Türkiye’nin en önemli nehirlerinden birisi olan Sakarya Nehri ile ilgili yıllardan beri araştırma yapıp, belgesel çekiyorum. Yaptığım tüm araştırmaları da kamuoyu ile paylaşıyorum.
Sakarya Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü Karasu ilçesine ilk kez 1980 yılında gidip, görmüştüm. Yıllar içinde birkaç kez bölgeye gidip araştırma ve belgesel çekme imkanım oldu.
Son olarak 6 Ekim 2020 günü, bir kez daha Sakarya Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü Karasu ilçesine giderek araştırma yapıp, belgesel çektim.
Karasu Kaymakamı’nı makamında ziyaret edip, belgesel çekimlerim ile ilgili bilgi verip bölge halkında bilgiler aldım.
Karasu Belediyesi yetkilileri ile görüşüp, Sakarya Nehri’nin denize döküldüğü bölgede yapılan kültür ve sanat festivalleri hakkında bilgiler verdiler.
Sakarya Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü bölge, gerçekten etkileyici. Asırlık çınar ağaçları ve nehrin Karadeniz’e döküldüğü bölge muhteşem bir tabloyu andırıyor. Ancak nehir kenarındaki derme çatma barakalar, çarpık yapılaşma ve nehrin Karadeniz’e döküldüğü noktaya yapılan balıkçı barınağı ve mendirek inşaatı üzücü. Bölge, birinci derecede sit alanı olması gerekirken betonlaşma hızla devam ediyor.
Sakarya Nehri’nde, gelecekte yaşanılacak sel felaketi ve Karadeniz’in azgın dalgaları düşünülmeden yapılan çalışmalara çok üzüldüm. Giresun’da yaşanan son sel felaketinden hiç ders ve ibret alınmamış, gerçekten yazık.
Karasu, balıkçıların doğal limanı olmuş. Sakarya Nehri Havzası balıkçı esnafına, devlet sahip çıkmalı ve başka bir yerde modern balıkçı barınağı yapmalı.
Sakarya Nehri’ne atılan evsel ve sanayi atıkları erozyon ve diğer etkiler yüzünden Sakarya Nehri can çekişiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Sakarya Meydan Muharebesi Zaferi’nin 100. yılını kutlamaya hazırlandığımız 2021 yılını, Sakarya Nehri yılı ilan ederek Sakarya Nehri’ndeki çevre katliamını önlemeli. Sakarya Zaferi ile ilgili ayrıntılı bilgiye www.sakaryazaferi.com sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Geçtiğimiz aylarda, bir önceki Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir Bey ile Sakarya Geyve ilçesinde bulunan Sakarya Nehri kenarında Devri Alem www.devrialem.tv olarak belgesel çekimi yapmıştım. Vali Bey ile yaptığımız belgesel çekimini sizlerle paylaşıyorum.
https://www.gazetegebze.com.tr/makale/amp/995
***
Sakarya Nehri ile ilgili daha önce Belgeselcinin Not Defteri’nde yazdığım makaleler;
Sakarya Nehri’ndeki Çevre Katliamı Durdurulmalı
http://www.gebzegazetesi.com/m/?id=2340&t=makale
Türk zaferler tarihinin canlı şahidi, üç bin yıllık Frigya Vadisi, Gordion, Yassıhöyük uygarlığından Osmanlı'nın kuruluşuna ve Kurtuluş Savaşı’mızın başlangıç destanı Sakarya Meydan Muharebesi’ne canlı şahitlik yapan Sakarya Nehri ve Porsuk Çayı, tarla sulamak için kontrolsüz suyu çekildiği için kurumaya başlamış, yer yer bataklık olmuş durumda.
Daha önce www.gebzegazetesi.com ve www.devrialem.tv de konuyu gündeme getirmiştim. Ne yazık ki bu sıkıntı hala çözülemedi ve Sakarya Nehri, çevre felaketine kurban gidiyor. Bir an önce devlet yetkilileri bu soruna el atmalı ve çözüm yolları aranmalıdır.
Hafta sonu gerçekleştirdiğimiz Sakarya Meydan Muharebesi etkinliklerinde, çevre felaketine bir kez daha şahit olmanın üzüntüsünü yaşadım. Konuyla ilgili daha önce yazdığım yazıyı sizlerle bir kez daha paylaşıyorum.
