Belgesel Tadın da Gönül coğrafyamız Batı Karadeniz Ülkelerin de Kültür Turu 2
İsmail Kahraman
belgeselciismail@gmail.com
08 Haziran 2019, 10:07
Bulgaristan’ın Varna Kentin de Osmanlı Medeniyeti Devri âlem belgesel TV programı olarak kültür ve medeniyet tarihimizi Batı Karadeniz ülkelerinde araştırıp belgeselleştiriyoruz Bulgaristan’ın önemli şehirlerinden olan Varna da Osmanlı kültür mirası ile ilgili araştırmalar yapıyoruz. Nesabar kentinde belgesel çekimlerimizi tamamlayarak geldiğimiz Varna da şehre hakim Galata tepeden şehrin belgesel görüntülerini çekip iftar orucunuzu Türk lokantasında açıp namazımızı. Varna Hayriye camisinde koşarak bilgi aldık biz Varna’da belgesel çekimlerimizi sürdürürken sizleri Varmada Ismanlı Kültür mirası şike ilgili yaptığımız araştırmada ile baş başa bırakıyoruz VARNA Çok eski bir şehir olan Varna 1201'den itibaren bir Bulgaristan şehri olmuştur. 1366'da Amados kumandasındaki Haçlılar tarafından kuşatıldı. Osmanlıların Varna’ya ilk saldırısı, 1388'de Çandarlı Ali Paşa kumandasındaki kuvvetlerle yapıldı. Vidin'in düşmesinden sonra Varna'dan Timek'e kadar bütün Bulgaristan Osmanlıların eline geçti. II. Murad, 1443'te Karaman'a yaptığı seferden sonra Macaristan ve Lehistan ile Szeged Antlaşması'nı imzaladı. (12 Temmuz 1444). Bu antlaşma 10 yıl geçerliydi. Antlaşmanın önemli maddelerinden biri de Sırbistan'ın Osmanlılara bağlı bir devlet durumuna gelmesiydi. Fakat bu durum uzun sürmedi ve Bizanslılar, yapılan baışın bozulması için çalışmaya başladılar. Szeged Antlaşması'ndan sonra II. Murad, tahtını oğlu II. Mehmed’e bıraktığını ilan etti. Yeni hükümdar 12 yaşındaydı. Osmanlı tahtına tecrübesiz birinin çıktığını öğrenen Haçlılar, hazırlığa giriştiler. Bu arada Szeged Antlaşması'ndaki yeminini bozan Lehistan Kralı Vladislav III. Varnenczik savaşa hazırlandı. Macarlar, Lehler, Hırvatlar, Slovenler de bu hazırlıklara katıldılar. Fransa ve Almanya bu haçlı birliğine yardım etti. Venedik donanması, birliğin emrine girdi. Papalık donanması da Haçlılara yardım için hazırlandı. Osmanlı ülkesinin üstüne yürüyen 100 bin kişilik Haçlı ordusu Tuna'yı geçen Vidin önlerine geldi. Burada orduya Eflak Voyvodası da katıldı. Büyük bir Haçlı donanması da bu sırada Çanakkale önlerinde bulunuyordu. Haçlı ordusunun, Şumnu ve Varna yönünde ilerlemeye başlaması üzerine Edirne'de toplanan Saltanat Şurası, II. Murad'ın tahta çıkmasını istedi. Sadrazam Halid Paşa durumu genç padişaha bildirdi. II. Mehmed babasını çağırdı ve hemen ordunun başına geçen II. Murad, 40 bin kişilik seçrne bir kuvvetle düşmanın üstüne yürüdü. II. Murad’ın tekrar Türk ordusunun başına geçmesi haçlıları endişelendirdi.