Geldi, gelecek derken mübarek Ramazan’a veda ediyoruz. İşte bugün ariye, yarın Ramazan Bayramı’nı idrak edeceğiz. Daha dün gibi kısa bir süre önce 2014’ün, Ramazan ve Bayramı’nı idrak etmiştik. Zaman ne de hızlı gelip, geçmiş. 2015’in Ramazan’ı ve bayramını da uğurluyoruz. İnşallah bu bayramı bayram gibi yaşar, bayramın mutluluk ve huzuruna ereriz.
Bayramlar, Bayramlarımız,  Dini ve Milli Bayramlarımız… Coşku, huzur ve mutluğun sembolü bayramlar. Milli ve manevi kültürümüzün temel taşı Bayramlar.  Coşku ve sevinci doya doya yaşadığımız bayramlar. Bayram deyince çocukluk yıllarımız gözlerimizin önüne gelmekte.   Çocukluk yıllarında yaşadığımız ilk bayramlar,  Silik bir resim gibi hatırladığımız mutlu çocukluk günlerimiz.
Heyecandan uyuyamadığımız bayram geceleri. Sabah erkenden  büyüklerimizle  birlikte  bayram namazına gittiğimiz  o günler.. Artık hepsi mazi oldu. Çok gerilerde kaldı. O çocukluk yıllarımızda ki bayram hazırlıkları.. Daha bir ay önceden kendimizi bayrama hazırladığımız günler. Arife gecesi mısır unundan yapılan helvalar, sabah erkenden bayram namazına gittiğimiz günler.. Namazdan sonra Babam elimden tutarak mezarlıkta atalarımızın kabirleri başında okuduğumuz Fatihalar. Sonra da ev ev gezerek yediğimiz bayram yemekleri, ardından okuduğumuz aşrı şerifler. Ağaçlara kurulan salıncaklarda sallandığımız o tatlı günler. Sanki bir rüya gibi. Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer dedirtiyor.
ŞEHR-İ RAMAZANA VEDA EDİYORUZ
Ramazan bayramını coşku ile karşılamaya hazırlanıyoruz, Şehri ramazana veda etmenin hüznünü bir arada yaşıyoruz. Ramazan kültünü doya doya yaşamaya çalıştık. Gündüz oruçlar tutuldu. Geceleri sahura kalkıldı akşamları teravihler kılındı. İftar davetlerinde dost ve arkadaşlarımızla görüşüp hasret giderdik.
Ramazanın en güzel tarafı imkânlarımız ölçüsünde fakirlere yardım edip,  muhtaçları hatırladık. Ramazanda özetle maddi ve manevi huzur ve mutluluğu bir arada yaşadık.
TATİLİ HAK ETTİK Mİ?
Yurt içi ve yurt dışına tatile çıkanların yanında memleketlerine gidip sıla-İ rahim yapma kültürünü yaşayan insanlarımızda çoğunlukta.. Öncelikle tüm okurlarımızın ve İslam âleminin Ramazan bayramını tebrik ediyor bayramların hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Dini ve Milli Bayramlar başlı başına bir kültürdür. Bayram akraba ve dostların ziyaret edilip hatırlandığı günlerdir. Sıla-i Rahim kültürünün yani baba ve dede memleketlerinin ziyaretlere gidildiği günlerdir.
Her nedense bayram kültürü tatil olarak algılanmakta.    Bayram günlerinin hafta sonları ile birleşmesi ile  uzun tatillerde  yurtiçi  ve  yurt dışına  gitmek için fırsat bilinip akraba ve dostlardan kaçma olarak algılanmakta. Ama bu Ramazan Bayramı’nda durum hiçte öyle olmadı. Hafta sonuna denk geldiği için tatil yerine bayramı bayram gibi yaşama mutluluğuna ermiş olacağız. 
BAYRAM KÜLTÜRÜNÜ DOYA DOYA YAŞAYALIM
Geçmiş bayramlarda yaşanan üzücü olayları inşallah bu Ramazan bayramında yaşamayız. Umut ediyoruz kimse yollarda kalmaz kaza geçirmez. Bayramları tatil yaparak değil, aile büyüklerimizi ziyaret ederek geçirmeliyiz. Atalarımızın mezarlarını ziyaret edip Fatihalar okumalıyız. Ve en önemlisi güzel bir Ramazan bayramı geçirmek için elimizden geleni yapmalıyız. Bayramı tatil olarak değil, milli ve manevi kültürümüzün temel taşı olarak kabul edip, Ramazan Bayramını doya doya yaşayalım. 
Bayram deyince insanın içi ve gönlü bir hoş olur. Acı, tatlı anılar gözlerimizin önüne gelir. Bayramlar üzerine ne kadar çok edebi eserlerimiz, şiirler, kitaplar ve romanlar yazılmıştır. Bayramı anlatan belgeseller, filmler, izlendiğinde gönlümüzü, gözümüzü okşar. Bana göre bayramları en güzel anlatan ünlü şairimiz Yahya Kemal Beyatlı’nın Süleymaniye de Bayram sabahı şiiridir. Mübarek Ramazan-ı Şerif Bayramı’nın insanlık alemine huzur ve barış, Türk-İslam coğrafyasına birlik ve beraberlik getirmesi ve en önemlisi ülkemiz üzerinde oynanan sinsi Bizans oyunlarının bozulmasına vesile olması duasıyla tüm okurlarımın Ramazan Bayramı’nı tebrik ediyor, Yahya Kemal’in Süleymaniye de Bayram Sabahı şiirinden bir bölümle tamamlıyorum.
Süleymaniye`de Bayram Sabahı 
Artarak gönlümün aydınlıgı her saniyede
Bir mehabetli sabah oldu Süleymaniye`de
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi
Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan,
Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan.
Gecenin bitmege yüz tuttugu andan beridir,
Duyulan gökte kanad, yerde ayak sesleridir.
Bir geliş var!.. Ne mübarek, ne garib alem bu!..
Hava boydan boya binlerce hayaletle dolu...
Her ufuktan bu geliş eski seferlerdendir;
O seferlerle açılmış nice yerlerdendir.
Bu sükunette karıştıkça karanlıkla ışık
Yürüyor, durmadan, insan ve hayalet karışık;
Kimi gökten, kimi yerden üşüşüp her kapıya,
Giriyor, birbiri ardınca, ilahi yapıya.
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981