TARİHİ GÖREVE DAVET EDİYORUM
İçinden tarih akan nehir Sakarya’da çevre katliamı…
Kültür ve medeniyet coğrafyası bilinmeden, tarih anlaşılmaz. Tarihi coğrafyamızda ırmakların nehirlerin dağ ve ovaların ayrı bir anlamı vardır. Dünya coğrafyasını gezdiğimizde her medeniyetin kültür ve tarihinin sindiği ırmaklar, dağlar, yaylalar çıkar karşınıza. Ünlü şair ve düşünür Yahya Kemal Beyatlı, "Türkün gönlünde dağ varsa balkan, nehir varsa Tuna'dır" diyerek bizlere coğrafyamızın hakikatini yansıtmaktadır. Osmanlı coğrafyasının sınır çizgisini tarihçiler, Nil Nehri’nden, Tuna Nehri’ne diye tanımlarlar. Tuna Nehri’nin Osmanlı tarihindeki yeri çok farklıdır. Bu konuda ilginç ve ayrıntılı bilgilere ulaşmak isteyen meraklı okurlarım, yazmış olduğum ''TUNADAN BİR TARİH AKAR'' kitap ve belgeselle Tuna Nehri’nin doğduğu Almanya'dan, Karadeniz'e döküldüğü Ukrayna'ya kadar birçok coğrafyanın bilgisini elde edebilirler. www.belgeselyayincilik.com sitemizden belgeselimizi izleyebilir ve kitabımızın ayrıntılı bilgilerini buradan okuyabilirsiniz.
SAKARYA NEHRİ’NDEN KURULUŞ VE KURTULUŞ TARİHİMİZ AKAR
Sakarya Nehri’ni, Üstat Necip Fazıl Kısakürek'in Sakarya Türküsüyle tanırız. Bir de Kurtuluş Savaşı’mızın en önemli dönüm noktası olan, Sakarya Meydan Muharebesi ile hatırlarız.
Sakarya Nehri aslında Selçuklu tarihinde, Osmanlı’nın kuruluş yıllarında ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda önemli kilometre taşı olmuş, zaferler tarihimizde adını Sakarya Meydan Muharebesi ile altın harflerle yazdırmış bir nehir.
Sakarya'dan sadece su akmaz. Yazımın başında da vurguladığım gibi Sakarya'dan kuruluş ve kurtuluş tarihimiz akar. Sakarya Nehri bilinmeden, Sakarya Havzası gezilmeden Sakarya Nehri’nin doğduğu dağlar, yaylalar, ovalar gezilmeden kuruluş ve kurtuluş tarihimiz anlaşılmaz.
30 yıl önce genç bir gazeteci olarak Eskişehir Çifteler’de Sakarya Nehri’nin kaynağını görüp kana kana su içtiğimde Sakarya Nehri’ne âşık olmuştum. 30 yıldır Sakarya Nehri’nin bütün kollarını, doğduğu yerleri, Sakarya Nehri Havzası’nda yaşanan tarihi, yerinde araştırıp belgeselleştirmeye çalışıyorum. 3 ay önce Sakarya Nehri’nin doğduğu Sakarya Meydan Muharebelerinin yaşandığı Ankara'nın Haymana ve Polatlı ilçelerinde araştırma yapıp belgesel çekmiştim.
Bayramın 3. günü, Afyon bölgesine giderek yine Sakarya Nehri Havzası’ndaki Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebelerinin yapıldığı mekânı, Afyon, Kütahya ve Eskişehir bölgesinde belgeseller çekip araştırma yapma imkânım oldu. Bir kez daha gördüm ve anladım ki Sakarya Nehri’nden bir kuruluş ve kurtuluş tarihi akmakta ve bu savaşlar Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş ve kuruluş tarihine beşiklik etmiştir. Ayrıca Osmanlı Devleti de yine, Sakarya Nehri Havzası’ndaki Eskişehir ve Bilecik bölgesinde kurulmuştur. Üstat Necip Fazıl Kısakürek'in Sakarya Türküsü şiirini yazmasında Sakarya Nehri ilham kaynağı olmuştur.
SAKARYA NEHRİ HAVZASI’NDA ÇEVRE KATLİAMI
Cuma günü, Bilecik Osmaneli’nde yatırım yapmaya çalışan iş adamı dostların davetiyle yine Sakarya Nehri Havzası’ndaydım. Bilecik’in Osmaneli ilçesi başlı başına yazı ve araştırma konusu. Bunu ayrı bir yazıda dile getirmek istiyorum. Adını Kurtuluş Savaşı’nın önemli komutanlarından, Ali Fuat Paşa’dan alan "Ali Fuat Paşa" bölgesindeki Geyve-Pamukova yakınlarında Sakarya Nehri’nin en güzel yeri, Doğançay’da Devr-i Alem programını izleyen bölgenin çok değerli sanayicilerinden Sayın Nuri Yağcı Bey'in misafiri olduk. Tarihi Doğançay İstasyonu çevresindeki Sakarya Nehri’ne hayat veren Doğançay’ı adeta bir tablo gibi muhteşem yapan asırlık çınar ağaçları kurumaya başlamış. Onlarca çınar kuruyor diğer çınarlarda kurumaya yüz tutmuş, bu çevre katliamına dur demeliyiz. Sakarya Nehri’nin değerlerine sahip çıkmalıyız. Belgesel Haber Ajansı olarak bu katliamı canlı yayınla başta Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Veysel Eroğlu ve Çevre ve Şehircilik Bakanımız Mehmet Özhaseki olmak üzere tüm yetkililere duyurmaya çalıştık. (kaynak Gebze Gazetesi )
***
Sakarya Nehri’nin Karadeniz’e Döküldüğü Karasu Kararmasın
http://www.gebzegazetesi.com/m/?id=1350&t=makale
Sakarya Nehri, kültür tarihimiz için çok önemlidir. Necip Fazıl Kısakürek’in ünlü ‘Sakarya’ türküsü şiirine ilham kaynağı olan Sakarya Nehri ile ilgili yıllardır çekimler ve araştırmalar yaparak belgeselleştirmeye çalışıyorum. Adını Sakarya Medyan Muhaberelerinin yapıldığı Afyon – Eskişehir Polatlı bölgesindeki Sakarya Ovası’ndan alan, Sakaryabaşı diye Eskişehir’de ırmağın doğduğu yerdeki manzarası ile insanı büyüleyen Sakarya Nehri’nin doğduğu yerden, denize döküldüğü Sakarya Karasu’ya kadar değişik zamanlarda belgesel çekimleri yaptık.
