Henüz küçük yaşlarda dile geldi bu kalem
Kendinden habersizce şiirlere başladım 
Zülfü yar-e değmeden gönülden düştü kelâm
Ne kimseyi incittim ne kimseyi taşladım 

Gece karanlık ıssız dolaştım öyle nahoş
Hakikat menzilinde amaçsız elim bom boş
Yürüdüm adım adım ne sevinçli ne de hoş
Aradığım her sesi dizelere işledim

Bin bir umut besleyip adını seslenerek 
Zirvesi karla kaplı dağlara yaslanarak 
Tek başına çaresiz kendimle paslanarak 
Herkes bahar yaşarken gölgesinde kışladım

Sadakati ararken gerçeklerle çevrildim 
Bin parçaya bölünüp temelinden devrildim 
Yaş kemale erince ayazlarda kavruldum 
Bu sevdanın uğruna kalbimi ateşledim

Kapılmış gidiyorum ömrüm yağlı kızakta 
Esir düştü bu beden kurulmuş her tuzakta
Ruhumda beslediğim o can benden uzakta 
Olmayacak vuslatı hayallerle düşledim

YAKUTİ kaldır başın vurma kendini yere
Hiç değil yâr bağında şöyle dolaş bir kere
Nasıl olsa savurmuş kaderin yerden yere
Geçtim artık her şeyden yoruldum yavaşladım

Hacer Alioğlu Yakuti
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981