Çanakkale’de bir tartışmadır, sürüp gidiyor. İşte, bu kent sanayi şehri mi, turizm şehri mi, üniversite şehri mi olacak. Herkes bir köşesinden tutuyor. Turizmle ilgilenenler “muhakkak turizm kenti olmalı” derken, üniversitenin hocaları, “efendim burası üniversite kenti, şu kadar öğrenci ve çalışanla kent ekonomisine destek veriyoruz” diyor.

Oysa Çanakkale’nin en büyük eksiği sanayidir. İstihdam ve dolayısıyla refah artışı sanayi ile olur. İçdaş, Kale Grubu, Akçansa, Doğtaş ve Tahsildaroğlu gibi sektörlerinin devleri dışında Çanakkale’de sanayi yoktur. Bir de tarıma dayalı orta ölçekli sanayi tesisleri vardır. Zaten, ülkenin tarım ambarı bir kentteyiz, bırakın da bu kadar olsun. Hatta bölgenin Allah vergisi ürünlerini işleyecek yeteri kadar tarıma dayalı sanayi tesisi de yoktur diyebiliriz.

Oysa karınca kararınca da olsa Çanakkale sanayi geleneği olan bir kentti. Evet, doğrudur; stratejik bir konumda yer alması, askeri bölge olması nedeniyle fazla yatırım yapılmamış buraya... Ancak Çanakkale için dönüm noktası, 1973 yılında, kalkınmada öncelikli iller kapsamına alınması ve 1980 yılına kadar yoğun biçimde teşviklerden yararlanması ile bir çok sanayi tesisi kurulması olmuştur.

Şimdi yerinde yeller esen yalnızca merkezdeki bu tesisleri bir hatırlayalım...

Tekel Kanyak Fabrikası: Tekel kanyak üretimini 1962 yılında İstanbul’daki Mecidiyeköy fabrikasından 1,5 milyon litre kapasiteyle kurulan Çanakkale’deki fabrikaya taşıdı. Amaç Bozcaada ve Çanakkale yöresindeki üzüm üreticilerinin ürünlerini değerlendirmekti. 1986’da kapasitesi 4,4 milyon litreye çıkarıldı ve imbikler kuruldu. 1993’ten itibaren yapılan eklemeler sonucu fabrika 1997’de kanyak üretiminin tümünü yapacak hale getirildi. Tekel’in özelleştirilmesi furyasında, 2007’de kapatılarak kanyak üretimine son verildi. Özelleştirmeden kısa süre önce 10 distilasyon kulesi yenilendi. Üretime son verilince bu kuleler Almanlara satıldı. Burada üretimin durması, üzüm üreten, üzümcülüğe soyunan Bozcaada ve Çanakkale halkında büyük ekonomik sarsıntı yarattı.

Sümerbank Çanakkale Sentetik Deri Fabrikası: 1982’de kuruldu,  1985 yılında 181 işçi ve 44 memur çalışıyordu, 2004 yılında o da özelleştirildi. Sentetik deri ve bu deriden yapılan okul çantası, valiz, çadır, yağmurluk, otomobil örtüsü gibi mamulleri üretiyordu.

Petkim Çanakkale PVC Fabrikası: 1971 yılında plastik işleme fabrikası olarak devreye alındı. Özelleştirme kapsamında 2003 yılında kapatıldı ve sökülerek Aliağa’ya taşındı.

AKFA: 1951 yılında kuruldu. Türkiye’nin ilk salça fabrikasıdır. Bir zamanlar Türkiye salça pazarının hakimiydi. Sahipleri Recep Havuz ve Servet Takış, kısa sürede hızlı bir büyüme kaydedip, şirketi ülkenin en büyük holdingleri ve sayılı ihracatçıları arasına sokmuşlardı. Ancak fabrika 1980’li yıllarda Karacabey’e taşındı. Şirket için sonun başlangıcı, 1986’da çay sektörüne yapılan 35 milyon dolarlık yatırım ile başladı. Salçada kazandığını çayda kaybeden şirket 1993’te iflas noktasına geldi.

Çan yolu üzerinde de Truva Deri, Sancak Ziraat Konserve, Trutaş Gıda fabrikaları varmış.

Yaşı 40’a yaklaşan Çanakkalelilerin tadını hala hatırladığı Çanka Gazozu’nu da unutmadım. Çanka Gazoz Fabrikasını Naci ve İsmet Muhtaroğlu işletiyordu. Bayram nostaljisi olarak bir Çanka şişesini de paylaşıyorum.

Herkese iyi bayramlar...

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981