Doğuyor yarınlardan beklenilen o pak güneş
Sımsıcak selamını sunarak cihana
Gözleri yıldız misali parıldayan çocuklar
Yüklenip en ağırından küfeyi sırtlarına
İmece usulü taşıyor bugün dünleri , düşleri
Kahramanca gülümseyen alnı ak yiğitleri !
Ve ağaçların köklerinden nazlı semaya
Tatlı bir huzur fısıldanıyor
Her taşın altından beyler bayanlar
Vuslatın gür sesi duyuluyor
Çekilin , yol açın Asım’ın nesli geliyor !
Ürküyor uzak coğrafyadakiler
Kara kaşlı kara tenli bazen de beyaz
Sahi nereden çıktı bu rüzgâr bu ayaz ,
Sorup dururken birbirine ahali
Öyle bir nesil ki dopdolu dipdiri
Öyle bir nesil ki kâlplerinde bayrağın
Ve toprağa sığmayan şehitlerin rengi
Korkusuzluk şarabından sunmuşken saki
Cesaret alınlarında bir mühür gibi .
Çekilin yerleri öpen faniler
Çekilin , çekilin baştan kaybetmiş caniler
Akif’in muştusunu verdiği bu ayak sesleri bizim
Biz Asım’ın nesliyiz ve Asım’ın nesli bizim !..