Bu hafta oldukça ilginç bir trafik cezası yedim. Çarşamba sabahıydı... Erkenden ısrarla çalan zilin sesine uyandım. Alt komşumuzun koşar adımlarla yukarı çıkmakta oldugunu fark ettim. Oldukça endişeli görünüyordu. Çok geçmeden endişesinin bizimle ilgili olduğunu anladım. Biri kapımızın önünde duran arabamızı trafiğe şikayet etmiş. Trafik gelip bize park cezası yazmış ve yine aynı kişi çekiciyi de aramış, komşumuz da bizi uyarmak için soluğu kapımızın önünde almış. Açıkçası duyduğumda çok sinirlenmiştim. Beni şikayet edenin neden şikayet ettiğini, benimle ne alıp veremediği olduğunu düşünüyor ve onu görürsem neler söyleyeceğimi zihnimde konuşma metnine dönüştüyordum. Dahası arabamın bulunduğu yerde 'park edilemez' gibi bir trafik levhası da yoktu. Bu yüzden trafik polisinin ceza yazmasına da bir anlam verememiştim.

Biraz sakinleşmem gerekiyordu. Arabayı bulunduğu yerden alıp sokağın karşı tarafına park ettim ve kendime güzel bir kahvaltı hazırladım. Çayımı yudumlarken evimin arkasındaki, benim de ortaokulu okuduğum okulun zili çaldı. Birden aklıma ortaokuldaki Türkçe Öğretmenim Kadir Karali geldi. İsim hafızam zayıf olmasına rağmen bu öğretmenimi hem ismi hem de soyismi ile birlikte oldukça net hatırlıyordum. Türkçe Öğretmenim Kadir Karali çok idealist, öğrencilerini seven, kendine has öğretme teknikleri olan muhteşem bir öğretmendi. Bir gün bize 'empati' diye yeni bir kelime öğretmiş ve bir anısını anlatmıştı.  

Daha önceki okulunda iki öğrencisi çok tartışır her ikisi de kendini tartıştıkları konuda haklı görürmüş.  Bir gün öğretmenim  masalarının üstüne bir taş koymuş ve bu iki ögrencisine taşın hangi renkte olduğunu sormuş. Biri beyaz derken, diğeri de ısrarla siyah diyormuş. Sonra onlara yerlerini değiştirmelerini söyleyip,  taşın rengini yeniden sormuş. Bu sefer öğrenciler verdikleri cevabın tam tersini söylemişler ve anlamışlar ki taşın bir tarafı siyah diğer tarafı da beyaz. Yani bir olaya başkasının durduğu yerden bakmaya empati deniyor diye özetlemişti öğretmenim.  Bu küçük hikaye aklıma gelince biraz daha sakinleşmiştim.

Ertesi gün öğle saatlerinde dışarı çıkarken birinin bana seslendiğini fark ettim. Tekerlekli sandalyesinde bir adam "umarım trafik polisi çok ceza yazmamıştır"dedikten sonra şunları söyledi:

"Sizi şikayet ettiğim için gerçekten özür dilerim ama dün İlçe Nüfus Müdürlüğündeki işimi halletmek için buradaydım. Engelliler için yapılmış eğimli kaldırımın önünde arabanız duruyordu ve tam 1 saat arabanın sahibini aradığım halde bulamadım ve trafik polisi çağırdım. Sizden bizim gibi engelli vatandaşlara karşı daha sağduyulu olmanızı rica ederim. Ben de sizin gibi sağlıklıydım sonradan böyle oldum. Unutmayın ki her sağlıklı vatandaş bir engelli adayıdır."

Yaptığı konuşma beni çok derinden etkiledi. Daha önce düşündüklerim için kendimden çok utanmıştım.  "Çok haklısınız, özür dilerim. Buraya hep park ederim, bu kırılmış kaldırımda yama gibi duran eğimin engelliler için bir geçiş rampası olduğunu fark etmedim. Gerçekten özür dilerim" dedim. O da yumusak bir ses tonuyla ''Evet, siz de haklısınız. Şikayet ettiğim için özür dilerim" dedi. Bir kez daha empatinin insan ilişkilerinde ne kadar güçlü bir iletişim yolu olduğunu anladım.

Ne yazık ki ülkemizde bu tarz şeylere gerekli özen gösterilmiyor. Oysa o eğimli rampa daha düzgün olmalı üzerine engelli amblemi basılmalıydı. Sadece bu mu? İngiltere'de otobüslerin biniş kısmı kaldırımla aynı seviyede ve otobüslerde hiç basamak yok. Engelli vatandaşlar çok büyük bir özenle düşünülmüş. Eğer engelli otoparkına park ederseniz de yüklü bir ceza ödüyorsunuz. Oysa benim güzel ama gelişmekte yetersiz ülkemde alışveriş merkezlerinde engelliler için ayrılmış otoparklara önce biz gidip park ediyoruz. Ceza yazılmıyor nasılsa deyip engelli vatandaşlarımızın haklarını görmezden geliyoruz. Bu gibi durumlarda gereken özeni gostermek önce bizlere düşer.  İnsana önce insan oldugu için saygı göstermek ve sağlıklı bir iletişim için de empatiyi bir yaşam tarzı haline getirmek hayatımızı kolaylaştıracaktır.

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981