TÜRKİYE cumhuriyetinde 80 milli eğitim bakanı görev yapmış bu bakanlardan son 26 bakanı gazeteci ve Belgeselci olarak yakından tanıyorum keşke bu bakanlarımız görevlerini tam olarak yapabilselerdi bu gün çok farklı olurdu Milli eğitim bakanlığı yapanlar
MİLLİ EĞİTİM BAKANLARIN DAN METİN EMİROĞLU İLE GAZETECİLİK VE BELGESELCİLİK HATIRALARIM
ÇIRAKLIK KANUNUNU YASALAŞTIRAN ÖZEL DÖNEMİNİN MİLLİ EĞİTİM BAKANI METİN EMİROĞLU İLE MALATYA VE KARADENİZDE KÜLTÜR TURU GERÇEKLEŞTİRDİK.
GEBZEDE www.iktav.com KÜTÜPHANEMİZİ ZİYARET EDEN BAKAN EMİROĞLU İLE BELGESEL SÖYLEŞİ YAPTIK
METİN EMLROĞLU İLE MALATYA GEZİSİ
METİN EMİROĞLU İLE KARADENİZ TURU
YENİ EĞİTİM YILI VE TORUNLARIN OKUL HEYECANINA ÇOCUKLUK ANILARIMLA ORTAK OLDUM
DAHA ÖNCE YAPTIĞIMIZ PAYLAŞIM
EN ÖNEMLİ HOCALAR AİLE
Yeni Eğitim ve öğretim yılı başlarken bana küçük yaşlarda okuma ve kitap sevgisi veren okumanın önemini anlatan Fadime. Halam Mustafa babam Emine anam ve Amcalarım Ali ve Şaban Kahramanları rahmet minnet ve Şükran’la anıyorum onların şahsında ahirete intikal eden tüm eğitim gönüllüleri için siz değerli tüm arkadaşlarımı Fatiha okumaya davet ediyorum
El Fatiha
Yeni Eğitim Yılı Başlarken
Yeni Eğitim Yılı İle ilgili yazılıp söylenecek bir çok şey var bu gün başlayacak ve milyonlarca öğrencinin ders başı yapacağın yeni öğretim yılının hayırlı olmasını diliyor www.gebzegazetesi.com da daha önce. yayınlan yazımı sizlerle paylaşıyorum. Birlikte okuyalım
İlkokul hatıralarım ve eğitim sistemi
Yeni eğitim yılı dün başladı. Her eğitim yılının açılışında heyecanlanır, geçmişe gider, çocukluk yıllarım, ilkokul hatıralarım gözümün önüne gelir. İlkokul yıllarındaki yaşadığımız o heyecan adeta bir sinema şeridi gibi gözümün önünden geçer.
Dün yeni bir eğitim yılı açılışına daha şahitlik ettik. 18 milyon öğrenci dün ders başı yaptı. Gençlere ve çocuklara sahip olmak en büyük zenginliktir. 18 milyon ilköğretim ve lise öğrencisinin ders başı yapması Türkiye’nin en büyük zenginliği. Türkiye bu zenginliğin kıymetini bilmeli, çocuklarımız ve gençlerimize çok iyi sahip çıkmalıyız.
OĞLUM VE TORUNUMU OKULA GÖTÜRÜRKEN
ilk ders zili çalmıştı. Oğlum Ahmet Emirhan Kahraman’ın elinden tutarak onu okuluna götürdüm. 6. Sınıf öğrencisiydi. Onun elinden tutup okuluna götürürken, ilkokul hatıralarım gözümün önünden geçti. Oğluma önce kahvaltı masasında okul hatıralarımı anlattım. İlk okula nasıl başladığımı söyledim. 1968-69 eğitim öğretim yılında 8 yaşında bugün Giresun’un Espiye İlçesi Soğukpınar Beldesi’nin Dikmen Mahallesi’ndeki okulda ilkokula başlamıştım. Ancak ailenin maddi durumundan dolayı, ablam eğitim tamamlamış ve ben onun önlüğü, yakalığını giyerek okula gitmiştim. Zayıf ve uzun bir çocuk, sınıfın ortasında diğer çocuklara nazaran hemen göze çarpıyordu.
Öğretmen neden okula bir yıl geç geldiğimi sorunca, arkadaşlarım ‘hocam bu okuma yazmasını biliyor’ demişlerdi. O an öğretmenler kurulu toplanıp, beni sınava tabi tutarak okuyup yazdığım anlaşılınca, öğleden sonra ikinci sınıftan devam etmeme karar verilmişti. Ailemin maddi imkansızlığımdan dolayı bir yıl okula geç gitmem beni üzmüş, her akşam ablamın yolunu okul yolundaki ceviz ağacının altında bekleyerek okul kütüphanesinden kitap getirmesini beklemiştim. O birer okuma kitabı getirmiş, o evde ders çalışırken de ben okuma yazma öğrenmiştim. Okula gitmeden önce kendi kendime birinci sınıfı okumuş ve okur-yazar olmuştum.
