Avrasya Gazete Radyo ve Televizyon yayıncıları Derneği www.agrt.net olarak organizasyon komitesinde, Türk Dünyası Gazeteciler platformu olarak yer aldığımız Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Vakfı’nın ev sahipliğinde 3.Türk Dünyası Gazeteciler şurası Kazakistan'ın manevi başkenti Hoca Ahmet Yesevi diyarı Türkistan'da yapıldı.
Başta Türkiye olmak üzere Türk devletleri ve akraba topluluğu ülkelerinden 60 gazeteci ve sivil toplum örgütü başkanının katıldığı şurada, gazeteler sergisi de açıldı. Sergide Gebze gazeteleri ile İktav belgesel yayıncılık kitaplarını sergiledik.
Ahmet Yesevi üniversitesinin konferans salonunda düzenlenen şura, Avrasya Gazeteciler Derneği olarak Eskişehir ve Kazan’da düzenlenen .1 ve 2. Gazeteciler şurası ile ilgili hazırladığımız belgesel sinevizyon gösterisi ile başladı. TGF Genel başkanı Yılmaz Karaca şura ile ilgili bilgiler vererek, şuranın önemli olduğunu söyledi. Şura’ya katılan gazeteciler ve Üniversite yetkilileri görüş ve önerilerde bulundular.
Gazeteciler daha sonra basın sergisi açılışına katıldılar. Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri türbesini de ziyaret eden gazeteciler, Türk dünyası kültür başkenti olan Türkistan şehrini gezdiler.
ÜNİVERSİTE MÜZESİNİ GEZDİK
Türkistan'da bulunan ünlü yazarlarımızdan. Geçmiş de Devri Alem belgesel programı olarak Tuna boylarında Osmanlı medeniyeti belgeselimize danışmanlık yapan, Yavuz Bülent Bakiler ile belgesel çekimi gerçekleştirdik. Şuranın gerçekleştiği Hoca Ahmet Yesevi üniversitesi rektör vekili ve yardımcısı ile söyleşi yaptık. Kocaeli Gölcük'te oturan rektör yardımcısı ile İzmit’de eğitimini tamamlayan rektör vekiline Devri Alem belgesel programımızı ve Kitaplarımızdan hediye ettik. Üniversitenin müzesini gezdiren rektör vekilinden. Ahmet. Yesevi ünüversitesi hakkında genel bilgi aldık. Tüm okurlarımı ve Devri Alem programı izleyicilerimizi Türk dünyası kültür başkenti olan Ahmet Yesevi diyarı Türkistan'ı ziyaret etmeye davet ediyorum.
ÇİMKENT’E VEDA
Çimkent’den Türkistan'a veda ederek Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'e gidiyoruz. Oğuz Türklerinin Anadolu'ya göç ettiği Hoca Ahmet Yesevi diyarı Türkistan, Siriderya sahilleri, Amuderya bölgesi ve Maveraünnehir'e veda vakti geldi. Güneşli bir sonbahar günü Çimkent’den tarihi ipek yolunu takip ederek Hoca Ahmet Yesevi'nin dünyaya geldiği anne ve babasının mezarının bulunduğu bu günkü adı. Çimkent olan Tarihi Sayram’dan yola çıkarken aklımız ve gönlümüz oğuz illerinde Türkistan'da kaldı.
Elveda Oğuz boylarının dünyaya yayıldığı Anadolu'ya göç ettiği Siriderya ve Amuderya bölgeleri.
Elveda Türkistan ve Yesi kenti, elveda Savran, Farab, Otrar ve tarihi Oğuz illeri, elveda Atalarım Kandazoğullarının 1000 yıl önce Gümüşhane Torul’a göç ettiği Siri derya kenarındaki Kandöz kenti.
Biz atalar diyarından yola çıkarken sizleri Kandazoğulları ile ilgili Tarihçi yazar. Gökhan. Pekgüven arkadaşımın kitabında yer alan bir bölümle baş başa bırakıyorum: http://www.kandazogullari.com/?page_id=45
Sülalemizin geldiği bölgeleri Kandöz bölgesini ziyaret edip köyün Muhtarının evinde sabah kahvaltısı yaptık köyü gezdik okul mescit ve köyün yanından akan. Siriderya kenarındaki tarih mezarlıkta ecdadımın ruhu için Fatiha okudum Kandöz köyünde yaptığım belgesel çekimi ve geniş araştırmayı sizlerle daha sonra paylaşacağım.
KANDAZOĞULLARI
Kandazoğulları Çepni boyundandır. Çepniler, Oğuz Han’ın oğlu Gök Han’ın çocuklarıdır. Kandaz’ın bölgelere göre değişen anlamları vardır. Bazı bölgelerde yaşayan kişiler, Kandaz’a anlam katmışlardır. Bu her bölgede ve her isim için yaşanan olağan bir durumdur. Bizim geldiğimiz bölgede ise cesur ve cengâver anlamında kullanılmaktadır. Gerçek anlamı ise “Bozkırların Hakanı”dır.
Türk boylarının yaşantısında bozkır her zaman vardır. Buna ek olarak Kandazlar ata iyi binen ve bu maharetine at üzerinde ok atmayı da ekleyen bir topluluktur.
Ana yurdumuz Pamir Dağları’nın etekleri ve Farabi’nin de anayurdu olan Timur’un mezarının bulunduğu OTRAR şehrine 30 km uzaklıktaki KANDOS adındaki köydür.
Kazakistan’ın güneyinde Siriderya kıyısındaki Otrar’ın adı Moğol felaketiyle anılır. Burası, Türk ve İslam dünyasının en büyük filozofu Farabi’nin doğduğu şehirdir. Farab aslında bölgenin adıydı ve Otrar (Farab, Turar, Tarban veya Tutarband diye de anılır) bu bölgenin merkezi ve Oğuzeli’nin en önemli şehriydi. Cengiz Han tarafından yerle bir edilen Otrar’ın kalıntıları geniş bir alana yayılmıştır.
Ayrıca, 1405’de Çin seferine çıkan Timur Otrar’da ölmüştür. Otrar vahası, arkeolojik kalıntıları, Orta Çağ yerleşim yerleri ve sulama yapıları ile 200 km² bir alanı kapsar.
Cengizhan’ın Otrar’ı yerle bir etmesinden sonra, Kandazlar’ın ilk göç hareketi başlamış (11.yy) olur. Bu göç hareketi, yoğunlukla Afganistan bölgesine olmuştur. Afgan tarihini yazan yabancı kaynaklı eserlerde bu bilgiye sıklıkla rastlanılmaktadır. İlerleyen bölümlerde Afganistan’da yer alan Kandazlar’la ilgili yer adlarına değinilmiştir.