TGRT olarak 1990'da çektiğimiz Tokat-Niksar belgeselimiz: https://www.youtube.com/watch?v=S4z0C8hXEQE
Tokat'a ilk kez 1990'lı yıllarda Amasya üzerinden gelip belgesel çekimi yapmıştık. Tokat'a birçok kez gidip geldik. Son olarak 10-12 Ekim 2025'te Tokat'a geldik. Her gelişimizde araştırma yapıp belgesel çekiyoruz: https://www.facebook.com/share/v/17TkS7w8xB/?mibextid=wwXIfr
TOKAT BELEDİYE BAŞKANI İLE BELGESEL SÖYLEŞİ
"Süper Vali" ve "Efsane Vali" olarak bilinen merhum Recep Yazıcıoğlu'nun oğlu, Tokat Belediye Başkanı Sayın Mehmet Kemal Yazıcıoğlu ile belgesel tadında canlı bir söyleşi yaptık.
Halkın İçinden Bir Vali olan merhum Recep Yazıcıoğlu’nun unutulmaz tevazusu: https://www.facebook.com/share/r/14NF6NmyTCJ/?mibextid=wwXIfr
Bir kez daha kendisine Allah (c.c.)'tan rahmet diliyoruz. #RecepYazıcıoğlu #SüperVali #HalkınValisi #GerçekHizmet #Unutulmazİnsan
https://www.facebook.com/gebzeningazetesi/videos/dani%C5%9Fmentli-devletini-ba%C5%9Fkenti-niksar-da-11-ekim-2025-de-devri-alem-tv-belgesel-/4472844626375594/
VAKIF İNSANI ERDOĞAN ERDOĞDU YAZDI: TOKAT SAHA GEZİSİNİN İLK DURAĞI REŞADİYE OLDU https://www.facebook.com/share/p/14PhMjSbwrw/?mibextid=wwXIfr
Tokat’ın Fethi'nin 950. Yılında Danişmendli Beyliği Tarihi Mirası'nın İzinde Tokat Saha Gezisinin İlk Durağı Reşadiye Oldu.
Tokat Valiliği, 2025 yılını Tokat’ın Fethi'nin 950. yılı olarak kutlama kararı aldı. Tokat’ın Fethi'nin 950. yılı şehirde çeşitli etkinliklerle ve coşkuyla kutlandı. "Tokat’ın Fethi'nin 950. Yılı" kutlamaları kapsamında "Danişmendli Beyliği Tarihi Mirası'nın İzinde Tokat Saha Gezisi" ve "Türk Dünyası ve Medya Konulu 10. Anadolu Medya Çalıştayı" da Tokat’ta yapıldı.
Uluslararası Basın Konfederasyonu tarafından geleneksel hâle getirilen Anadolu Medya Çalıştayı'nı, Tokat Gazeteciler Cemiyeti ile Türk Dünyası Kültür Sanat ve Sinema Vakfı organize etti.
Etkinliğe, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Demir Hoca'nın koordinatörlüğünde, Tokat’ın Fethi ve Danişmendli Beyliği'nin tarihi üzerine akademik çalışma yapan birbirinden değerli hocalarımız ve araştırmacılar katıldı: Prof. Dr. Ali AÇIKEL, Prof. Dr. Mustafa ŞAHİN, Doç. Dr. Murat SERDAR, Dr. İsmail TURAN, Dr. Edip UZUNDAL, Timur YILMAZ, Doç. Dr. Canan KARAMAN, İsmail Bayram.
Tokat'ın Fethi'ni gerçekleştiren Danişmendli Beyliği'nin Tarihi Mirası'nın ilk izlerini taşıyan İskefsir, Hasanşeyh, Cimitekke hattında devam eden gezi, Danişmendli Beyliği'nin ilk başkenti olan Niksar’da günümüze ulaşan tarihi ve kültürel mirasın yerinde incelenmesiyle nihayete erdi.
Reşadiye Belediye Başkanı Ergül Ünal, geziye katılan heyeti Reşadiye Termal Otel'de karşıladı. Heyet adına konuşan Türk Dünyası Kültür Sanat ve Sinema Vakfı Başkanı Erdoğan Erdoğdu, gezinin amacını ve heyette bulunan değerli konukları tanıttıktan sonra sözü Reşadiye Belediye Başkanı Ergül Ünal Bey'e bıraktı.
