Saçmalık
Yine geçen yıl minibüsle okula gidiyorum. Canım sıkıldı ve arka koltuktakileri dinlemeye başladım. Arka koltuktaki kızlardan biri, diğerine; ‘şu okula bak! Koca bir hiç, içi de boş, içindeki insanlar da’ dedi. Ben yine ağzım açık, koltuğa yapıştım. Şaşırdım, çok şaşırdım.
Geçen ay vapurla, Kadıköy’den – Eminönü’ne gidiyordum. Karşı koltuktaki kadınlardan biri, diğerine; ‘ben kızımı civardaki en iyi okula yazdıracağım’ dedi. Diğer kadın da; ‘ama o okulda okuması için sizin adresinizi değiştirmeniz gerekiyor’ dedi. Kızını en iyi okula yazdırmaya ant içmiş anne, pis pis sırıtarak; ‘hallederiz canım, bizim de tanıdıklarımız var herhalde’ dedi. Bu tanıdıkları olan, kızını en iyi okula yazdırmaya ant içmiş kadını bir sınava soksan ve sınavdan önce eline cevap anahtarını versen, bu kadın yine de doğru olan şıkkı işaretleyemez. Ama gelgelelim, onun tanıdıkları var, o çok önemli biri. Bana yine şaşırmak düştü. Şaşırdım, fazlasıyla şaşırdım.
Birkaç hafta öncesinde yolda yürüyordum. Arkadan gelen adamlardan biri, diğerine; ‘ben salak mıyım abi? Sanki ilk defa pizza yedim. Yapma diyorum kendi kendime, yapma Cem, anarşist olma ama adamı zorla anarşist ediyor bu insanlar’ dedi. Arkadaşı da; ‘boş ver abi, boş ver, yaşamak zorundayız bu insanlarla, onlara ayak uydurmak zorundayız’ dedi. Ben yine şaşırdım.
Sen de her şeye şaşırıyorsun diyebilirsin sevgili okur. Hatta ‘bu yazdıklarında şaşılacak ne var’ da diyebilirsin. Haklısın. Benim merak ettiğim bu dünyada hiç; boş, önemsiz, sıradan, kendi kendine ‘abi ben bi bok değilim ve bunun bilincindeyim’ diyen insan yok mu acaba?
Herkesin önemli yerlerde tanıdıkları var, herkes kendince çok zeki. Belki de gerçekten öyledir ya da değildir. Şaşırtıcı, saçma sapan işler.