Irak, Türkmeneli coğrafyasıyla ilgili yıllardan beri büyük oyun oynanıyor, sinsi planlar yapılıyor. 1.Dünya Harbi’nde kazandığımız cephelerden biri de Irak. Kut’ül Amare olarak zaferler tarihimize altın harflerle geçen, İngilizleri perişan ettiğimiz zafer, Irak’ta gerçekleşmesine rağmen bir oldu bittiyle Irak elimizden çıkmış, Lozan antlaşmasında Milli sınırlarımız içerisnde kabul edilen Musul ve Kerkük, yine İngiliz oyunuyla elimizden gitmişti.
Birinci Dünya harbine kadar oyunu İngilizler kuruyordu. Yine arkada İngilizlerin olduğu Amerikalılar ve İsrail petrol uğruna orta Doğu’yu kana bulamaya devam ediyor. ABD söz de karşı çıkmasına rağmen, İsrail’in Kuzey Irak’ta ki bağımsızlık girişimine destek olması Irak Türkmeneli coğrafyasında nelerin olduğunu bize en iyi şekilde gösteriyor.
Biz, Irak’da Türkmeneli’nde bunlar yaşanırken, Kerkük’ten, Musul’dan Erbil’den ne haberimiz var? Bu konuda hiçbir şeyin yapılmadığını, devletimiz ve askeri yetkililer çok ciddi çalışmalar yaparken, Medyanın akademik çevrelerin, STK’ların ve kültür adamlarının da çok önemli çalışmalar yapması gerekiyordu. Kamuoyu ve kültür adamları bu noktada sınıfta kaldı.
KERKÜK VE IRAK ANILARIM
2009 yılında Kuzey Irak’a gitmiştim. Tükiye sürekli Kuzey Irak dese de, Kuzey Irak’da Bölgesel yönetim Kürdistan olarak kendini adlandırıyordu. Bizim Habur dediğimiz sınır kapısına Iraklılar İbrahim Halil Sınır kapısı diyor. Sınır kapısının girişinde İngilizce, Kürtçe ve Arapça “ Kürdistan’a Hoşgeldiniz “ yazısı yer alıyor. Bu yazıların altından geçerek Irak gümrük sahasına giriş yaptık. Irak’a giren her araç Irak devletine ait Benzin istasyonundan akaryakıt almak zorunda. Kuzey Irak yönetiminin Dohok vilayetine bağlı Zaho ilçesine geldik. Zaho girişinde yaptığımız belgesel çekimimiz başımızı fena halde ağrıtacağını nereden bilebilirdik? Yapılan ihbar üzerine polis bizi durdurup neden çekim yaptığımızı sordu. Kamera çekimi değil, fotoğraf çekimi yaptığımızı söylesek de İnandırmak çok zordu. Polis’den kurtulup ,bu kez de Zaho çıkış kapısında askerler tarafından durdurulduk. Buradaki askerlere de sadece fotoğraf çektiğimizi söyleyerek daha önce çektiğimiz fotoğrafı Makinanın ekranından gösterip yolumuza devam ettik.
MUSUL VE KERKÜK YOLUNDAN GİDEMEDİK
Uluslararası kararlarda halen Türkiye’nin misakı milli hudutları içinde olan ve Sultan Abdülhamidin de tapulu mülkü olan Musul ve Kerkük yolu ile Erbil’e gitmek çok daha yakın. Ancak Türkler için çok tehlikeliydi. Türkiye plakalı araçlar için Musul ve Kerkük’ten gitmek ölümle eş anlama geliyordu. Türk plakalı araçlara Iraklı direnişçiler saldırıp yolcu ve şoförlere saldırıyorlardı. Çaresiz çok istememize rağmen Kerkük ve Musul’dan gidemedik.
Irak Türkmenleri ile ilgili yaptığım araştırma ve belgesel çekiminde Türkmenler arasında büyük sıkıntı ve sorunlar olduğunu tesbit ettim. Hüzünlü ve duygusal Kerkük türkülerinden ve acıklı Musul hikayelerinden bildiğimiz Irak Türkmenleri bugün bir çok parçaya bölünmüş. Irak’da yaşayan 1.5 milyon civarında Irak Tükmenleri hep acı ve sıkıntılı dönem yaşamış.
KERKÜK’E 2009’DA NEDEN GİDEMEDİM?
Irak’da ilk gitmek istediğim yerlerin başında Bağdat, Kerkük, Musul gelmekte. Erbil gerek Kerkük ve gerekse Musul’a çok yakın. Yolumuz üzerinde , yabancılar için can ve mal güvenliği olmadığı için 2009 yılında gidemedik. Bölgede her gün olaylar oluyordu. Amerikalılar bu güzelim bölgelerde barış değil terör estiriyorlar.
2009 yılında gidemediğim Kerkük’e, geçtiğimiz yıl gidebildim. Türkmeneli Gazeteciler Cemiyeti tarafından Kerkük’te düzenlenen Gazeteciler Şurası’na katılmak üzere Irak’a doğru yola çıktık.
Türkiye’den 12 kişilik gazeteci grubu ile gittiğimiz Kerkük’te gazeteciliğin sorunları ve geleceği hakkında toplantılara katıldık. Aynı zamanda Erbil, Kerkük - Türkmeneli’nde kültür ve medeniyet coğrafyamızın izlerini araştırarak belgesel çekimleri gerçekleştirdik. Erbil’den Kerkük’e doğru yola çıkarken, Türk - İslam medeniyetinin muhteşem tarihinde yolculuk yaptık. Erbil ile Kerkük arası yaklaşık 100 kilometre. Yol üzerinde Türkmeneli şehirlerinden geçtikten sonra bizleri ilk karşılayan şehir Kuştepe oldu. Mezepotamya medeniyetinin bereket kaynağı Zapsuyu’nun geçtiği Altun Köprü şehrinde 4. Murad’ın Bağdat seferinde yapılan köprüde tarihe not düşüp, zamana noterlik yaparak ecdadımızın ruhuna Fatiha okuduk.
Evet sonuç olarak Türkmenli’nde çok büyü oyunlar oynanıyor. Resmen Misakı Milli sınırımız olan Kerkük, Erbil ve Musul’a sahip çıkmamız gerekiyor.