Reşadiye Belediye Başkanı Ergül Ünal: "Reşadiye’yi turizmde farklı bir yere getireceğiz"
Başkan Ünal, misafirlere "Hoş geldiniz" dedikten sonra, "Sizleri burada ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz," dedi. İlçenin eşsiz doğal kaynaklarından biri olan kaplıca suyunun potansiyelini vurgulayarak, Reşadiye’nin doğa turizminde söz sahibi olabilmesi için yaptığı çalışmaları açıkladı. Reşadiye’nin Türkiye genelinde eşi benzeri bulunmayan bir kaplıca suyuna sahip olduğunu belirten Ünal şunları ekledi:
"Kaplıcamız, binbir derde şifa olan gür debili bir kaynak suyudur. Çok çeşitli mineraller barındıran sıcak kaynak suyumuz ve Termal Otel başta olmak üzere, Reşadiye’yi turizm noktasında farklı bir yere getirmeyi düşünüyoruz. Yaptığımız proje ile travertenleri açığa çıkaracak ve Pamukkale’yi aratmayan bir görünüme kavuşturacağız."
Başkan Ünal, ilçenin benzersiz doğal güzellikleriyle öne çıkan bir coğrafyada yer aldığını da ekledi. Yaylaları, şelaleleri, kanyon ve göllerini vurguladıktan sonra, "Biz istiyoruz ki bu cennet toprakları yerli ve yabancı herkesin görmesini sağlayalım. İlerleyen dönemde güzel projelerle ilçemizi tanıtacağız," şeklinde konuştu.
Reşadiye Travertenlerinin oluşumu ile ilgili olarak heyette bulunan coğrafyacı ve belgesel yapımcısı İsmail Bayram da bilgi verdi. Bayram, Reşadiye’nin Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerinde yer aldığını, bu sahalarda yer alan termal su kaynaklarının binlerce yıl boyunca taşıdığı mineralleri biriktirerek traverten oluşumuna neden olduğunu ifade etti. "Tam bir renk cümbüşü sunan bu doğal miras, sağlık ve doğa turizmi açısından büyük önem taşıyor. Reşadiye travertenleri de yer altından çıkan termal suların bir eğim kırığı üzerinden akması sonucu oluştu. Bu mirası korumalıyız," dedi.
ETKİNLİĞE KİMLER KATILDI? Basın ve Medya Kuruluşları Temsilcileri:
Erdoğan Erdoğdu: Türk Dünyası Kültür Sanat ve Sinema Vakfı Başkanı
Musa Özdemir: Tokat Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
Şakir Gürel: Uluslararası Basın Konfederasyonu Genel Başkanı
Yılmaz KARACA: Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve Basın Vakfı Genel Başkanı
Menderes DEMİR: Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı
Renan BİLEK: Oyuncu-BİROY Başkanı
İsmail KAHRAMAN: İKTAV Başkanı, Devri Alem Belgesel TV ve Gebze Gazetesi Sahibi
Bahtiyar KAHVECİ: Dijital Medya Federasyonu Genel Başkanı
Ersin BEBEK: Uluslararası Basın Konfederasyonu Genel Sekreteri
İbrahim KURT: Reşadiyeliler Vakfı Başkanı
İsmail BAYRAM: Belgesel Yapımcısı
Mehmet YAZICI: Orta Karadeniz Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı
Muradiye ERGİN: Uluslararası Basın Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı
Nizamettin BİLİCİ: İnternet Medya ve Bilişim Federasyonu Kurucu Başkanı
Salih TANRIVERDİ: Tokat Haber Gazetesi-Tokat Vakfı Başkanı
Sultan TAPDIK: Tüm İletişim ve Medya Federasyonu Genel Sekreteri
Umut Mete SOYDAN: Türk Dünyası Kültür Sanat ve Sinema Vakfı Genel Sekreteri
Ali İhsan Sarıçoban: Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
Oğuz ADIYAMAN: Türk Dünyası Sinema Vakfı
Ayrıca, Tokat Gazeteciler Cemiyetine üye gazeteciler tarafından da ilgiyle takip edildi.
Gerede Fatihi Danişment Gazi ve Vakıf Ormanları Belgeseli Çekiyoruz
Gazetemizin kurucusu ve Devri Alem TV program yapımcısı İsmail Kahraman’ın bugünkü makalesini sizlere sunuyoruz. Gebze Gazetesi ( www.gebzegazetesi.com ) ve Gazete Gebze ( www.gebzegazete.com ) adreslerinde "belgeselcinin not defteri" köşesinde yayımlanan makalelerimiz: [şüpheli bağlantı kaldırıldı]
Danişmend Gazi Vakıf Ormanları'nı kuran Selçuklu Sultanı Alparslan’ın komutanlarından Gerede Fatihi Danişment Melik Ahmet Gazi ve Gerede’de vakıf medeniyeti belgeseli çekmek için ön çalışma başlatıp bilgi ve belge topluyoruz.