İki ordu Varna dolaylarında 10 Kasım 1444’te karşılaştı. Hunyadi Yanoş, Türk, kuvvetlerinin sağ kanadına saldırıya geçti. Bu kanat sarsılmasına rağmen dağılmadı. Kanadın kurnandanı Karaca Paşa öldü. Yanoş, Osmanlı ordusunun sol kanadına yüklendi. Bu kanat da dağılmadan geri çekildi Osmanlı ordusunun bozulduğunu sanan Haçlılar Osmanlı ordusunun rnerkezine saldırdılar. Hunyadi Yanoş, ordusunun denetirnini kaybetti. Türk kuvvetleri düşmanı iki koldan kuşattılar. Çember içine giren rakip kuvvctler çok sayıda kayıp verdi ve bozguna uğradı. Vladislay III. Warnenczik öldürüldü. Hunyadi Yanoş bozgunu önlemek için çok çalıştıysa da başaramadı. Sonunda küçük bir askeri birlikle kaçtı. Kalan küçük Haçlı ordusu da yok edildi. Osmanlı devrinde Varna Rumeli eyaletinin Silistre Sancağı’na bağlı bir kaza merkeziydi. XVII. yüzyılda şehir kazakların saldırısına uğradı. Evliya Çelebi’ye göre Varna’nın 7 mahallesinde Müslümanlar yaşıyordu. Şehirde 4000 ev 5 büyük cami, 36 mescit vardı. Rusya ile yapılan savaşlarda şehir Osmanlılar ve Ruslar arasında el değiştirdi.(1773) Daha sonra şehir Ruslar tarafından tekrar kuşatıldı. Mesuri ve etrafı istihkâmlarla takviye edilmiş ise de Rusların, Varna Kalesi üzerine gelerek şiddetli kuşatma ve baskılarından şehir halkı perişan bir durumda göç etmeye mecbur kaldılar. Bu arada şehirde asker ve zahire bulunmadığından gerekli asker ve yardım istenildi (18 Haziran 1810). Ancak yardım gelmemesi üzerine şehir yeniden Ruslar’ın işgaline uğradı. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı'nda Varna yeniden Rusların eline geçti. Edirne Antlaşması'yla Türkler’e geri verildi. Kırım Savaşı'nda müttefik Fransız-İngiliz kuvvetleri Varna'da üs kurdular. Türk ordusu da şehirde toplandı. Kırım'da üç ordu Varna'dan hareket etti. Berlin Konferansı'nda şehir Bulgaristan'a bırakıldı. Dobruca`nın 1913'te Romanya’va bırakılması Varna’nın ticaretine zarar verdi. I. Dünya Savaşı’nda şehir Rus donanması tarafından iki ay bombardıman edildi. (1915-7916) Osmanlı yönetiminde Varna bir ticaret merkeziydi. Şehirde 29 Mart 1868’de Rumeli Kampanyası adı ile büyük bir anonim ticaret şirketinin oluşturulduğunu bir belgeden öğrenmekteyiz. Yapılan araştırmalarda Varna’da 41 cami ve mescit bulunmaktadır. Emir Efendi Camii, Müsteceb Efendi Camii, Şebşah Kadın Camii, Tatar Camii en büyükleridir. Piri Mehmet Paşa’nın Vakıf Hamamı ve Sebili vardır. Şeyh Müsteceb ve Piri Paşa okulları ünlüdür. 1829 Rus Savaşı’nda Osmanlı eserlerinin çoğu yıkılmıştır. 1444 Varna Savaşı’nda şehit düşen Karaca Bey’in türbesi de buradadır. Bir de Naib Ahmed Efendi Suyolu ve Köprüleri Vakfı'nın varlığı bilinmektedir. Varna Kalesi, Batlamyus Augustos tarafindan yaptırıldı, sonra Cenevizlilerin eline geçince genişletildi. Kale Osmanlı İmparatorluğu döneminde yıkılmaya yüz tuttuğundan, yeniden inşa olundu (1717). Bir yıl sonra tamamlanan(1778) kaleye toplar gönderildi (1788). Kalenin yapımından sonra sürekli onarıldı ye bunun için Rikab-ı Hümayun Defterdarı maiyetinde bir bina emini lie bir mimar halifesi gönderildi (1789), Ardından gerekli ödenek sağlandı (1789), 1798 yılında yeniden onarıldı ve kalenin takviye ve tahkimi için gerekli mühimmat ve diğer malzemenin gönderilmesi hakkında Serasker Vezir Hüsrev Paşa'ya hüküm gönderildi (1810). 1819'da kale, yeniden inşa edildi (1819). Ayrıca kaledeki 104 topun kundakları onarıldı. Kale 1823 yılında harap olmaya yüz tuttuğundan bir keşif yapılarak yeniden onarımına karar verildi. 1857'de bir daha bakım-tutumdan ( kaynak Osmanlı kitabı )