www.gebzegazetesi.com sosyal medya sayfasında yayınlanan canlı yayın ile ilgili haberi ve linkleri sizlerle paylaşıyoruz.
http://www.gebzegazetesi.com/gundem/gebze-muftusunden-vakiflar-haftasi-aciklamasi-h36789.html
Gebze Müftüsü ve GTO Başkanından Vakıflar Haftası ile ilgili önemli açıklamalar…
www.gebzegazetesi.com canlı yayın yaparak vakıf kuran ecdadımıza karşı görevimizi yetine getirdik.
Vakıflar Haftası dolayısı ile Gebze Çoban Mustafa Paşa Külliyesi’nde, Gebze Müftüsü Selçuk Kılıçbay Gebze Gazetesi canlı yayınında önemli açıklamalar yaptı. İslam tarihinde vakfın önemi halkında açıklamalar yapan Müftü Kılıçbay gazetemiz kurucusu ve belgesel yönetmeni İsmail kahraman’ın sorularını cevaplandırdı.
GTO Başkanı Nail Çiler’den Açıklama
Gebze Gazetesi canlı yayın programına İzmir’de olduğu için buradan katılan Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler, Gebze Ticaret Odası Vakfı’nın hizmetlerini açıkladı.
Gebze Müftüsü Selçuk Kılıçbay ile yaptığımız söyleşinin lingini sizlerle paylaşıyorum.
Vakıflar Haftası Hutbesi
10 ile 16 Mayıs tarihilerinde kutlanan Vakıflar Haftası dolayısı ile tüm camilerde vakıfların önemi ile ilgili cuma hutbesi okundu.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanıp okunan hutbenin linkini sizlerle paylaşıyoruz.
https://www.diyanet.gov.tr/tr-tr/Kurumsal/Detay/11535/cuma-hutbesi-kesintisiz-hayir-cesmesi-vakiflar
Vakıflar Hutbesi canlı yayınlandı
https://www.facebook.com/story.php?story_fbid=3274109212819285&id=100006607152649&scmts=scwspsdd
Vakıflar Haftası Hutbesi
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından tüm camilerde Vakıflar Haftası dolayısı ile okutulan cuma hutbesi
Aziz Müminler!
Hz. Ömer (r.a) Hayber’de bir hurma bahçesine sahip olmuştu. İlk defa böylesine güzel bir bahçesi oluyordu. Resûlullah’ın (s.a.s) huzuruna gelerek şöyle dedi: “Ey Allah’ın Resûlü! Ben bu malımla Allah’ın rızasını kazanmak istiyorum. Onu nasıl değerlendirmemi uygun görürsünüz?” Peygamberimizin bu arazi ile ilgili tavsiyesi, asırlar boyu sürecek vakıf medeniyetinin temel taşlarını oluşturacak nitelikteydi. O (s.a.s) şöyle buyurmuştu: “Dilersen aslını vakfet. Mahsulünü de sadaka olarak dağıt.” Bunun üzerine Hz. Ömer, aslının satılmaması, hibe edilmemesi ve miras bırakılmaması şartıyla bahçesini vakfetti.[1]
Değerli Müminler!
Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’in ilahi mesajları ve Peygamber Efendimizin örnek hayatı, İslam tarihi boyunca Müslümanları hayır yapmaya teşvik etmiştir. “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.”[2] ayetini kendilerine şiar edinen Müslümanlar, infakı kalıcı hale getirmeye gayret etmiştir. Hem sahabiler hem de onları takip eden nesiller, vakıfların kesintisiz birer hayır çeşmesi olduğu bilinciyle hareket etmiştir. Böylece İslâm dünyasının dört bir köşesi, iyiliğin insanlığa ulaştığı en değerli kaynaklar olan vakıflarla donatılmıştır.
Kıymetli Kardeşlerim!
Vakıf, Allah’ın sevgisini ve rızasını kazanma umuduyla harcanan malın, kalıcı bir iyilik haline gelmesidir. Vakıf, Rabbimizin ikramı olan servetle, şefkat ve merhamet köprüleri inşa etmektir. Vakıf, müminin kendisine emanet edilen mülkü ibadete dönüştürebilme çabasıdır. Vakıf, insanı incitmeden, sağ elin verdiğini sol ele duyurmadan hayırda bulunmanın adıdır.
Kardeşlerim!
Bencilliği ve hırsı bir kenara bırakarak, cömertliğe ve ihsana yapılan yatırım, vakıf eliyle süregelen bir sevaba dönüşür. Medeniyetimiz, yolcuya barınak, yoksula aş, işsize iş, borçluya destek, öğrenciye aile olan nice vakfa ev sahipliği yapar. Vakıflarımız, yetimler için şefkat yuvası, hastalar için şifa kapısı, muhtaçlar için yardım eli, yaşlılar için huzur vesilesidir. Ormanların, yaralı ve yuvasız hayvanların korunması için kurulan tarihî vakıflarımız, sadece insana değil, canlı-cansız bütün varlık âlemine şefkat nazarıyla bakmanın eşsiz örnekleridir.
Aziz Müminler!
Âlicenap ecdadımızın yurt içinde ve yurt dışında kurmuş olduğu vakıflardan bugün de istifade ediyoruz. Camiler, çeşmeler, hanlar, kervansaraylar, kışlalar, hastaneler, kütüphaneler ve daha nice hayır hizmeti, atalarımızın yadigârı olarak yaşamaya devam ediyor.
Geliniz, geçmişten devraldığımız bu yüce emaneti koruyalım; engin bir gönülle vakıf geleneğimizi güçlendirelim. Mayasında samimiyet olan, yeryüzünde hayrın ve hasenatın, iyiliğin ve güzelliğin hâkim olması için kurulan vakıflarımıza sahip çıkalım.
Kıymetli Kardeşlerim!
Hayırsever milletimizin yardımlarını yedi iklim dört bucakta ihtiyaç sahiplerine ulaştıran Türkiye Diyanet Vakfımız, ülkemizde ve dünyanın kritik coğrafyalarında camiler inşa etmektedir. Ezanı mukaddes bilen milletimiz, Başkanlığımız ve Vakfımız tarafından yakın zamanda başlatılan ve halen devam eden “Bir Tuğla da Benim Olsun” kampanyasına yoğun ilgi göstermektedir. Bu sebeple siz kadirşinas cemaatimize teşekkürü bir borç biliyoruz. Cenab-ı Hak yapmış olduğunuz yardımları dergâh-ı izzetinde kabul eylesin. Gönderdiğiniz en küçük bir yardım belki Kosova’da, belki Cibuti’de, belki de ülkemizin herhangi bir ilindeki üniversite camiinin duvarında bir tuğlamız olacaktır.
Hutbemi Peygamber Efendimizin şu hadisiyle bitirmek istiyorum: “İnsan ölünce şu üçü dışında bütün amellerinin sevabı kesilir: Sadaka-i câriye yani faydası süregelen hayır, kendisinden istifade edilen ilim ve arkasından dua eden hayırlı evlât.”[3]
[1] Müslim, Vasiyye, 15.
[2] Âl-i İmrân, 3/92.
[3] Müslim, Vasiyye, 14