Her şehrin marka değeri vardır. Bir çok şehir küçücük değerlerini, Uluslararası bir marka haline getiriyor. Gebze bölgesi sanayi ile anılmasına rağmen tarih, kültür, tarım ve turizm alanında bir çok marka değeri var. Bu değerler, ortaya çıkarılabilseydi Gebze bugün dünyaca tanınan bir kültür turizmi merkezi haline gelebilirdi.
FATİH ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ KURULMALI
Çok değil, kısa bir süre önce Fatih’in otağ Kurduğu Hünkar Çayırı satışa çıkarılmış ve başta Gebze olmak üzere Kocaeli kamuoyunun tepkisiyle bu hatadan geri dönülmüştü. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi de Hünkar Çayırı’nı Meclis kararıyla koruma altına alarak yeşil alan ilan etmiş ve bu tarihi mekanı kurtarmıştı. Şimdi bizlere düşen burada Fatih’e adına yakışır bir çalışma yapmak. GTÜ’nün projesi olan Uluslararası Fatih Araştırmaları Enstitüsü için harekete geçilmeli ve Gebze tarihe karşı vefa ödemelidir. Bu konuda ilgili ve yetkilileri göreve çağırıyoruz.
Sadece Hünkar Çayırı değil, hemen yanı başında ki Piyade Okulu da bu projeye dahil edilmelidir. İstanbul Büyükşehir belediyesine devredilen Tuzla Piyade Okulunun Hünkar Çayırı’nın bir parçası olduğunu unutmayalım. Burası da rantçıların eline geçmeden, İstanbul kamuoyu ile ortak hareket etmeli, Piyade Okulu’nun da bir kısmını projeye dahil ederek Gebze’ye ve Fatih’e yakışır, Uluslararası Fatih Araştırmaları Enstitüsü’nü hayata geçirelim.
Gebze’nin en büyük kültür değeri Fatih sultan Mehmet Otağı. Fatih’in Otağı ve Hünkar çayırı kültür tarihimiz açısından çok önemli. Burası Kültür turizmi açısından çok iyi işlenebilir. Buradan Gebze’de ki tüm ilgili ve yetkililere, sivil toplum örgütlerine çağrıda bulunmak istiyorum. Her yıl İstanbul’un fethi devlet töreniyle organize edilmektedir. İstanbul’un fethi Fatih’in vefat ettiği Hünkar Çayırı ve Gebze bölgesinden başlatılması için kampanyalar organize edilmeli, imzalar toplanarak, tarihe büyük değer veren Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’a verilmelidir.
Fatih dünya çapında önemli bir lider. Hünkar Çayırı’nda yapılaşmanın önü kesilmişken, Enstitü ile beraber Fatih Parkı ve Fatih Açık hava Müzesi olarak tanzim edilmeli, Kültür Turizmi açısından bölge marka haline getirilmelidir.
FATİH’İN HÜNKAR ÇAYIRI’NDA VEFATI
Fatih Sultan Mehmet 30 yıllık saltanat süresi içinde tam yirmi beş seferi bizzat kendisi idare etti. 900.000 bin kilometrekare olarak devraldığı Osmanlı topraklarını 2.214.000 kilometrekareye çıkardı. Fatih Sultan Mehmed, Venedikliler tarafından tertiplenen tam on dört suikastten kurtuldu. Son suikastten ise kurtulamadı. Venedikliler, bu büyük hükümdarı, aslen bir Yahudi olan Maesto Jakopo isimli bir doktor vasıtasıyla zehirleterek öldürmeye muvaffak oldular. Tarihçi Babinger’e göre bu suikastçı doktor, Yakup Paşa ünvanı ile sarayın doktorları arasında bulunuyordu. Tarihçilere göre Fatih Gebze Çayırova’da topladığı 300 bin kişilik ordu ile Kafkaslar üzerinden Rusya’ya veya Hindistan’daki Babür imparatorluğu ile anlaşıp İranı almaya gittiği söylenmekte. Bazı tarihçilere görere ise Fatih Mısır üzerinden önce İtalya’daki Papalığı alıp, Venediği alıktan sonra Endülüs Müslümanlarını kurtarmak üzere İspanya’ya gittiği yazılıp söylenmekte.
1481 Mayıs’ının üçüncü günü yine bir sefere çıkmışken, Gebze’de ordugâhında Perşembe günü vefat etti. Papa, Büyük Hakanın ölümünde tam üç gün üç gece bütün kiliselerin çanlarını çaldırtarak sevinç ayinleri yaptırdı.
Fatih 49 sene bir ay beş gün yaşadı. İki imparatorluk, dört krallık ve on bir prenslik yıkan Fatih, milletimize yapmış olduğu büyük hizmetlerle, dünyanın en büyük hükümdarlarından birisi olduğunu ispat etmiştir. İstanbul gibi, cihanın bir incisi olan, bu muhteşem beldeyi milletimize kazandırmıştır.