Özgürce fikirlerini yazdığında sırtına bir yerlere dayamakla itham edilirsin. Toplum önünde tek kelime etmemiş, tek sorumluluk almamış, daha da acısı gazete okumamışlar; seni korkaklıkla, yalakalıkla bile suçlayabilirler.
Gazetecilik mesleğinin şahsına münhasır zorluklarının yanı sıra keyifli de bir meslektir. Çanakkale’nin ekonomik başkenti Biga’da siyasetçiler, sivil toplum kuruluşları, işverenler ve çalışanlar zaman içinde eleştiri kültürünü kavgadan ayırmaya başladılar. Eleştiri kültürü ile aslında kayıp değil, kazanç sağladıklarına inandıkları için de eleştirel gazeteciliği desteklemeye başladılar.
Anlayacağınız Türkiye’nin genelinden daha çok demokrasi var bu ilçede. Yeterli mi? Hayır.
Bunları neden mi yazıyorum?
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nda AKP’li ve biri CHP’li vekiller, siyasi partilerin il başkanları ile doğal olarak gazetecilerin de yer aldığı bir toplantı yapılmıştı. Bir yanda halkın oylarıyla seçilen vekiller, bir yanda ise tüccar ve sanayicilerin oylarıyla seçilen ÇTSO yönetimi vardı. Toplantı ile ilgili yorum/haber’i Bigazete’den okuyabilirsiniz.
Benim ilgimi çeken; Çanakkale Merkez İlçe’nin deneyimli yazarlarından Tunca Yüğnük’ün 27 Ağustos 2013, Salı günü Çanakkale Demokrat adlı internet sitesinde yayınlanan ‘Deklarasyon yayınlamalı mı, yoksa yayınlamamalı mı?’ başlıklı yazısıydı.
Yüğnük’ün yazısında yer alan “Toplantıda bazı basın mensupları bu konuların basın önünde konuşulmasını yadırgadıklarını ifade ettiler. Ancak ben, bu tür konuların basın önünde konuşulmasının ÇTSO Başkanı Bülend Engin’in ‘Şeffaflık’ ilkesi gereği olduğunu düşündüğümü söyledim” ifadesi kafamı karıştırdı.
Gazeteciler bireysel olarak değil, kamu adına gündemi takip ederler. Bu da gazeteciliğin ‘G’ sidir.
Dolayısıyla gazeteciler kamu adına soru sorarlar. Gazetecilerin seçilmişlerin olduğu bir toplantıya davet edilmelerinden daha doğal ne olabilir? Gazetecinin varlığının olmadığı, hissedilmediği durum, olsa olsa sekreterlik olur.
ABD, Suriye ve uluslararası ilişkiler...
Esad’ın diktatörlüğü tamam ama, Esad’ın bir Rus gazetesine yaptığı şu açıklama da görmezden gelinemez: “Bir ülkenin kendi silahlı kuvvetlerinin bulunduğu bir bölgede kimyasal silah kullanması gülünçtür.”
Ayrıca kimyasal silahı kimin kullandığı kesin değil.