Birer zambak çocuklar
Çocuklar birer gül fidanı
Leylâk papatya çocuklar
En nazlı laleler , manolyalar
Çiğdem , menekşe , sümbül
Çocuklar birer akşamsefası
Çocuklar birer gül .
Söze nasıl mı başlasak ! dünyanın en masum varlığı çocukları anlatmak için . Hepimiz bir zamanlar çocuktuk ve düşe kalka büyüdük , büyürken beraberimizde sözüm ona dünyayı da büyüttük .
Neler neler büyümedi ki varlığımızla paralel , korkular , kaygılar , vakitsiz telaşlar , saman altından yürütülen yanlışlar v.s. Güzel şeyler de yapmadık değil mesela pencere kenarındaki saksıda çiçekler büyüttük biz ormandaki ağaçları gece yarısı sessizce katlederken . Çevreciyiz teranesiyle ortalıkta salınıp merdiven boşluklarına , dere yataklarına , boğazın maviliğine döküverdik çöplerimizi .Yeni yeni icatlarda da bulunduk kapkara yalanları pembeye boyarken . Adam sendeciliğin kitabını yazıp hem şarkısını söyledik hem de sazını çaldık . Hakkımızı yememek lazım haşa Yaradan ‘ dan fazla Yaradılan ‘ a taptık çoğu zaman .
Her kötülükten habersiz küçücük masumları kendi ellerimizle hakiki değerlerden uzaklaştırıp geçici heveslerin modernitesine kurban ettik . Sus evladım aman ha azınlıktaysan doğruyu bilsen de sus , sesini çıkarma . Zulmün yavaş yavaş aile temeline kadar yılan gibi çöreklendiği yüz yılda ezilenin değil ezenin yanında dur ! Yapmayın , bu kadar insafsızlık olmaz değil mi ? Olur olur şöyle sokağa çıkıp bir kafanızı kaldırın seyredin bakalım anne ve babaları , teyze ve amcaları hatta yaşı kemale ermiş ak saçlıları .
Hanım hanım ! benim çocuğum yapmaz öyle şeyler haklısınız yapmaz , evinde sevgiyi saygıyı paylaşmayı görmeyen çocuk yapar mı öyle toplum yararına işler . Kısa yoldan dönmek varken köşeleri niye yokuş çıkıp terlesin ki gariban .
Ailenin temeli sarsılmış inancın temeli sarsılmış ne büyük büyüklüğünün ne de küçük küçüklüğünün farkında ne yapsın öyleyse bu taze fidanlar . Hepimiz çocuktuk bir zamanlar ve daha bu kadar kirlenmemişti dünya . Azınlıkta kaldıysak vaz mı geçmeli insanlığımızdan , toprak üstünde taptaze fidan olmayı bekleyen filizler görünmeye başlamışken .
Anne baba ! silkinsene uykundan sana ihtiyacım var en doğrusundan , sırtımı sıvazlamayı bırak boş yere dünya hakiki işler bekler hepimizden de .