GÜNDEM:
Adalete kurşun ve darbeler

02 Nisan 2015 Perşembe 16:09

 

Son birkaç gündür Türkiye de çok ciddi olaylar yaşanıyor. Elektrik kesintisi, savcının katledilmesi ve emniyete saldırı çok önemli olayların habercisi gibi. Hiçbir şey tesadüfi olmaz, gazeteci ve belgeselci olarak şok flaş olaylardan sonra hemen kendi kendime sorarım Neden Şimdi?  ve arkasından ne olacak?, bu olaydan kim kazançlı çıkacak? Sorularını sorar ve aldığım cevaplar ölçüsünden tarihe not düşerim.

Türkiye’de elektrik kesintisinin arkasında Türkiye’yi dizayn etmek isteyen bazı devletlerin ve Türkiye’de yerli iş birlikçilerin olduğunu inanıyorum. Halen elektrik kesintisinin neden kaynaklandığı açıklanamadı. Bakan araştırdıkları söylüyor. Ben gerek enerji konusunda uzman akademisyen ve yüksel elektrik mühendisleri ile konuştum çok önemli şeyler söylüyorlar. Uzaktan kumanda ile bile bir çok ilin ve bölgenin elektrikleri kesilebilir,. Arızalar çıkartılıp karışıklıklar meydana getirilebilir. Bu sınırlarımızın da çok ötesinden de yapılabilir. Dolayısıyla devletten ve enerji bakanından biran önce açıklama bekliyoruz.

SAVCI NEDEN KATLEDİLDİ?

Türkiye Gezi eylemlerinden sonra çok farklı bir şekilde etkilenmeye insanlar arasında gerginlikler yaşanmaya, toplumsal kargaşa ortama çıkarılmaya en küçük olaydan büyük anlamlar çıkarılmaya başlandı. Kabul etsek te etmesek te büyük bir gerginlik var. Değim yerinde ise herkes burnundan soluyor. Müthiş bir gerginlik ve gerilim hakim. Bu toplumsal barışı dinamikle yen büyük bir tehlike. Gezinin yanında ve karşısında olanlar adeta sinir savaşı yapıyor. Hiç kimse kimseyi dinlemiyor, taraflar her fırsatta birbirinin boğazını sıkmaya çalışıyor. Bu korkunç duruma bir dur denilmedir.

Savcının, adeta sosyal medya üzerinden canlı yayınlar ile terör örgütü tarafından infaz edilmesi üzerinde ciddi olarak durulması gereken bir olay. Bu olayla devletin azziyet içinde olduğunu da gösterilmeye çalışıldı. Devlet aciz olmaz. Devlet adil olur. Ve adalet sadece mülkün değil, devletinde de temelidir savcının kat edilmesi ile adalette katledilmiştir.

Savcı katliamı karşısında topyekûn birlik olunmalıydı ama siyasiler birbirini suçlamaya başladı. Herkes ve her kafadan farklı sesler çıktı. Ülkemiz adına çok yazık. Bu olay domino etkisi yapabilir, Türkiye de başka üzücü olaylarda meydana gelebilir. Başka üzücü olayların meydana gelmemesi için top yekûn terörü karşı birlik içinde hareket edilmeli. Ortak tavır alınmalıdır.

1960 İhtilalinden diğer darbelere kadar birçok askeri darbenin canlı şahidiyiz. Darbeler bu Türk terör olayları toplumsal gerginlikler ve diğer siyasi cinayetlerin ardından gelmekte. Bunu yaşayarak gördük. Terör ve gerginliğin sonucu askeri müdahaleler ile sona eriyor. Türkiye, tarihten ders ve ibret almalıdır. Türkiye bugün birçok sorun yaşıyorsa bunun temelinde darbelerin ve askeri müdahalelerin olduğu acı bir gerçektir. Bu gerçeklerden ders ve ibret alınmalıdır

Askeri darbelerin neye mal olduğu daha önceki yazılarımda gündeme getirmiştim. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi kaleme aldığım yazı ile bugünkü yazımı noktalıyorum.

27 MAYIS DARBESİNİN ARDINDAN (06.02.2014)

27 Mayıs çok şey ifade eder Türk Demokrasi ve Türkiye Cumhuriyeti tarihi için. 27 Mayıs, bir darbedir, bir ihtilaldir, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı işlenmiş bir cinayet ve Türkiye halkının seçtiği başbakanın ve Bakanlarının idam edilmesi demektir. Benim hayatım için ayrı bir anlam ifade eder. Annem oğlum sen Menderes’in devrildiği darbenin olduğu yıl dünyaya geldin derdi. Türk tarihi için de çok önemlidir. Acaba darbe olmasaydı bugün Türkiye ne olurdu sorusu önemli cevap arar. Dünyayı gezen bir belgeselci olarak diyorum ki darbeler olmasaydı, Türkiye bugün çok önemli noktalarda olurdu. Türkiye bugün Avrupa ülkeler gibi gelişmiş noktalarda olurdu. Türkiye uluslararası markalarda çok önemli konuma gelirdi, terörden söz edilmezdi.

