banner1141
 Tokat... İç Anadolu’nun yeşil perdesini aralayan bir tarih kitabı gibi...
Her taşında bir hatıra, her caddesinde bir medeniyetin izleri var.
Ve biz bu izleri sürerken, Evliya Çelebi’nin gölgesi düşüyor kameramızın objektifine.

1-4 Mayıs 2025 tarihleri arasında Tokat’taydık. Belgeselcinin merceğiyle tarihin akışına tanıklık ettik. Tokat’ın 950. fetih yılına denk gelen bu çekimlerde, Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’sinden süzülen satırlarla, bugünün Tokat’ını harmanladık. Amacımız, sadece görüntü değil; ruha dokunan bir tarihsel bilinç inşa etmekti. Biz buna “zamana noterlik yapmak” diyoruz. Devr-i Alem Belgesel TV ekranlarından canlı yayınlarla Tokat’a, Anadolu’ya ve geleceğe seslendik.

“Su Değil, Tarih Akıyor Bu Irmaklarda”

Kızılırmak ve Yeşilırmak...
Sadece su değil, yüzyılların hikâyelerini taşıyor.
Evliya Çelebi’nin deyimiyle:

“Her bir tatlı sulu ırmağın kıyısında direkli İrem Bağları gibi Rıdvan Cenneti bahçelerinde bülbüllerin figanları ve hoş sesli ötüşleri insanın ruhuna safa verir.”

Bu satırları okurken Tokat Kalesi’ne uzanan bir bakış atıyoruz.
Tarihi Ulu Cami’nin gölgesinde yükselen dualar, hem geçmişin hem geleceğin sesi gibi çalıyor kulaklarımızda.
Canlı yayında Tokat Kalesi’nin surlarından kamerayı çevirdiğimizde, sadece şehir değil; tarihin kendisi kadraja giriyor.

Evliya Çelebi'nin Tokat'a Hayranlığı
yüzyılın en büyük gezgini, Evliya Çelebi, Seyahatnâme’sinde Tokat’a ayrı bir yer ayırmış.
Onun sözleriyle Tokat, sadece bir şehir değil, “hoş-havalı” bir beldedir:

“Evvelâ bu hoş-havalı şehrin dört tarafında olan bahçeleri, bostanları ve gülistan bağları içinde akan suları var ki... Bütün meyveleri öyle ter ü taze ve suludur ki diğer beldelere türlü türlü meyvelerinden hediye götürürler.”

Bu ifadeleri okurken Reşadiye'deki belgesel çekimlerimiz aklıma geliyor.
Danışment Gazi’nin babasının mezarını ziyaret ettik.
Bir taşın üzerinde yazılı olmayan ama toprağın dilinden dökülen bin yıllık bir hikâye vardı orada.
Tarihçi dostum İsmail Avşar’dan öğrendiğimiz notlara göre;

“Danişmend Ahmet Gazi, Tokat ili Reşadiye ilçesi Danişmentli köyünde medfundur.
Gümüştekin Melik Gazi’nin babasıdır.
Dedesi ise, Anadolu Selçukluları'nın kuruluşunda önemli rol oynamış olan Danişmend Ali Taylu’dur.”

Tokat’ın tarihsel haritası bu bilgilerle daha da netleşiyor.
Selçuklu’nun, Osmanlı’nın ve Anadolu Beylikleri’nin yolları burada kesişiyor.

Danışmendliler’in İzinde Bir Belgesel

Bu yıl, Tokat’ta düzenlenen 24. Tokat Enleri Ödül Töreni’nde, “Yılın Belgeselcisi” ödülüne layık görülmek, sadece şahsım adına değil, belgeselciliğin Anadolu’daki iz düşümü adına da büyük bir onurdu.

Danışmend Gazi Belgeseli ile jüri özel ödülünü almak, yıllardır yaptığımız “belgesel tadında yaşamak” misyonumuzun bir yansımasıydı.
Bu ödül, aslında Tokat’a ve onun geçmişine duyulan vefanın simgesiydi.

Tokat Dedeman Otel’de düzenlenen ödül töreninde, Zekeriya Bey ve Bayram Bey’den aldığım plaketin ağırlığında, Anadolu’nun bin yıllık hikâyesi vardı.
Ve bu hikâyenin ana karakterlerinden biri, hiç şüphesiz, Danışmend Gazi idi.

Belgeselin tanıtım filmi şu anda YouTube’da izlenebiliyor:
https://www.youtube.com/watch?v=VVzOjCCEQjQ



Tokat, Evliya Çelebi’nin Sekizinci Büyük Şehri

Evliya Çelebi, Tokat için şu ifadeleri kullanır:

“Evvelâ Mısır ve Bağdad'dan başka Şam, Haleb, Aymtab, Diyarbakır, Tire, Manisa ve İzmir’dir. Sekizinci büyük şehir bu Tokat şehridir. Allah imar etsin.”

Bu satırlar, Tokat’ın 17. yüzyıldaki konumunu ve önemini gözler önüne seriyor.
Evliya, şehir halkını ise şöyle tanımlar:

“Her cami, saray ve imaretleri o kadar sağlam ve güzel yaptırırlar ki minnetsiz hanelerine ve hoş camilerine insan girse hayran olur... Halkı, derya gönüllü, cömert, yumuşak huylu ve sakin adamlardır.”

Bugün Tokat’ın sokaklarında yürürken bu betimlemelerin hâlâ geçerli olduğunu görmek sevindirici.
Her köşede, tarihe duyulan saygı ve kültürel mirasa verilen önem hissediliyor.





Tarihi Bir Not: Dânişmend Ali Taylu ve Selçuklu Bağlantısı
Belgesel araştırmalarımız sırasında Elvan Kılıç’ın paylaştığı bilgi notu çok kıymetliydi.
Şöyle diyor:

“Dânişmend Ali Taylu, Selçuklu Devleti'nin 4. kurucusudur.
Türkiye Selçuklu Devleti'nin kurucusu Süleymanşah'ın babası Kutalmış'ın kayınpederidir.”

Bu bilgi, Danişmendlilerle Selçuklular arasındaki akrabalık bağlarını, siyasi stratejileri ve Anadolu’daki hanedan mimarisini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.

Tarih, Belgeselle Konuşur
Tokat’ta yaptığımız her çekim, her röportaj ve her canlı yayın, tarihin sessiz tanıklığını görünür kılmak içindi.
Ulu Cami’nin avlusunda sessizce akan Yeşilırmak gibi, biz de zamana şahitlik etmeye devam edeceğiz.
Sadece anlatmak değil, yaşatmak da istiyoruz.

Evliya Çelebi, gezdiği şehirleri anlatırken bir yazar gibi değil, bir aşık gibi betimliyordu.
Biz de Tokat’ı anlatırken aynı aşkı duyduk.

Son söz:
Bir şehir sadece taşlardan ibaret değildir.
Onu anlamak için önce hikâyelerini dinlemek gerekir.
Tokat’ın hikâyesi ise bin yıllık bir destandır.
Ve biz, Evliya’nın izinde bu destanı belgeledik.

Belgeselcinin Not Defteri’nden, Tokat’a selam olsun.


banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981