Okul maratonumuz böyle başlamıştı. İkinci, üçüncü ve dördüncü sınıfları o gün Dikmen Köyü’nde, beşinci sınıfı ise köyümüzün karşısındaki nispeten mahallemize biraz daha yakın olan Gosköyünde bitirmiştim. Her gün okula giderken, naylon gübre torbasından dikilen çantaya okul kitaplarımızı yerleştirip, içerisine de bir parça mısır ekmeği de koyarak, okulda yakacağımız odunu da evimizden okula götürmek suretiyle, yağmurda, karda, çamurda her gün 45 dakika yaya yürüyerek dört yıl boyunca okula gidip gelmiş, öğle yemeklerimiz bir parça mısır ekmeği olmuştu.
Bu şartlarda ilkokulu bitirmiş, ilkokulu tamamlayarak yatılı eğitim için Espiye’ye gelmiştik. İlkokul yıllarımız başlı başına hatıralarla dolu. O yıllar ülkenin sıkıntılı ve karışık yıllarıydı. 68 kuşağının eylemleri, siyasi istikrarsızlık ve 71 muhtırası, anarşist hadiseleri sanki dün gibi hatırlıyorum.
Oğlumun elinden tutup okula giderken, hem bu hatıralar gözümün önüne geldi. Hem de oğluma ne kadar çok şanslı olduğunu anlatmaya çalıştım. Gerçekten bugün ki çocuklar çok şanslı.
Türkiye’nin her yerinde eğitim ve öğretim sürekli gelişti. Taşımalı eğitim, okullarda öğle yemekleri, kitapların parasız olması, köy okulları ile şehir okulları arasındaki farkın kalkması, Türkiye’nin nereden nereye geldiğini gösteriyor.
Bizim çocukluk yıllarımızda ortaokulu okumak büyük bir hayaldi. Şehirde evi olanlar yada kalacak bir yurt bulanlar ancak ortaokul okuyabiliyordu. Köyde hayatını zor geçindiren ailelerin şehirde çocuk okutmaları gerçekten imkansızdı. Bu yüzden birçok genç ilkokuldan sonra eğitimine devam edemiyordu. Üniversitede okumak ise tamamen hayaldi.
Anadolu insanı, evladını ortaokulda ve lisede okutma imkanı bulamazken, o dönemin beyaz Türkleri halka rağmen halkçılık yapanlar, fakirlik edebiyatı yaparak ülkeye düzen vermek isteyenlerin çocukları Amerika’da, İngiltere’de ve Almanya’da okuyorlardı. Türkiye’deki normal üniversitelerin ötesinde çocuklarını seçkin kolejlerde okutanlar, halkın vergisi ile en iyi üniversitede okuyup devleti yöneten yöneticiler yıllarca Anadolu insanı köylünün çocuğunun lisede ve üniversitede okumalarına imkân tanımamışlardı. Bu Türkiye’nin ve insanımızın büyük bir kaybıydı.
EĞİTİM SEFERBERLİĞİ İLAN ETMELİYİZ
1968 yılının üzerinden neredeyse yarım asır geçti. 48 sene sonra geriye doğru baktığımda hep eğitim ile ilgili kavgalar, mücadeleler ve sıkıntılar yaşandı ve yaşanıyor. Aslında eğitim üzerinden ne siyasi, ne sosyal ve nede ekonomik rant sağlanmamalı. Eğitim hiç paralı olmamalı. Eğitimde fırsat eşitliği tam anlamı ile sağlanmalı. Sosyal devletlerde dershaneler, özel ders, paralı kolejler ve özel üniversiteler en önemlisi üniversite öğrencisinden harç adı altında para istemeler komple kaldırılmalı. Eğitim ve öğretim için tam anlamı ile seferberlik ile edilmeli. Eğitim ve öğretim gönül işi ve hayır hizmeti olmalı.
Eğitim ve öğretim için insanlarımız karşılıksız, eğitim kurumları yapmalı. Fakir öğrencilere burslar verilmeli. Genç neslimizi en iyi şekilde okutup, devlete ve millete hayırlı bir insan olarak yetiştirmeliyiz.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI NE KADAR MİLLİ?
Milli Eğitim sistemimiz sürekli tartışma konusu olmuştur. Türkiye’de iki bakanlığın adı değişmedi. Birisi Milli Eğitim Bakanlığı diğeri ise Milli Savunma Bakanlığı. Acı ama gerçek Milli Eğitim Bakanlığı’mızın ne kadar milli olduğunun ciddi anlamda tartışmamız gerekiyor. Her gelen hükümet Cumhuriyet tarihi boyunca Milli Eğitimi yazboz tahtasına dönderdi. Hep tartışma konusu oldu.
AK Parti dönemine kısaca bir göz atalım. Türkiye 12 yıldır AK Parti tarafından yönetiliyor. Aynı parti ve aynı düşünce. Ancak kaç kez Milli Eğitim Bakanı değişti. Bakanlar içerisinde en çok Milli Eğitim Bakanlarının değiştiğini göreceğiz. AK Parti iktidarı dönemi boyunca, Maliye ve Ekonomi Bakanları ile Milli Savunma Bakanları en az değişen bakanlar arasında yer alırken, en fazla değişikliğe uğrayan, en çok yasa ve yönetmelik çıkartılan bakanlık Milli Eğitim Bakanlığı olmuştur.