Aslen Geredeli olan Vakıflar Genel Müdür Yardımcısı Rıfat Türker ile Gerede Tarih ve Kültür Vakfı Başkanı ve Ankara Altındağ Belediye Başkanı Ziya Kahraman ile Gerede’de Vakıf Medeniyeti ve Gerede üzerine belgesel söyleşisi yaptım.
Gerede Türk-İslam Tarihi
Gerede, Malazgirt Zaferi'nden hemen sonra Türklerin eline geçtikten sonra, bir uç beyliği şeklinde Oğuz Türkleri tarafından iskân edilmiştir (1197). Günümüzde Kayı ön adlı köyleri hâlâ varlıklarını devam ettirmektedirler (Kayı, Kayıkiraz, Kayısopran, Salur, Afşar, Kösreli...).
Uç beyliği döneminde, yarı bağımsız bir şekilde Büyük Selçuklular'a, Anadolu Selçukluları'na, İlhanlılar'a bağlı olarak, Osmanlılar'a geçmeden önce de bir müddet müstakil Gerede beyliği olarak yaşadı. I. Alaeddin Keykubat (1219-1237) zamanında Gerede, Anadolu Selçuklu Devleti'ni meydana getiren 21 eyaletten biriydi.
Gerede bölgesine ilk fetih hareketinin, Malazgirt Zaferi'nin önemli komutanlarından Battal Gazi’nin torunlarından Danişment Melik Ahmet Gazi tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir. Gerede’de Danişment Gazi Vakıf Ormanları ve vakıf eserleri ile köylerin olduğu bilinmektedir.
Gerede Fatihi Danişment Ahmet Gazi kimdir?
Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Kaynaklarda adı Melik-i Muazzam Dânişmend Ahmed Gāzî (Taylû) b. Ali et-Türkmânî şeklinde geçmekte olup etnik kökeni hakkında değişik görüşler ileri sürülmektedir.
Fetih menkıbelerinden oluşan ve tarihî kaynak olmaktan ziyade destanî bir roman mahiyeti arz eden Dânişmendnâme’de; Malatya Emîri Ömer’in kızıyla evlenen Ali b. Mızrab’ın oğlu olarak dünyaya geldiği ve asıl adının Ahmed olduğu, Battal Gazi’nin torunu Sultan Turasan ile arkadaşlık ettiği, ondan gündüz savaşçılık öğrendiği, geceleri de dinî ilimler tahsil ederek âlimlik mertebesine ulaştığı ve bundan dolayı da kendisine “Dânişmend” denildiği ifade edilmektedir.
Yine aynı kaynakta; Dânişmend ile Turasan’ın gördükleri bir rüya üzerine 360 (970-71) yılında Eyyûb b. Yûnus ile Süleyman b. Nu‘mân’ı, Abbâsî Halifesi'nden cihad için izin almak üzere Malatya’dan Bağdat’a gönderdikleri; Halife'nin, Melik Ahmed (Dânişmend Gazi) ile Turasan adına menşur yazdırdığı, hazine ve hil‘atlerle birlikte Battal Gazi ve Ebû Müslim’in sancağını verip kendilerini gazâya teşvik ettiği; onların da bu izin üzerine Anadolu’da Rumlar’la cihada başladıkları; daha sonra Çavuldur Çaka, Hasan b. Meşiyya, Eyyûb b. Yûnus, Süleyman b. Nu‘mân, Kara Doğan, Kara Tegin gibi beylerin de kendilerine katıldıkları; harabe hâline gelmiş olan Sivas Kalesi’ni ele geçirdikleri, burayı tamir ederek bir gazâ merkezi olarak kullandıkları ve civardaki şehirleri fethettikleri anlatılmaktadır.
Ayrıca Sultan Turasan’ın İstanbul’u fethetmek üzere çıktığı bir sefer sırasında şehid düşmesi üzerine, Dânişmend Gazi’nin Çankırı, Kastamonu, Gerede taraflarına sefer yaptığı; bu bölgelerin fethinde bulunduktan sonra Tokat, Niksar ve Yeşilırmak havzasının fethiyle meşgul olduğu; Yankoniya (Çorum), Sisiya (Gömenek), Dokiya (Tokat), Karkariye (Zile), Harsanosiya (Niksar) gibi şehir ve kaleleri ele geçirdikten sonra Niksar’da vefat ettiği ve türbesinin de orada olduğu ifade edilmektedir.
