Cuma günü Doğu Türkistan’ın kültür başkenti, Ünlü Türk dil bilgini Kaşgarlı Mahmut’un memleketi, en önemlisi İlk Müslüman Türk Devleti Karahanlıların Hakan’ı Satuk Buğra Han’ın Mezarının bulunduğu Kaşgar’ın Arduç köyünden Türkiye’de yaşayan ismi bizde mahfuz bir Devri Alem belgesel program izleyicisi Gebze’de bizi ziyaret ederek, Doğu Türkistan’da yaşanan Çin soykırımı ile ilgili çok önemli bilgiler verdi.
Üç milyon Türk’ün Çin tarafından toplama kamplarına alınıp sistematik bir şekilde zulüm ve işkenceden geçirildiğini, Doğu Türkistanlı genç kızların Çinlilere zorla evlendirildiğini, Küçük Çocukların Pekin ve Şangay gibi Çin’in Büyükşehirlerinde açılan sözde ana okullarında eğitmek adı altında asimilasyona tabi tutulduğunu Göz yaşları ile açıkladı.
Doğu Türkistan’ın Urumçi, Turfan, Yarkent, Hotan ve Kaşgar gibi bir çok şehir ve kasabasını gezip gören gazeteci ve belgeselci olarak bir çok yazı yazıp belgesel çektim. Yazdığım yazılar www.belgeselyayincilik.com ve. www.gebzegazetesi.com da yer almakta ve Devri Alem belgesel programlarımız bir çok TV kanalında yayınlanmakta. Yıllar önce www.gebzegazetesi.com da yer alan, Doğu Türkistan’da neler oluyor başlıklı yazımın lingini paylaşıyor. Doğu Türkistan’da yaşanan Çin zulmü ve soykırımına karşı herkesin elinden geleni yapmasını bekliyorum.
Doğu Türkistan’da bulunduğum süre içerisinde gördüğüm bir manzarayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Kaşkar şehrine giren tüm araçlar sıkı bir polis kontrolünden geçiriliyor. Kontroller saatler sürüyor. Kuyruklar uzadıkça uzuyor. Polis kontrolünün yapıldığı yerde insanların ihtiyacını giderebileceği ne bir tuvalet nede başka bir şey var. Kadın, erkek, çocuk ihtiyaçlarını insanların gözü önünde meydanda gidermekte. Gördüğüm bu manzara yaşanan olayların küçük bir örneği.
Kaşkar’ın tarihi Arduç şehrindeki ilk Müslüman Türk hakanı Karahanlılar Devleti’nin kurucusu Satuk Buğra Han’ın türbesi ve Camii’sin de Cuma Namazı için gittiğimizde fotoğraf çekmemiz engellendi. Adeta polis kordonuna tabi tutulduk. Bizlere burada rehberlik yapan Uygur Türkü rehberlerimiz hiçbir suretle konuşmadılar. Bir kare bile görüntü vermek istemediler. Gezimiz boyunca Çin’de ne olup bittiğini sorduğumuzda, bize bunları sormayın dediler. Görüntüsünü çektiğim bir rehberimiz “Bunu yayınlarsanız, beni burada idam ederler” derken sesi titriyordu. Gerçekten büyük bir baskı ve zalimlik yaşanıyor.
Türkiye, Doğu Türkistan’daki yaşanan zalimlik karşısında susmamalı ama bu olayı siyaset malzemesi de yapmamalı. Doğu Türkistan’da bulunduğum süre içerisinde, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın, Başbakan olarak Urumçi’ye yaptığı gezi hiçbir zaman unutulmamış. Sayın Erdoğan’ın Urumçi gezisi ve 2009 yılındaki Çin zalimliğinden sonra yaptığı açıklamaların Çin’de büyük yankı yaptığını ve bu açıklamadan sonra Doğu Türkistan’da durumun biraz daha yumuşadığını dile getiriyorlar.
Turfanlı bir soydaşımızın bize dua edin isteği ile yazımı noktalamak istiyorum. Allah Doğu Türkistanlıları Çin zulmünden korusun yar ve yardımcıları olsun
Doğu Türkistanla ilgili yazdığım yazıların linkleri
http://www.gebzegazetesi.com/m/?id=2936&t=makale
http://www.belgeselyayincilik.com/2015/07
http://www.belgeselyayincilik.com/3673
http://www.dogu-turkistan.net/…/cin-ve-dogu-turkistanda-d…/…
https://m.youtube.com/watch?v=iruo1E8tms0
http://www.turkbelgesel.com/…/anakutu/TDBFF-2016-katalog.pdf