 

  Herşey 1960 ihtilali ile yaşandı. Çok partili demokratik hayatın önü kesildi, her 10 yılda bir ihtilaller yapıldı, idamlar yaşandı. Tarihten ders ve ibret alınmadı. Keşke alınsaydı. Biz darbelerin çocuğuyuz, zira hayat miladımız 1960 darbesiyle başlamıştı. Tıpkı annemin ifade ettiği gibi. Daha sonra 12 Mart muhtırasını görmüştük. Ondan sonra sağ sol olaylarında binlerce gencimizin ölümüne şahitlik yaptık, ardından Evren Paşa’nın 80 darbesi ve binlerce gencin idam edilmesi. Sonra da Türk Kürt çatışması, daha sonra laik anti laik çatışmaları, Alevi Sünni mücadeleci ve o ünlü 28 Şubat süreci. Darbeler hep hayatımızın içerisinde yer aldı.

  28 Şubat’a muhatap olarak devrilen merhum başbakan Erbakan ile vefatından 6 ay önce söyleşi yapmıştık. Erbakan’ın 28 Şubat ile ilgili  neler söylediği çok önemli. Bu röportajı internet sitemizden izleyebilirsiniz.  Biz 60 ihtilali ile ilgili bilgileri derleyip toplayıp gelecek kuşaklara İLKTAV olarak bırakmaya çalıştık. Binlerce bilgi ve belgeyi toparladık. Bu belgeleri biz tarihe not düşme adına Gebze Gazetesi olarak dile getirdik.

DARBELER OLMASAYDI

   Türkiye’de anarşi ve terör darbeler sonrası oluştu.  Her darbe öncesi Türkiye uçurumun kenarına getirilmiş, sağ sol olayları, gerginlikler hep böyle başlamıştı. Ve Türkiye hep geriye gitmişti, ekonomik olarak sömürülmüştü. Son 28 Şubat darbesinde ne derseniz deyin Türkiye ekonomik olarak çökertilmişti. Türkiye dışa bağımlı hale getirilmişti. Darbeler hep kendi evlatlarını yemiş ve o dönem darbenin bildirisini okuyan Alparslan Türkeş yargılanmıştı. İhtilal önce çocuklarını yiyor, ihtilali yapanlar birbirlerine düşüyorlardı, işte Alparslan Türkeş Yeni Delhi’ye Büyükelçi olarak sürülmüştü. Peki Menderes idam edildi, neden bir numaralı isme dokunulmadı? Celal Bayar Cumhurbaşkanıydı. Celal Bayar’ın idam edilmemesinin ardından bir çok sebep var. Celal Bayar ile ilgili bir çok iddialar gündeme geliyordu. O dönem çok ciddi şekilde araştırılmalı. Bugün medya kuruluşları sadece timsah göz yaşları döküyor. O günün bütün gazeteleri ele alıp incelenmeli. Başbakan’ın idamıyla sonuçlanan Darbe iyice araştırılmalı. Devri Alem belgesel TV olarak tarihe not düşme adına o dönemin gazetelerini ortaya koyuyoruz. Geçmişten ders ve ibret alarak geleceğimize ışık tutalım.

TÜRKİYE CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNE HAZIRLANIYOR

Bugün Türkiye Cumhuriyeti bir Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanıyor. Gerginlik yine had safhada. Siyasi gerginliklerin ağzında hep kavgalar ötekileştirmeler çıkıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri hep nedameli olarak gergin olarak gelmişti. O dönemle ilgili belgeleri İLKTAV’da akademisyenlerin araştırmacıların bilim Adamlarının dikkatine sunuyoruz. Tarihi yargılamadan yaşanmış tarihimizi hatırlayarak geleceğimize emin Adımlarla bakmak istiyoruz. Bir dönemi yargılamadık biz ama bir dönemde yaşananları biz ekranlara taşıdık. Büyük şair Mehmet Akif tarih ders ve ibret alınmak için vardır diyor. Eğer 60 ihtilalinden ders alınsaydı 1970 muhtırası olmaz ve sağ sol Kavgaları çıkmazdı. Eğer 70 muhtırasından ders alınsaydı 1980 darbesi olmaz ve binlerce gencimiz sağ sol kavgasında ölmez idamlar yaşanmazdı. Eğer 80 darbesinden ders alınsa Türk Kürt kavgası çıkmaz ve on binlerce gencimiz ne solduğu belirsiz bir terör davasına kurban gitmezdi. Eğer 28 Şubat’tan ders aldığımız yok. Bugün gerginlikler ve kavgalar var yine. Türkiye neredeyse 100 yıldır savaşa girmedi ama 50-60 yıl önce savaşa giren Avrupa Ülkeleri bugün Türkiye’nin çok ilerisinde. 1950 yılında Kore savaşında yardıma gittiğimiz güney Kore bugün dünyanın önemli ülkeleri arasında. Bütün olaylar ekonomide düğümleniyor. Türkiye güçlü bir ekonomiye geçebilmesi için güçlü bir siyasi yapıya ihtiyacı var. Ama bugün siyasilerimiz ne yazık ki kavga içerisinde.

  Darbelerle ilgili bugüne kadar yazdığımız tüm yazıları www.gebzegazetesi.com

 ve www.belgeselyayincilik.com adreslerinden okuyabilirsiniz.

banner982
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

Mursec ECO: Kablosuz Nem Alıcı ile Sağlıklı...
Evde veya iş yerinizde keskin rutubet kokusu almak, duvarlardaki hafif kabarmaları fark etmek ya da sabahları...

Haberi Oku