Geçtiğimiz gün Sakarya Nehri ile ilgili belgesel çekimleri için Sakarya’nın Karasu ilçesine gittim. Karasu ilçesine en son yıllar önce gitmiştim. Burası henüz betonlaşmamış, sahiller tüm doğallığı ile korunurken, köyler geleneksel mimarisini muhafaza ediyordu.
Karasu ilçesinde gördüğüm manzara beni gerçekten dehşete düşürdü. Sahiller tam anlamı ile beton yığını haline gelmiş. Sakarya Nehri’nin denize karıştığı yere yakın büyük bir liman kurulmuş. Nehrin çevresi Organize Sanayi Bölgesi ilan edilmiş. 3. Boğaz köprüsü otoyol bağlantılarının buradan geçecek olması bölgeyi cazibe merkezi haline getirmiş. Tam anlamı ile bölge her bakımdan yatırımcıları cezbeden bir konumda.
BELEDİYE BAŞKANINA TARİHİ GÖREV DÜŞÜYOR
Sakarya Nehri’nin denize döküldüğü Karasu ilçesine sahip çıkmak, Karasu ilçesinin 2023 vizyonunu ortaya koymak noktasında başta ilçe belediye başkanı ve yetkililere büyük görev düşüyor. Karasu ilçesi ile ilgili bugün ciddi anlamda bir çalışma yapılmazsa, geleceğini ortaya koyacak bilimsel ve akademik çalışmalar ortaya konulmazsa, gelecekte çok büyük sorunlar yaşanabilir.
Bugün bölgede henüz sanayileşme başlamamış. Şimdiden raporlar hazırlanmalı. Geleceğin Karasu ilçesi planlanmalıdır. Özellikle Sakarya Nehri’nin denize döküldüğü bölge koruma altına alınmalı, gerekirse sit alanı ilan edilerek doğal görünümü korunmalıdır.
Sakarya Nehri’nin denize döküldüğü yerde çekimler yaparken gerçekten insan etkileniyor. Ünlü şairimiz Necip Fazıl’ın yazdığı şiirler bir kez daha insanın hafızasında tazeleniyor. Gelin birlikte Necip Fazıl’ın Sakarya şiirini okuyalım.
Sakarya Türküsü
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..
Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?
İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.
Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!
İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolunun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!
Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! ..
KARASU'NUN TARİHİ
Karasu, Marmara Bölgesi'nde, Sakarya iline bağlı bir ilçe, doğusunda Kocaali ilçesi, güneyinde Hendek ilçesi, güneybatısında Ferizli ilçesi batısında Kaynarca ilçesi ve kuzeyinde de Karadeniz ile çevrilidir. Marmara Bölgesi'nin Batı Karadeniz ile birleştiği yerde, Sakarya’nın kuzeyinde yer alan ilçe toprakları hafif dalgalı alçak alanlardan oluşmuştur. Karadeniz kıyısındaki düzlüklerin gerisinde hafif eğimlerle yükselen alanlar, bu alanların güneyinde de dalgalı düzlükler bulunur. Ancak birkaç yıl içerisinde kıyı bölümlerinin bir kısmına dalgakıran yapılarak akıntı kısmi engellenmiştir.
Evet, sonuç olarak Karasu sadece Sakarya ilinin değil, tüm Türkiye’nin ortak değeridir. Sakarya Nehri’nin Karadeniz’e kavuştuğu Karasu’yu bir de kültür tarihimiz açısından değerlendirmeliyiz. Karasu ilçesinin sadece turizm ve sanayi potansiyeli değil, kültür değerleriyle de Türkiye’nin marka yerlerinden olabilir. Bu konuda ilgili ve yetkili herkesi göreve davet ediyorum. (Kaynak Gebze Gazetesi)