Güzel bir söz vardır. ‘Örgütlü toplum, çağdaş toplumdur.’ Milli kültürümüze baktığımızda ise ‘birlikten kuvvet doğar.’ Birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuz oranda güçlüyüz. Bugün en büyük sorunumuz birlik ve beraberlik içerisinde olamamamız, askeri müştereklerde beraber hareket edemememiz.
Gazetecilik mesleğine başlayalı tam 40 yıl olmuş. 30 yıldır profesyonelce bu mesleği hem yerel bazda hem de Devr-i Alem belgesel program yapımcısı olarak uluslararası alanda yapmaya çalışıyorum. Bugüne kadar gazeteci ve belgeselci olarak gittiğim 80’den başka ülkede yaptığım araştırmaları ve hazırladığım belgeselleri hiçbir maddi beklenti içerisinde olmadan gazete, dergi ve televizyon kuruluşları ile paylaşarak kubbede hoş seda bırakmaya çalışıyorum. Bu çalışmayı yaparken de hiçbir devlet desteği almadan da tamamen kendi özel çalışmalarımla bu kültür çalışmasını yapıyorum.
TÜRK MEDYASININ DURUMU
40 yıllık gazetecilik hayatımda basın meslek örgütleri ve cemiyetlere önem vermeye çalıştık. Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti’nin kuruluşundan, Anadolu Basın Birliğine, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi, Basın Konseyi üyesi, Türkiye Gazeteciler Basın Vakfı Üyesi ve Avrasya Gazete Radyo ve Televizyon Derneği Genel Başkanı olarak Basın meslek örgütlerinin önemine inanan, birlik içerisinde olunursa önemli çalışmaların yapılacağına inananlardanım.
Yıllardan beri Türkiye’de ki basın meslek örgütleri tam anlamı ile bir araya gelerek. Tam bir araya geldik derken, yeni ayrılıklar çıktı. Hiçbir yaptırım gücü olmayan, sadece klasik bir dernek hüviyetinde yüzden fazla gazeteciler cemiyeti, basın meslek örgütü bulunmakta. Son olarak buna federasyon ve konfederasyonlarda dahil oldu. Fakat sadece tabeladan ve sonuç alınmayan toplantılardan başka bir şey yapılamadı. Birlik kuralım derken, yeni ayrılıklara sebep olundu. Şuanda Türkiye’de tam anlamı ile bir dağınıklık yaşanmakta.
TÜRK DÜNYASI GAZETECİLER ŞURASI
Bu dağınıklık ve Türkiye dışında bir şey yapılamamasına üzülen bir grup gazeteci meslek örgütü, gazeteciler cemiyetleri basın vakfının öncülüğünde Türk dünyası gazeteciler federasyonu oluşturmaya çalışarak, çalışmalar yaptık. Bu federasyonun kurucu genel başkan vekili olarak arkadaşlarımız ile önce Eskişehir’de birincisi, Mayıs Ayı sonunda da Tataristan’da ikinci Türk Dünyası Gazeteciler Şurası’nı topladık.
20 ülkeden 100 gazetecinin katıldığı Türk Dünyası Gazeteciler Şurası Tataristan toplantısı çok güzel çalışmalar yaptı. Eksiği ve fazlasıyla örnek bir çalışma ortaya koydu. Bu çalışmanın sonuçları önümüzdeki dönemde daha iyi takdir edilip, anlaşılacak. Sonuç bildirgemizde Türk Dünyası Gazeteciler tarihine not düşülmüş oldu. Birlik ve beraberlik içerisinde olunur ise neler yapacağını ortaya koyduk. Bu konuda ki haber, yazı ve televizyon programları bir çok dilde sosyal medyada da yer almakta. Onlardan bazılarına http://www.gebzegazetesi.com/turk-dunyasi-gazeteciler-surasi-tataristanda-toplaniyor-makale,1065.html , http://www.trthaber.com/haber/turkiye/turk-dunyasi-2-gazeteciler-surasi-sona-erdi-187185.html ve http://www.aa.com.tr/tr/turkiye/518651--turk-dunyasi-2-gazeteciler-surasi-sona-erdi adresindeki linklerini de sizlerle paylaşıyorum.
AVRUPA VE AMERİKA’DA Kİ TÜRK BASINI
Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere Amerika’da çok sayıda Türk gazeteci tarafından yayınlanan gazeteler, dergiler, internet sayfaları, radyo ve televizyon kuruluşları bulunmakta. 1992 yılından beri fırsat buldukça bu ülkelere giderek, sivil toplum örgütleri tarafından konferanslara davet edilip belgesel çekimi yapma imkânım bulunmakta. Her gidişimde bu ülkelerdeki Türk gazetecilerini ziyaret edip, görüşlerini almaktayım. Türk medyası ile ilgili bilgi sormaktayım.
Durum gerçekten içler acısı. Çok ciddi trajlara sahip gazete ve dergilerin bulunduğu, sosyal medyanın yer aldığı Avrupa ve Amerika’da Türk medyası tıpkı Türkiye’de ki gibi darmadağınık. 2014’de Eskişehir’de toplanan Türk Dünyası Gazeteciler Şurası’nın sonuç bildirgesinde; ‘Yurt dışındaki Türk gazeteleri ve medya kuruluşlarına Anadolu Ajansı’nın ücretsiz veya sembolik ücretle haber servisi yapma” önerisinde bulunmuştuk. Bu önerimiz Anadolu Ajansı’nın değerli Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü tarafından olumlu karşılandı ve haber noktasında yurt dışındaki medya kuruluşlarına imkân sağlandı. Şimdi bu medya kuruluşlarımızı bir arada toplayacak, birlik ve beraberliği kuracak çalışma yapma zamanı.
Bu konuda öncelikle Türk Dış İşleri Bakanlığı Enformasyon Daire Başkanlığı ile Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’ne tarihi bir görev düşmekte.
BASIN YAYIN VE DIŞ İŞLERİ BAKANLIĞI’NA GÖREV
Buradan Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü ve Dış İşleri Bakanlığı Enformasyon Genel Müdürlüğü Başkanlığı’nı tarihi göreve davet etmek istiyorum. Gerçekten Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü’nün yurt dışındaki Türk medya kuruluşlarına bu kurumlarımız da önem verse medya kuruluşlarımızın en azından asgari müşterekte bir araya getirecek organizasyonlar ve çalışma grupları oluşturabilseler çok büyük hizmet yaparlar.
Bu taleplerimizin sadece yazıda kalmaması için özellikle Avrupa ve Amerika’daki yaptığım araştırma ve çalışmaları Türk medyasının durumunu bir rapor haline getirip bu kuruluşlarımıza Türkiye Devleti’nin sahip çıkması konusunda hem Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve hemde Başbakan Sayın Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’na yazılı bir rapor sunmak istiyorum. Gerçekten Avrupa ve Amerika’da çok güzel gazeteler etkin yayın organlarımız ve çok özel gazeteciler var. Kendilerini de buradan kutluyor, başarılar diliyorum.