Genel seçimler için sandık başına giderek oyumuzu kullandık. İstediğimiz partiye oyumuzu vererek vatandaşlık görevimizi yaptık. Türkiye son 15 ayda 3 seçim yaşadı. Değim yerinde ise tam anlamı ile seçim yorgunuyuz. Geçen yıl mart ayında yapılan yerel seçimlerden sonra Ağustos ayında Cumhurbaşkanlığı seçimi için sandık başına gittik. Dün de 7 Haziran 2015 tarihinde genel seçimler için sandık başına giderek vekillerimizi seçtik. Tam anlamı ile seçim yorgunuyuz. Yorucu ve yoğun bir seçim sürecinden çıktık.
Artık önümüzde 4 yıla yakın bir süre seçim yok. 4 yıl süre ile rahat edeceğiz. Seçim gerginliğinden uzak bir hava yaşayacağız. İnşallah dün yapılan seçimler millet ve memleketimize hayırlı olur. Birlik ve beraberliğimiz pekişir. Gerçekten kıran kırana birçok ilklerin yaşandığı gerginliklerin tavan yaptığı birçok komple teorilerinin ürettiği seçim sürecini dün noktalamış olduk.
OYUMU KULLANDIKTAN SONRA YAZMAYA BAŞLADIM
Torunum 3 yaşındaki Asım Eymen ile sandık başına gidip, oyumu kullandıktan sonra bu satırları yazmaya başladım. Henüz kimin kazandığı belli değildi. Tam anlamı ile belirsiz sonuçların ne olacağını merak edilen bir seçim ile ilgili yorum yapmakta oldukça zor. Önemli olan zoru başarmak ve sonuçlar belli olmadan yorum yapabilmek.
Akşam geç saatlerde seçmenin eğilimi kimin kazandığı, Türkiye gelecek 4 yılda kimin yöneteceği belli olacak. Kazananlar ve kaybedenler ortaya çıkacak. Önemli olan seçim sonuçlarını hazmedebilmek, demokrasinin en güzel tarafı 4 yıldan 4 yıla da olsa sandık başına gitmek, bizi yönetecek insanları kendi oyumuzla tespit edebilmek.
Kazananların yanında kaybedenlere de tarihi görev düşüyor. Gergin geçen, ağır itham ve suçlamaların yapıldığı tarafların birbirini adeta yok etmeye çalıştığı bir seçim sürecinden sonra birlik ve beraberliği sağlamak biraz zor olsa gerek. Kazananlar mutlaka sadece kendilerine oy verenlerin değil, oy vermeyenlerin de milletvekili, bakan ve başbakanı olduğu onlara kabul ettirmesi, onların gönüllerini kazanarak Türkiye’yi huzur ve barış ortamı içine getirmeleri gerekiyor.
SEÇİMLERDEN SONRA NE OLACAK?
Seçim sonuçları ne olursa olsun, seçimleri kim kazanırsa kazansın hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu seçimler her bakımdan bir milat. Seçim sonuçları uzun süre tartışılacak. Türkiye’nin yapısal bir değişikliğe girip girmeyeceği, başkanlık sisteminin gelip gelmeyeceği tartışma konusu olacak. Bu seçimler Türkiye’nin farklı bir kulvara girdiğini de göstermiş olacak.
Seçimler ile ilgili bugüne kadar birçok yazı yazdım. En son geçtiğimiz cumartesi günü yazdığım yazıda birçok konuya değenmiş ve değim yerinde ise, Türkiye’nin kader seçimi olan Türkiye’yi geleceğe hazırlayacak, seçim ile ilgili görüşlerimi sizinle paylaşmıştım. İsterseniz cumartesi günü yazdığım köşeyi http://www.gebzegazetesi.com/siyaset/54-milyon-secmen-550-vekil-sececek-h2401.html
Linkinden okuyabilirsiniz.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE BAŞKANLIK SİSTEMİ
Bu seçim Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinden sonra bizzat cumhurbaşkanının da seçim meydanına çıkarak konuşmalar yaptığı bir seçim olarak Türk demokrasi tarihine geçmiş oldu. Bu seçimler Cumhurbaşkanlığı makamının başkanlık sistemi haline dönüp dönmeyeceğinin de bir oylaması niteliğinde oldu. İsterseniz, Ağustos 2014 tarihine dönelim, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili kaleme aldığım yazıları sizlerle paylaşalım. Bu yazınmın tamamını www.gebzegazetesi.com adresindeki köşemden okuyabilirsiniz
………………………………….
CUMHURBAŞKANI KİM OLACAK?