Dânişmendnâme’yi gerçek bir vekāyi‘nâme gibi kaynak olarak kullanan Cenâbî ve diğer bazı Osmanlı tarihçileri de aynı bilgileri tekrarlamaktadırlar. (Kaynak: DÂNİŞMENDNÂME).
Anadolu’nun En Eski Vakfı: Niksar Danişment Gazi Vakfı
İslam medeniyetinin dünyaya yayılmasında vakıflar çok önemli görevler yapmıştır. Anadolu’daki en eski vakfiyelerden, Tokat’ın ise ilk vakfiyesi olan 1165 tarihli Danişment Melik Ahmet Gazi Vakfiyesi’nde; Amasya, Malatya, Tokat, Çorum, Gerede ve Niksar’da Danişment Melik Ahmet Gazi Vakfı'na ait malların ve taşınmazların listesi ve kullanımı ile ilgili bilgiler yer almasına rağmen, Danişment Gazi hakkında kamuoyunda yeterli bilgi olmaması büyük bir eksikliktir.
Azerbaycan’dan Anadolu’ya gelen Danişment Gazi’nin, Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurucusu Süleyman Şah'ın dayısı olduğu da söylenir.
Kaynaklardaki bilgilerden anlaşıldığına göre, Azerbaycan'da Arrân ve civarında yaşayan bir Türkmen ailesine mensup olan Dânişmend Gazi, hem Türkmenler'e muallimlik yapıyor hem de Türkmen emîrleriyle beraber cihad ediyordu. Sultan Alparslan'ın 456 (1064) yılında çıktığı Kafkasya seferi sırasında diğer Türkmen beyleriyle ordugâha giderek Selçuklu ordusuna yol gösterdi. Bu tarihten itibaren Sultan Alparslan'ın hizmetine girdi; bilgeliği, cesareti ve yiğitliğiyle onun dikkatini çekti ve en güvenilir emîrleri arasında yer aldı. Malazgirt Savaşı’na da katılarak zaferin kazanılmasında tavsiyeleriyle mânevî bakımdan önemli rol oynadı.
Süryânî Mihail, "Tanouşman (Danışman) adlı bir Türk emîri Kapadokya'ya saldırıp Sivas, Kayseri ve şimal mıntıkalarına hâkim oldu" (Süryânî Keşiş Mihail'in Vekāyi'nâmesi, II, 30); Ermenice nüshada ise, "Alparslan zamanında Danışman adlı bir emîr Türkler'in arasından çıkıp Kapadokya memleketine geldi; Sivas ve Kayseri'yi zaptedip memlekette hâkimiyet kurdu; Danışman hânedanının başlangıcı böyle oldu" (a.g.e., II, 31-32) diyerek onun Türk asıllı bir emîr olduğunu ifade etmektedir.
Seyyahların Kaleminden Gerede
İbn-i Batuta, Seyahatnamesi'nde Gerede'yi şöyle anlatır: "Burası bir yayla eteğinde güzel ve büyük bir şehirdir. Çarşı ve caddeleri geniştir. Dünyanın en soğuk yerlerinden biridir. Ayrı ayrı mahallelere bölünmüş olup, her mahalle halkı kendi aralarında yaşar, öteki mahallelerle bir yakınlık kurmaya çalışmaz."
Evliya Çelebi, XVII. yüzyılda Gerede'den geçmiş ve Seyahatnamesi'nde Gerede'yi şöyle anlatmıştır: "Gerede, Bolu sancağı hâlinde subaşılıktır. 150 akçelik kazadır. Yeniçeri serdarı vardır. Şehir bir vâsi ova içinde olup 100 adet tahta ve kiremit örtülü tarzı kaim hânesi vardır. 9 mahallesi, 10 mihrabı var. Çarşı içindeki cami güzeldir. 3 tekke, 1 hamam, 3 han, 200 dükkân, 7 kahvehanesi vardır. Cümle esnafından ziyade debbağ ve bıçakçısı vardır. Gerede gönü ve sathiyanı meşhurdur. Ab-ı havası latif yayla yerdir. Ahalisi gayet tendürüsttür. Halkı ekseriya softa ve talebedir. Soğuğu pek çoktur. Efsâh-ı nâsda (dillerde) soğuk anılsa; 'Erzurum soğuğu beni Gerede'de bulun demiş,' deyü darb-ı mesel söylerler. Halkı zinde, mücessem, seçkin Türk taifesidir. Dört çevresi, cenubu Çankırı şehrine varıncaya kadar mâmur nâhiyelerdir. 40-50 bin Etrak taifesi vardır."
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981