. Haram yemekten, hak-hukuktan çok korkardı ve buna çok dikkat ederdi. Obana ihtiyar diye hitap ederdi ben de ona Hacım derdim.

İsmail Kahraman: Tutuklandığını öğrendiğinizde neler yaşadınız?

Yurdagül Penbegüllü:
Tutuklandığını öğrendiğimde ben İzmit’teydim. Orada çalışmalar yapıyorduk. İnanamadım tutuklandığına, sinir krizleri geçirdim ve bayıldım, ayakta duramadım. Ama masum olduğuna hep inandık, onun bir suçunun olmadığını biliyorduk, bu yüzden başımız hep dik gezdik. Ahmet beyi içeriye aldıktan sonra hakkında suç aramaya başladılar. Nihayetinde suçsuz olduğu da ortaya çıktık.

İsmail Kahraman: Ahmet beyi tutuklandıktan ne kadar sonra görebildiniz?

Yurdagül Penbegüllü:
Yaklaşık bir hafta sonra eşimi görebildim. Gördüğümde eşimi tanıyamadım. Tanınmaz haldeydi. Uğradığı işkenceler yüzünden konuşacak halde değildi. Karnı sırtına yapışmış, vücudunda yağ kalmamıştı adeta. Sürekli elektrikli işkence yapmışlar. Bana yaşadığı işkenceleri anlatmadı, ama ben anlıyordum ve o benim içime işliyordu. Doktoru Fahrettin beye anlattı yaşadıklarını. Yaşadığı işkenceler inanın anlatılacak gibi değil.

İsmail Kahraman: Sizi kimler arayıp sordu?

Yurdagül Penbegüllü: En çok üzüldüğümüz durum bu. Ahmet bey vefat ettiğinde sağolsun Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan beni arayarak taziyelerini iletti, bir şeye ihtiyacımız olup olmadığını sordu. İstanbul Büyükşehir belediye başkanı kadir topbaş çok ilgileniyor. Bize en fazla o sahip çıktı. Her zaman yanımızda durdu. Ayrıca Gebze belediye başkanı Adnan Köşker de Ahmet bey için dualar ettiriyor. Başkanımız da sağolsun Ahmet beyin hatırasına sahip çıkıyor. Ancak bunun dışında kimse bize sahip çıkmadı. Ne yazık ki Gebze Ahmet beye sahip çıkmadı.

İsmail Kahraman: Başka kimse arayıp sormuyor mu?

Yurdagül Penbegüllü: Gebze Ahmet beyin değerini bilemedi. Ölüm yıldönümünde bile hatırlamıyorlar. Eşim Gebze için hayatını kaybetti, bir çok kişinin elinden tutup yükseltti ama onlar bize vefasızlık yaptılar. Rahmetlinin de en çok şikayet ettiği konu bu oldu. Bakın bu olaydan en çok biz mağdur olduk. 13 sene geçti üzerinden bakıyorum da olan Ahmet bey ile bana oldu. Gebze halkı bizi tanıyor, hep yanımızda, Ahmet beyin ismini hayırla yad ediyorlar, esnafımız halkımız sahip çıkıyor. O bir dava adamıydı. Ama elinden tuttuğu isimler onu yalnız bıraktı, en çok üzüldüğü konu bu oldu. İnanın bu yüzden bende siyasetten soğudum.

İsmail Kahraman: Kırgın mıydı? Helallik verdi mi?

Yurdagül Penbegüllü: Evet çok kırgındı. Kırgınlığı etrafında olduğu halde onu yalnız bırakanlara karşıydı. Nihayetinde bu vefasızlara karşı kırgın bir şekilde gitti. Hakkını da bu kişilere helal etmedi. Ahmet beyin çok güçlü bir gururu vardı ancak yaşadığı işkenceler, gördüğü insanlık dışı muameleler onun gururunu kırdı, moral olarak çökertti. Biz kimseden bir şey talep etmedik, ama vefasızlık yüreğimizi burkuyor.

İsmail Kahraman: Şu anda geçiminizi nasıl sürdürüyorsunuz?

Yurdagül Penbegüllü: Rahmetlinin makamda, mevkide, parada gözü yoktu. 10 sene başkanlık yaptı, başkanlık yaptığı dönemde ben Belediyenin imkanlarını kullanmadım, Ahmet bey de kullandırmadı. Hakka çok dikkat ederdi. Tutuklu bulunduğu dönemde kendisinin mal varlığını araştırdılar bir araba ve evden başka bir şey yoktu. Bugün bana Ahmet beyden sadece emekli maaşı kaldı. 10 sene başkanlık yapan herkes lüks konutlarda yaşarken bugün biz o dönem kurayla aldığımız Huzur Konutlarında, bulunan dairemizde alt katta yaşıyoruz. Birileri paralarını koyacak yer bulamazken biz ay sonunu nasıl getiririz bunun hesabını yapıyoruz. Çok şükür başkasına muhtaç değiliz. Şimdi tek temennimiz suçluların cezasını çekmesi.

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981