Gördünüz mü? Hindistan yine bir ilke imza attı. Dünyanın en ucuz otomobilini üreten Hintliler şimdi de dünyanın en ucuz dizüstü bilgisayarını (laptop) üretecek. Ekonomik büyümeye destek olmak için gençlerin daha iyi eğitim almaları ve teknik deneyim edinebilmeleri amacıyla 35 dolarlık dokunmatik ekranlı bir bilgisayar geliştirdiler.
Güneş enerjisiyle çalışabilen, internet tarayıcısı, medya player, video-konferans fonksiyonları bulunan bu bilgisayardan ilkokuldan üniversiteye kadar tüm öğrencilerin faydalanabileceği açıklandı. Ayrıca, 2011’den itibaren kullanımına başlanacak bilgisayarın, maliyetinin 10 dolara kadar düşmesi de ümit ediliyor.
Hindistan bilim ve teknoloji konularında çok hızlı adımlar atıyor. Bilgisayar programcılığında (yazılım) dünyanın önde gelen ülkelerinden biri haline gelen Hindistan’ın bu konudaki ihracatı hızla artarken, her yıl küresel bilgi ve iletişim teknolojileri pazarından artan oranda pay alıyor. Hintli yazılım şirketleri en büyük pazarlardan biri olan ABD’nin yanı sıra Avrupa ve Asya pazarlarında da büyüyor. Son olarak bir Hintli firmanın Arena Bilgisayar şirketini satın aldığı açıklandı.
Türkiye teknolojideki bu hıza kesinlikle ayak uyduramıyor. Örneğin yazılım konusu sermaye ve diğer avantajları bakımından daha kolaylıkla yatırım yapılabilecek bir alan. Bigazete’de bu konuyla ilgili "Benim Bir Rüyam Var" başlıklı bir yazı yazmıştım. Biga’da yazılımcılar yetiştirecek bir teknik lise açılsa ve Biga yazılım endüstrisinde bir yatırım üssü haline gelse demiştim...
Ama nerde? Böyle durumlarda moralim bozuluyor. Ben de geleceğe bakıyorum, gelecekle ilgili dergiler, yazılar karıştırıyorum. Biraz umutlanmak için belki de… Bakın bizi neler bekliyor…
Akıllı evler olacak. Evin aydınlatma, ısıtma, soğutma, güvenlik, telefon, ses ve görüntü sistemleri elektronik olarak uzaktan kumandayla yönetilecek. Pencere açtığınızda doğal gaz vanası otomatik olarak kapanacak. Cep telefonuyla mutfaktaki ev aletlerini yönetebileceksiniz.
Ulaşımda petrole bağımlılık azalacak. Elektrikli otomobiller sıradan olacak. Tıpkı benzin alır gibi birkaç dakika içinde şarj olacakları teknolojileri hazır. Yaygınlaşmak için sıralarını bekliyor. Ayrıca park halindeki elektrikli araçlardan birer elektrik tedarikçisi olarak faydalanılacak. Evler ayrıca çatılardaki fotovoltaj sistemiyle kendi elektriğini ürettiği gibi, fazla elektriği genel ağa aktaracaklar. Bir sonraki nesil hidrojenle çalışan otomobiller olacak.
Dünya çapında elektriğe olan talep 2030 yılına kadar ikiye katlanacak. Gelecek 5 yıl içinde elektrik pazarının hacmi 30 milyar Euro’yu aşacak. Bu anlamda hidro, rüzgar, güneş, biyokütle ve jeotermal gibi yenilenebilir enerjiler önem kazanacak. Yenilenebilir enerjiye yatırım son 6 yılda 22 milyar dolardan 155 milyar dolara yükseldi. 2030 yılına gelindiğinde hidro dışındaki yenilenebilir enerjilerin halen yüzde 3 olan toplamdaki payının yüzde 14’e yükselmesi bekleniyor. Bu oranın yarısı rüzgar enerjisi olacak.
Açık denizlerde rüzgar çiftlikleri kurulacak, su arıtma teknolojileri gelişecek. Dalga enerjisi bazı bölgelerde yaygın olarak kullanılacak. Susuzluk sorununa çözüm getirecek su arıtma teknolojileri çok hızlı gelişecek.
Yüksek teknolojideki gelişmelerle; kompozit malzemeler yaygınlaşacak. Diş hekimliğinden bilgisayar, otomobil üretimine kadar birçok alanda yenilikler olacak. Örneğin çok yüksek sıcaklığa dayanıklı kompozit malzeme sayesinde Tokyo’dan Los Angeles’e 3 saatte ulaşacak uçak üretilecek.
Tabii robotlar hızla gelişecek. Çok hamarat yeni kuşak ev robotları ev kadınlarının işini kolaylaştıracak. Kahveler ondan… İnternet yeni geliştirilen bir chip sayesinde yakında şimdiye oranla 100 kat daha hızlı olacak. 10 yıl sonra bir ilaç sayesinde kilo almadan istediğimizi yiyebileceğiz.
Daha önümüzdeki çağa ismini verecek nanoteknolojiden ya da uzay çalışmalarından ya da genetik alanından ya da tıp ve sağlıktaki gelişmelerden bahsetmedim. Sizi sıkmayayım diye…