Doların geleceği yeniden sorgulanıyor. Rezerv para birimi olarak IMF’nin para birimi, Çin Yuanı ya da bölgesel para birimleri tartışılıyor. Ancak dünyanın hakimi doları tahtından indirmek kolay değil.
Euro’nun güçlü göründüğü 2010 yılı başına kadar dolar ağır baskı altındaydı. Küresel kriz doların hakim para birimi olarak rolünün sorgulanmasına neden oluyordu. Ancak Euro bölgesinin içinde bulunduğu borç krizine bağlı olarak Euro’nun hızla değer yitirmesi ve Haziran ayının başında 1.19 dolar ile son 4 yılın en düşük seviyesine inmesi rezerv para tartışmalarına da ara vermişti.
Ancak Temmuz ayında rüzgar tersine eser gibi oldu. Euro ay ortasında son iki ayın en yüksek noktasına çıktı ve 1.30 doları gördü. Dolar aynı zamanda Japon Yeni karşısında da yıl içindeki en düşük noktaya indi. Doların değer yitirmesinde en önemli etken Euro bölgesindeki krizde dip seviyenin görüldüğü yolundaki yaygın kanaatti. Yunanistan, Portekiz ve İspanya’nın harcamalarda büyük kesinti öngören kemer sıkma paketlerinin başarılı olacağı yolundaki fikir birliği Euro’ya destek oldu. Diğer yandan ABD ekonomisiyle ilgili endişeler yeniden canlandı; zayıf canlanma belirtileri bir türlü güven vermiyordu.
İşte tam da burada eski tartışmalar hatırlanıverdi. Rezerv para olarak doların geleceği ve dolara karşı önerilen alternatifler yeniden gündeme geldi. Dolarla ilgili tartışmalarda üç kamp var. Krizle birlikte küresel döviz rejiminin geleceği konusunda pratikte tartışmalar şu ana eksen etrafında şekilleniyor:
Dolar merkezli düzeni küçümseyen Çin, IMF’nin Özel Çekme Hakkı (SDR) gibi uluslarüstü süper bir rezerv paranın yaratılmasından yana. Rusya ise bölgesel para birimlerinden yaratılacak bir karışımdan yana. Bazı Batılı kanaat liderleri Euro’nun liderliğine oldukça sıcak bakıyor. Washington ise, bu fikirleri önemsemiyor ve uygulamaya koyduğu mali disiplinle doları destekliyor.
Çin Merkez Bankası Başkanı Zhou, ilk kez geçen yıl Mart ayında ünlü ekonomist John Maynard Keynes’in ortaya attığı küresel para birimi benzeri bir sistem fikrini savundu. O tarihten sonra Zhou’nun bu çıkışına destek niteliğinde açıklamalar geldi. Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz başkanlığındaki bir Birleşmiş Milletler Komisyonu’nun araştırmasında küresel döviz sistemine genişletilmiş bir SDR rejimi önerildi. IMF Başkanı Strauss Kahn da bu fikre destek verdi.
SDR fikrine katılmayanlar ise, doların yerine yeni bir para biriminin rezerv para olarak geçmesini savunuyor. Bu gruptaki akademisyenler birkaç on yıl içinde Çin Yuanı’nın doların yerini alacağını savunuyor. Hatta 2050 yılında Çin ekonomik olarak ABD’nin iki katı büyüklüğe ulaştığında doların yerini yuanın alacağına dair tarih bile veriliyor.
Euro da doların yerine önerilen rezerv paralar arasında yer alıyor. Euro bölgesinin dünya ticaretindeki rolü ve hakimiyeti nedeniyle 21. yüzyılda Euro’nun 19. yüzyıldaki altının yerini alacağını savunanların sayısı az değil. Ancak, Euro bölgesinin içinde bulunduğu ve kriz ve para biriminin değer kaybı bu düşünceye pek fazla taraftar bulamadı.
Bir başka tartışma konusu da bölgesel para birimlerinin bir araya gelerek rezerv para oluşturması. Dünya ticaretinin fazlasıyla bölgeselleşmesi Çin, Japonya, Rusya ve Almanya gibi ülkelerin ABD’den ayrışmasını beraberinde getiriyor ve ellerinde dolar tutmalarının gerekliliği de azalıyor.