AK Parti döneminde Milli Eğitim Bakanlığı yapan isimleri sizlere hatırlatıyorum. AK Parti’nin Milli Eğitim Bakanları; Erken Mumcu, Hüseyin Çelik, Nimet Çubukcu, Ömer Dinçer, Nabi Avcı. 12 yılda toplam beş bakanlık. Neredeyse iki yılda bir bakan değişikliği yapılmış. Bu gerçekten kabul edilemeyecek, üzerinde durmamız gereken bir durum. Milli Eğitim Bakanlığı bu kadar tartışmaya açık olmamalıydı. Bırakalım hükümetler değişikliğini, tıpkı Milli Savunma Bakanlığı gibi Milli Eğitim Bakanlığı üzerinde durulmalıydı. Fakat yapılamadı ve halen tartışmalar devam ediyor. Milli Eğitim Bakanı’nın gerçekten milli olması için tam anlamı ile bir seferberlik başlatmalıyız.
Evet, eğitim ve öğretim ile ilgili yazılarıma devam edeceğim. Dün 12 yaşındaki oğlum Ahmet Emirhan Kahraman’ı okula götürürken, çocukluk yıllarımı hatırlayıp, ilkokul hatıralarımı sizlerle paylaşmaya çalıştım. Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili görüş ve düşüncelerimi yazarak tarihe not düşmek istedim. Cumhuriyet tarihi boyunca 76. Bakan olarak Nabi Avcı Milli Eğitim Bakanlığı yapıyor. Bugüne kadar Milli Eğitim Bakanlığı yapan kişilerin listesini sizlerle paylaşırken, yeni eğitim ve öğretim yılının ülkemize, gençlerimize hayırlı ve yararlı olmasını diliyorum. 18 milyon gencimizin okullara başlaması ile mutlu ve gurur duymamız gerektiğine inanıyorum.
İŞTE BAKANLARIN LİSTESİ;
1 Rıza Nur
2 Hamdullah Suphi Tanrıöver
3 Mehmet Vehbi Bolak
4 İsmail Safa Özler
5 Hüseyin Vasıf Çınar
6 Şükrü Saraçoğlu
7 Hamdullah Suphi Tanrıöver
8 Mustafa Necati Uğural
9 İsmet İnönü (vekil)
10 İsmet İnönü
11 Hüseyin Vasıf Çınar
12 Recep Peker (vekil)
13 Cemal Hüsnü Taray
14 Refik Saydam (vekil)
15 Esat Sagay
16 Reşit Galip
17 Refik Saydam (vekil)
18 Yusuf Hikmet Bayur
19 Zeynel Abidin Özmen
20 Saffet Arıkan
21 Hasan Âli Yücel
22 Reşat Şemsettin Sirer
23 Hasan Tahsin Banguoğlu
24 Hüseyin Avni Başman
25 Nuri Özsan (vekil)
26 Ahmet Tevfik İleri
27 Rıfkı Salim Burçak
28 Hüseyin Celal Yardımcı
29 Ahmet Özel
30 Ahmet Tevfik İleri
31 Hüseyin Celal Yardımcı
32 Ahmet Tevfik İleri (vekil)
33 Mehmet Atıf Benderlioğlu
34 Fehmi Yavuz
35 Fehmi Yavuz (vekil)
36 Bedrettin Tuncel
37 Turhan Feyzioğlu
38 Ahmet Tahtakılıç (vekil)
39 Ahmet Tahtakılıç
40 Ahmet Tahtakılıç (vekil)
41 Mehmet Hilmi İncesulu
42 Şevket Raşit Hatipoğlu
43 İbrahim Öktem
44 Nevzat Cihat Bilgehan
45 Orhan Dengiz
46 Mehmet İlhami Ertem
47 Orhan Oğuz
48 Şinasi Orel
49 İsmail Hakkı Arar
50 Sabahattin Özbek
51 Orhan Dengiz
52 Mustafa Üstündağ
53 Safa Reisoğlu
54 Ali Naili Erdem
55 Mustafa Üstündağ
56 Nahit Menteşe
57 Mustafa Necdet Uğur
58 Orhan Cemal Fersoy
59 Hasan Sağlam
60 Vehbi Dinçerler
61 Metin Emiroğlu
62 Hasan Celal Güzel
63 Avni Akyol
64 Köksal Toptan
65 Nahit Menteşe
66 Nevzat Ayaz
67 Turhan Tayan
68 Mehmet Sağlam
69 Hikmet Uluğbay
70 Metin Bostancıoğlu
71 Necdet Tekin
72 Erkan Mumcu
73 Hüseyin Çelik
74 Nimet Çubukçu
75 Ömer Dinçer
76 Nabi Avcı
77 İsmet Yılmaz
78 Ziya Selçuk
79. Mahmut Özer
80. Yusuf Tekin