Düşer  usul usul kar taneleri

Yokluğa kaçmış bulutlardan selam getirir

Tozunu yuttuğun Babil’in sokaklarında dolaşırken

Papirüslerden fışkırır hazine misali tarih

Tiyatro kulisinde yorgun çocuklar

Cıvıl cıvıl sahnelere inatla yelken açar

Ne matinedir beklediğin ne de suare

Kâh maviliğin Leyla’sı kâh ışığın Mecnun’u

Göz kırpar Fuzuli’nin divanında mısra-ı bercesteler

Serinletir toprağı can suyu hikayeler !

Dokunup geçersin

Simanda bir vakit aksi kalır evrenin

Buz dağının ötesine ulaşmak zordur,

Mazide çıkarken atide inmek

An içinde anı öldürüp te dirilmek

Ve sesini yükseltmekten harap düşmek

Çalmaya devam ederken tokmağı kapının

Salına salına düşer kar taneleri

Nazmın kaleminle savaşı sürer ,

Çatlak sesler çıkıp gider aradan

Ruhun dansında zamanın sonbaharında

Avuçlarının ortasında

Geriye bir tek üvey evlat  şiirler kalır!..

                     

                                                                      

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981