Merdivenler çıkılırken bir bir geride kalan ömür bir. Ne çabuk akıp gidiyor zaman ne çabuk yazılıyor hayat defterine yaşanılan.
Güzel çehrelerle de karşılaşıyor varlık çirkin simalarla da lakin her dem taze kalıyor ümit inanç sofrasında. Bir bereket var ki Halil İbrahim(a.s.)‘den kalma.
Büyüdükçe büyüyor yürek, nefesinde hissettiği Yaradan'a açılırken her kapı, türküsünü çığıran hayatın girdabında.
Şiirle yoğrulan vefakâr kalemin hüznü denemeyle kök salıyor edep toprağına. Hikayeler deseniz başından sonuna dek insan kokuyor buralarda.
Küçük büyük tüm alfabe uğrak yerlerinden kalkıp geliyor mahalle mektebine. Papatyalar o masum beyazlığıyla Çamlıca‘dan gülümsüyor gözlere. Ve yine koşuyor sükut evvelinden çocuk, saflığın sevdasında yazılan birinciliğe. Hasat zamanı başlıyor günbegün yeniliğe.
Kimi zaman Âkif kimi zaman Yahya Kemal kimi zaman da Haşim‘in selamı gölgesini vuruyor geceye.
Türkçe‘nin baharından okunan her duru name, uzanıyor Kutadgu Bilig‘e hatta Göktürk‘e.
Sıra sıra incilerden dizilirken kelimeler, muştusunu veriyor nahif cümle.
Çocuk serpilip geliştikçe basamaklarda çoğalıyor ati de. Olsun ne çıkar diyor ünlemler, ne çıkar kapısından geçiyorsak her gün soru işaretlerinin. Bizim sevdamız söz gülistanında açan nazlı karanfil, bizim  davamız edepli, şerefli bir nesil.
Tam tamına yedi ayı geride bıraktık kalem tecrübesiyle derken, çiğ damlalarıyla yıkanıyor  mağrur mavilik sabah rüzgârıyla erken.
Yüz diyor yüz; çehre surat, sayı, fiil, emir ne dersen de işte yüz.
Nasıl da geçip gitti haftalar nasıl da birikti alnımıza usul usul yazılan çizgimiz.
Klavyenin tuşları soluk benizli misafire ev sahipliği yaparken her şeyin farkındaki hayat dört nala koşan doru bir at.
Sürçü lisan ettiysek affola diyor kâlp, ufacık bir farkındalığa yelken açamadıysak affola...
Maddi manevi koşuşturan dünyada kalıcı olan tek hakikat yapıp ettiklerin, söyleyip haykırdıkların oysa.
Doğrulukla eğrilik arasındaki samimi duruşun ey insanoğlu! İşte senin gerçeğindeki en ehemmiyetli zenginlik bu.
Ya sen, ey yaşı büyümüş kendi hâlâ çocuk kalmış kız! Hedeflediğin yolda ıssız bir handa mısın yoksa kalabalıklar arasında cesur ve de yalnız.
Devran akrebin yelkovanı durup dinlenmeden koşturduğu, insanınsa birbirine çelme takma telaşında yorulduğu devranken, dönen devirde yekpare felek misin savunmasız  yahut her şeye rağmen ideallerinin peşinde inançlı korkusuz?
Şimdi dualar nice parlak yüzlere nice hakiki sözlere, şimdi dualar yarenin diliyle susmayan o garip bırakılmış mazlum Türkçe‘ye.
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981