(9 Agustos 2014, Cumartesi )
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Üç adaylı Cumhurbaşkanlığı yarışı yarın yapılacak seçimlerle noktalanacak. Muhtemelen ilk turda seçim sonuçları da belli olacak ve Türkiye Cumhuriyeti 12.Cumhurbaşkanını seçecek.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri hep nedameli oldu, sıkıntılar yaşandı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan ünümüze 11 Cumhurbaşkanı görev yaptı. Ancak bu seçim halkın direk kendisi tarafından oylarıyla seçilecek olmasıyla önem kazanmış oluyor.
Yarın oylarımızı kullanmak üzere sandık başına gideceğiz. Üç adaylı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde herkes oyunu istediği ardaya verecek ve Cumhurbaşkanın seçecek. Kimin cumhurbaşkanı olacağı merak konusu. Seçimler Başbakan Erdoğan ile Çatı Aday Ekmeleddin İhsanoğlu arasında geçecek.
ÜÇ ADAY YARIŞIYOR
Yarın yapılacak seçimlerden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, Türkiye’de yeni bir dönemin başlayacağı mutlak gözüküyor. Daha önce Meclis’e karşı bir anlamda sorumlu olan Cumhurbaşkanı halkın oyuyla seçildiği için Başkanlık dönemi ve yetkisi kullanılacaktır.
Türkiye adım adım Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidiyor. Millet tarihte ilk kez kendi Cumhurbaşkanını, kendi oylarıyla seçecek. 10 Ağustos’da sandık başına gidecek Türkiye son viraja girdi.
Seçimlerde İslam Konferansı Eski Genel Sekreteri, MHP ve CHP’nin Çatı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu ile AK Parti Genel başkanı ve başbakan Erdoğan ile HDP Adayı Selahattin Demirtaş yarışacak.
Bu yaz Türkiye’de oldukça sıcak geçti. Zira 10 Ağustos’da sandık başına gidecek olan ülkemizde seçim kampanyaları da 11 ayın sultanı mübarek Ramazan ayına denk gelmişti. Rahmet ve bereket ayının bu manevi havasıyla birlikte, Cumhurbaşkanı adayları kendilerine, parti teşkilatları adaylarına destek aradı. Başbakan Erdoğan’ı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan tanıyorum. Ekmelediin İhsanoğlu’nu ise 20 yıl önce İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA)nın İstanbul’da ki toplantısında tanımıştım.
Evet ilk turu en az Üç adayla geçmesi beklenen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde müthiş bir çekişme, büyük bir yarış yaşanacak. AK Parti adayı başbakan Erdoğan kazanırsa, Parti’nin geleceği ne olacak, Genel Başkan ve Başbakan kim olacak, AK Parti eski gücünü koruyabilecek mi sorusu cevabını ararken, Ekmeleddin İhsanoğlu Cumhurbaşkanı seçilirse, Türkiye’nin yeni vizyonu nasıl olacak herkes bunu merak ediyor.
Evet sonuç olarak yukarıda adayların kimliklerini sizlerle paylaştık. Yarın, yani 10 Ağustos 2014 tarihinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanarak tarihe tanıklık edeceğiz. Türkiye’de Başkanlık döneminin başlayacağı, Başbakan’dan daha çok Cumhurbaşkanının ön planda olacağı bir ülke konumunda olacağız. Türkiye, Başbakan kim olacak diye tartışsa da önemli olan kimin cumhurbaşkanı seçileceği ve nasıl bir Cumhurbaşkanlığı görevi yapacağını merak ediyor, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin milletimize ve memleketimize hayırlı olmasını diliyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili daha önce yazdığım köşe yazımı aşağıda ki linkten okuyabilirsiniz.
http://www.gebzegazetesi.com/Koseyazisi-9644-cumhurbaskani-kim-secilecek.html
…………………………
YENİ CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ
(12 Agustos 2014, Salı )
Araştırmacı - Gazeteci ve Devr-i Alem Belgesel program yapımcısı olarak bütün yoğunluğuma rağmen her gün yazı yazmayı ihmal etmiyorum. Çünkü günlük yazılarımla o günün tarihini belgeselleştirip, deyim yerindeyse tarihe not düşüp zamana noterlik yapıyorum. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci ile ilgili yazılar kaleme alıp canlı makaleler ile www.devrialem.tv ve www.kocaeligebze.tv´den kamuoyu ile paylaştım. Bu yazılarımın linkini sizlerle paylaşıyorum.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine vatandaş olarak katılıp sandıklarda oyumuzu kullanarak tarihi bir ana hep birlikte şahitlik yaptık. İlk kez halkın doğrudan katıldığı seçimle Cumhurbaşkanını seçtik. Geçmişe değil geleceğe bakmak gerekiyor. Beğensekte beğenmesekte sayın Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı oldu. Böylece Türkiye de yeni bir dönemde başlamış oluyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri dolayısıyla ile canlı bir makale hazırlayarak yorumlarımı kamuoyu ile www.devrialem.tv ve www.kocaeligebze.tv´den sıcağı sıcağına paylaştım. Amacım tarihe not düşüp zamana noterlik yapmaktı. Canlı makalede Türkiye´nin Cumhurbaşkanlığı seçim süreçleri ile son dönem yapılan seçimi kendime göre yorumlayıp yeni Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan´ın nasıl Cumhurbaşkanı seçildiğini, Kasımpaşa´nın küçük bir mahallesinden Çankaya köşküne giden başarı hikayesini sizlerle paylaşmak istedim. Bu makalemiwww.devrialem.tv ve www.kocaeligebze.tv´den paylaşabilirisiniz.
