Zor, Padişahım çok zor
Bu yazıyı okuduğunda tepki gösterenler, yazacaklarımı bir yıl sonra okuyup geç de olsa ders çıkarsınlar diye...
2007 Genel Seçimleri’nde yüzde 46,8 oy alan AKP, 2007 Yerel Seçimleri’nde yüzde 38,9'a geriledi. Bu sonuç çok doğaldı. İktidarda bulunan parti ne yaparsa yapsın ikinci döneminde erirdi ve öyle de oldu.
Mehmet Ağar, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz macerasının merkez partisini yer ile yeksan ettiği süreçte, AKP’ye kalan bu araziye MHP ancak yerel seçimlerde biraz el atabildi. Onu da eline yüzüne bulaştırdı. CHP ise, toplumsal gerçeklikten uzak yönetim anlayışı ile, arada bir her kesime selam çaksa bile samimi olmadığı sırıttığı için, kendi yüzde 20-25 arası tarlasında ektiği tek tip ürünü biçti.
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin il başkanlarına konuştu:
“Seçime 7 aylık bir süre kaldı. 12 Haziran 2011'in seçim için uygun tarih olduğuna karar verdik. Seçim çalışmaları için startımızı verdik. Öyle adaylar çıkaracağız ki, her yurttaşımız ben de olsaydım onu aday gösterirdim diyecek...”
AKP 12'den vurmayı seviyor. Özellikle kendisini yaratan 12'leri, 12 Eylül’leri. Tarihe diyecek bir şey yok. Yine de, ben olsaydım 29 Ekim’i, 19 Mayıs'ı falan seçerdim. Bu kadar karışmış bir ana muhalefet ve bu denli Ankara’ya sıkışmış bir MHP ve İmralı’dan talimat almayı bekleyen BDP varken; seçimi de yüzde 60 ile kazanırdım.
Durun hele. “Sen olmazdın” diyen saldırganlar. Sabırlı olun accuk...
Erdoğan’ın konuşmasına bakılırsa, Çanakkale’de iki dönemdir milletvekilliği yapan Mehmet Daniş’e “sen artık bırak” denecek. Beş yıldır Biga’da yerel gazete, Çanakkale ilinin en etkili haber sitesini yayınlıyoruz, Daniş hazretleri ile müşerref olamadık. İnsan bir kez olsun ilin en büyük ilçesine gelir, yerel medyaya ilçe sorunları ile ilgili soru sorma fırsatı verir; değil mi ya? Biz Bigalıyız, geleneğimiz var, nezaketimiz var; kırk yılda bir gelen misafiri ısırmayız!
Erdoğan’ın konuşmasına bakılırsa, Müjdat Kuşku’nun milletvekilliği de artık nihayet bulacak. Çanlı dostları belki hala arkasındadır ancak, Çanakkale Çan’dan ibaret değil.
Biga’da “Bigalı vekil olsun” beklentisini bilmeyen yoktur. CHP’li Ahmet Küçük yıllardır bunun rantını yer. Erdoğan bunu bilecek ölçüde bilgi sahibidir diye düşünüyorum. Bu nedenle, konuşmasını Çanakkale ölçeğine indirgediğimde, Bigalı ve partizan olmayan bir vekil belirleyecek. Bu kişi elbette ben olmayacağım...
AKP Biga’dan vekil çıkaracaksa, bunun üç alternatifi görünüyor. Eğer, Biga ilçe merkezini rahatlatmak istiyorsa ilk isim Belediye Başkanı Mehmet Özkan’dır. Böyle bir karar verirse, Bigalı Erdoğan’ı hayırla yadedecektir.
Eğer “Belediye Başkanı olarak İrfan Zeren veya Mustafa Kahyaoğlu Bigalı’yı daha mutlu eder bu da bana yakışmaz” derse diğer iki önerimize kulak vermeli.
Diş Hekimi Nazım Hikmet Keskiner, Biga’da itiraz edilmez AKP miletvekili adayıdır. Her şeyden önce Bigalı’dır, her şeyden önce kibardır, ilkel duygulara sahip değildir. Deneyimsizdir, Ankara entrikalarında ihtiyaç duyulan rolü oynayamaz denirse, bakın buna katılırım.
O zaman İsmail Kaşdemir gibi, aynı zamanda kül yutturulması zor, iddialı diğer ismi öneririm. Avukat çocuk, master yapmış bir genç ama aynı zamanda pratik zekalı. Devletle pek işi olmadı. İstenmediği yerlerde bile kendine yer açmayı bildi.
AKP’nin Çanakkale’de 1 milletvekili çıkaracağı kesin ama ikincisi neredeyse olanaksız. İlk sıra bu söylediğim isimlerden biri olursa, ancak ikincisi için şansı olur.
Referandum sonuçlarına bakıp kimse kendini kandırmasın. AKP’nin 12 Haziran seçimlerinde ulaşabileceği en yüksek oy düzeyi yüzde 34'tür. Yüzde 25'e kadar da inebilir. Erdoğan’ın “milletvekillerini bile tek başına kendisinin belirleyeceğini” açıkça söylediği bir ortamda, onu Padişah yetkili Cumhurbaşkanı yapacak, bu halkta göz var mı sanıyorsunuz?
Aldanırsınız.
Bu öngörümün bir tek yanılma noktası var. O da CHP’nin ve MHP’nin ön seçim yapmaması.
Ben yazdım. Siz 12 Haziran 2011’den sonra okuyun.