Her gün her saat her dakika binlerce kız çocuğu , anne , kadın akıl almaz vicdan kaldırmaz haksızlıklara , tecavüze , şiddete maruz kalmakta yer küremizde . Bir demet çiçekle silebilir misiniz annelerimizin göz yaşlarını haydi sildiniz değilim kanlı yaşları ya gönüldeki yaşlar ne olacak ?
Aile toplumun temelidir ya o sağlam temeli yıkmak için kadına uzanan hain eller çok yakın gelecekte bir de bakacaklar ki ne aile kalmış meydanda ne de toplum .
Hak diye önümüze sunulan nimetler zaten hakkımız olması gerekenlerken sürekli suiistimal altında bırakılan hem cinslerimiz var iki adımlık mesafede .
Kış vakti yalın ayak bu ülkeden o ülkeye sırf yaşayabilmek için sırtlarında çocuklarıyla sürüklenen , kendi elleriyle masumlarını savaşa kurban veren , erkeklerini kaybeden kadınlar . Yanlış politikalar kişisel hırslar gölgesinde cepheye sürülen delikanlılarına türküler yakan bağrı yanık anneler .
Okuma hakları maddiyatından dolayı ellerinden alınan erkekten bir adım geride olması tembihlenen kız çocukları .
Bir de bütün özgürlüklerine rağmen kendini geliştirmeye değil de kendini küçültüp alçaltmaya yönelik davranışlarla mutluluğu arayan hanım efendiler .
Yani avucumuzda ne ararsanız var beyler bayanlar !
Sekiz Mart sömürgeci zihniyetin kadınlarının olsun , ne çiçek isteriz oysa biz ne de kanlı göz yaşı yeter ki ağlatılmasın kainattaki tüm anneler .
Hak diye önümüze sunulan ayrıcalık değil ey cehaletin baş aktörleri ! insanlık gereği doğuştan kazandığımızdır bizim .
Kadın erkek genç yaşlı siyah beyaz yok aslında farkımız birbirimizden . Açılsın şimdi buğulanmış gönül gözleri evrene şöyle yakından bir bakılsın en uzağından en berisine ağlamasın kanayan yürekler .
Yazsın , çizsin , söylesin , haykırsın vicdanlarımız hepimiz Hak’kın yegane kullarıyız !..
Sibel Çakcak