Ölümlerin soğuk yüzü dokununca yüregimize, ürperir iliklerimize kadar buz keseriz ama nedense birbirimizi kırmakdan, incitmekten de geri kalmayız..
Hep merak ederim, mezarlıklara duyduğumuz minnet ve pişmanlık duygusunu, o insan buz gibi toprağa düşmeden önce neden göstermeyiz, neden o hassas kalpleri cam kırıkları gibi tuz buz ederiz..
Neden birlik beraberlik içinde yaşamak varken, dini, dili ırkı için insanları ayırıyoruz yada siyasetle bir bıçak gibi kesiyoruz insanlık duygularımızı..
Kardeşce yaşamak varken, değer mi Kürt Türk, Laz yada Suriyeli diyerek insanları ötekileştirmeye, birbirine düşman etmeye..
Değer mi sabaha çıkacağımız, akşama ulaşacağımız belli olmayan bir dünyada bir çiçeği bile incitmeye, değer mi sevgiye aç olan insanlığı o sevgiden mahrum etmeye.
Değmez elbet, hayat çok kısa, bugün bana gelir ölüm yarın sana..
Çok geç olmadan;
Hadi unuttuklarını ara, kırgınlıkları barıştır, sevdiğini söyle, yarına kim öle kim kala..!
Bahriye Gürpınar Geredeli
yine harika bir yazı olmuş kalemine sağlık