Türkiye’de bir yılda ortalama üçyüzbin dolayında ödül dağıtılır.
Bununla gurur duymalıyız. Belki bir yasa çıkarıp, 74 milyona ödül vermeliyiz.
Kupa, madalya, bröve, plaket, belge vs. hayli çeşitlenmiş ürünlerle büyük bir sektör oluşturuyor. Binlerce insan yalnızca ödül sektöründe çalışıyor, buradan ekmek yiyor. Herkese ödül versek, belki işsizliği önleriz.
Ödüllendirmek, değerli olana değer vermektir. Ödül almak, değer görmek elbette güzel bir duygudur.
Üstün Dökmen hocamla geçmişten hukukumuz vardır, ona rica etsem acaba toplum psikolojisi açısından bir “Adil Ödül Teorisi” yazar mı?
Gönüllü eğitimciler yılın siyasetçisi, valisi, işadamı ve yöneticisi seçiyor.
Köy internet sitesi yılın gazeteleri ve gazetecilerini seçiyor.
Han odabaşıları yılın çevrecisi seçiyor.
Bakan tavlayan, yapıyor bakanlı bir ödül organizasyonu, binlerce dolar karşılığı ödüller dağıtıyor...
Hasılı herkes, her konuda ödül saçıyor!
Olay ödül vermek ve almakla kalsa neyse, sorun olmayacak. Kalkıp bir de naylondan ödülü haber diye yazmamızı istiyorlar.
-Aga, bak bizimki yılın siyasetçisi seçilmiş!
-Yahu! Bizim oğlan adını yazamıyordu, o da yılın gazetecisi seçilmiş!
-Oğlum uğra benim ofise de sana raflar dolusu ödüller göstereyim...
Ödül alanlar siyaset, bürokrasi, iş dünyası ve bizim medya mahallesinden çıkıyor nedense... Ödül verenler de, genellikle şirinlik edenlerden...
Bir de “körler sağırlar birbirini ağırlar” karşılıklı ödülleri var ki...
Biraz eğlenmek ve eğlendirmek için yazıya başladım, ama benim gibi sizde bu yazıyla eğlenemediniz.
Yok! İlle de eğleneceğiz, kararlıyım. Eğri de yazsam, doğru da yazsam anladım ki içerik konusunda sorun yok. Tek sorunum üslup! Ben onu düzeltmeye çalışıyorum, lütfen siz de biraz destek olun yani...
Ormanlar Kralı Aslan acıktıkça ormandaki öküzlerden tuttuğunu parçalayıp mideye atmaktadır. Aslanın pençelerinden kurtulmak için çare arayan cılız Boz Öküz, ormanın en güçlü öküzleri Alaca Öküz ile Sarı Öküz’ün yanına gider. “Ben” der, “Aslandan kurtulmanın çaresini buldum!”
Alaca Öküz ile Sarı Öküz, cılız Boz Öküz’e aşağılar gibi bakarlar. Yine de aslana yem olmamak için belki bir fikri vardır diye onu dinlemeye karar verirler.
-Nedir bulduğun çare?
Cılız Boz Öküz ballandıra ballandıra projesini anlatmaya başlar. “Ormanda her gün bir ödül organizasyonu yapacağız ve her gün de aslanı ödüle layık göreceğiz.”
“İyi de” der Alaca Öküz “Aslana ne ödülü vereceğiz?”.
-Aslan vereceğiz!
-Elimizde verecek aslan yok ki?
-Bulamazsak bizimkilerden birini aslan postuyla veririz.
Alaca Öküz Boz Öküz’e patlak gözleriyle öfkeyle bakar, bakar...
“Sonuçta aslana yine her gün bir öküz yesin diye vereceksek, ödüle ne gerek var?”
Boz Öküz tartışmanın bu noktaya gelmesini beklediği için, “tam zamanıdır” der ve konuşmaya son noktayı koyar:
“Biz jüriyiz ya! Biz kurtulmuş olacağız!”