BAŞARI TESADÜF DEĞİLDİR
Hiçbir başarı tesadüfi değildir. 12 yılda 9 seçime girip her seçimde de başarısını tescil eden bir lider olarak Sayın Erdoğan´ın Cumhurbaşkanı seçilmesini gerek yurt içi gerekse de yurt dışında yankıları sürecek, önümüzdeki dönemde değişik tartışmalarda olacaktır. Biz bir durum tespiti yaparak Devr-i Alem Belgesel Programı tarihe not düşüp zamana noterlik yaptık.
Bir belgeselci olarak önemli anları belgeselleştirmek üzere o gün cereyan eden olayları yorumlayarak hem kalemle yazıya dökmek ve tarihe not düşmek geleneğini sürdürüyorum. Önemli bir ana ve olaya şahitlik ettik millet olarak. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan günümüze cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halk direk olarak söz sahibi oldu. Kendisini yönetecek temsile edecek cumhurbaşkanını seçmek üzere Ağustos 2014 de sandık başına gitti. Seçime katılan yüzde 74’ün yüzde 52’sinin oyunu alan Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanını oldu. Rakipleri çatı aday olarak bilinen başta CHP ve MHP olmak üzere bir çok partinin adayı olan Ekmeleddin İhsanoğlu idi. Bir diğer rakibi ise Selahattin Demirtaş. 3 adaylı bir seçim yarışı gerçekleşti. Kıran kırana bir mücadele yapıldı. Ve başbakan sayın Recep Tayyip Erdoğan ipi göğüsleyerek Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanını seçildi. Bu bir dönüm noktasıydı. Bu Türkiye’nin yeniden dizayn edileceğinin de başlangıcıydı. Zira Sayın Erdoğan sürekli mitinglerinde, ekranlarda yeni Türkiye’den söz ediyordu. Ve aktif bir Cumhurbaşkanından söz ediyordu. Ben küçükken şunu düşünmüşümdür. Başbakan sürekli ön plandaydı. Cumhurbaşkanlarını biz tanımıyorduk. Başbakan yukarı başbakan aşağı.. Hep akılımda neden devletin en büyük başı en büyük yetkilisi olan Cumhurbaşkanı neden duyulmaz ve tanınmazdı. 53 54 yaşındayım ve hemen hemen 48 yıllık geçmişi yakından biliyorum. Cumhurbaşkanları gördük, özellikle Fahri Korutürk. Fahri Korutürk’ten sonra cumhurbaşkanı seçilememesi sistemin kilitlendiği için de 80 yılında askeri darbe olması ve ilk kez devlet başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı için referandumlar halk oylaması ve Evren’e verilen oy yüzde 92. Rakipsizdi. Silahların gölgesinde öyle bir propaganda yapılmıştı ki 80 sonrası o ihtilalden sonra – siz evet diyin yoksa bunlar gitmez- şeklinde bir kara propaganda yapılmıştı.
Evren’in ardından büyük halk desteğiyle Başbakan olan Özal, daha sonra Süleyman Demirel ve Ahmet Necdet sezer cumhurbaşkanlığı yaptı. 2007 yılında 367 krizine rağmen yine AK Parti’nin kurucularından Abdullah Gül 7 yıl boyunca Cumhurbaşkanlığı yaptı. Şimdi ise ilk kez halkın oylarıyla seçilen bir cumhurbaşkanımız oldu ve bu da AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’a nasip oldu. Erdoğan halkın oylarıyla Cumhurbaşkanı seçilen ilk kişi olarak tarihe geçti. Seçimlerin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Erdoğan ile ilgili bu zaman kadar yazdığım bütün makaleleri www.gebzegazetesi.com ve www.belgeselyayincilik.com adreslerinden okuyabilirsiniz.