Dünyanın gözü önünde Suriye’nin Halep kentinde büyük bir soykırım yaşanıyor. Halep’de ki insanlık dramına canlı şahitlik yapmamamıza rağmen, hiçbir şey yapmıyor veya yapamıyoruz. Medeni geçinen dünyanın gözü önünde işlenen soykırım ve savaş suçuna sayıları 60’ı bulan İslam ülkeleri de sessiz. Türkiye devleti burada ki soykırımı durdurmak için var gücüyle çalışmasına rağmen yeteri kadar etkili oluyor.

Bugünler elbette geçecek. Vahşet ve soykırım bir gün sona erecek, insanlar, İslam Dünyası ve Türkiye insanı olarak vicdanlarımızla baş başa kaldığımızda Halep Soykırımı ve vahşetine neden sessiz kaldığımızın vicdan azabı bizi kahredecektir. O gün vicdan azabı çekmemek için bugün bir şeyler yapalım. İmkanlarımız ölçüsünde tepki koyalım. Yardım kuruluşlarına yardım yapalım. Hiç bir şey yapamazsak elimizi açıp dua edelim.

 Halep, herhangi bir yer değil: İnsanlık tarihi ile yaşıt. Halep adı, İbrahim peygamberin süt veren ineğinden gelmekte ve Halep süt veren manasındadır. Peygamber efendimiz başta olmak üzere bir çok Büyük peygamberlerin gelip geçtiği yerdir. 25 bin sahabe-i Kiram efendimizin yaşadığı, mezarlarının bulunduğu kutsal topraklardır. Emevi Devleti’ne başkentlik yapmıştır. Selçuklular Hüküm sürmüştür. Osmanlılar asırlarca Suriye ve Halep de kalmıştır.

Halep ve çevresinde bugün 5 milyona yakın insan yaşıyor. Bunun yüzde 50’sini Araplar, yüzde 40’ını Türkmenler ve diğer yüzde 10’unu farklı etnik milletler oluşturuyor. Halep, gerçekten görülemeye değer bir şehirdir. İlk kez Halep’e 2000 yılında gitmiştim. O zaman zalim baba Esad Halep’i yönetiyordu. İkinci kez de 2007 yılında Halep’e gittim. Oğul Esad göreve gelmişti.

Başta Şam-ı Şerif olmak üzere Busra, Hama, Humus ve Halep’de belgesel çekmiştim. Çektiğim belgesellerin ham görüntüleri elimizde. Hazırladığım 2 bölümlük belgesel bir çok TV kanalında yayınlanmakta. Halep’de insanların samimiyetini, Esad ailesi ve Baas Rejiminin insanlar üzerindeki baskısına şahit olmuştum. Suriye’de ki Türkmenlerle konuşmuştum. Deyim yerindeyse Halep’de tarihe not düşüp zamana noterlik yapmıştım. Suriye ve Halep ile ilgili yazdığım yazılar www.gebzegazetesi.com, www.belgeselyayincilik.com sitelerinde yayınlanmakta. Canlı makaleyi izlemek Gebze Gazetesi facebook sayfasından izleyebilirsiniz.

 
Evet, Suriye ve Halep kan ağlıyor. İnsanların canlı canlı yakılarak, bombalanarak ölümlerine şahitlik yapıyoruz. İnsanlık adına, İslam Dünyası adına ve Müslümanlar adına utanç verici. Halep’e ve Suriye’ye sahip çıkalım. Bu konuda canlı bir makaleyi facebook sayfamızdan sizlerle paylaştım. Ayrıca Halep ile ilgili değişik kaynaklardan derlediğim bilgi notunu sizlerde paylaşıyorum.

Suriye, Halep, 15 Mart 2011 yılından beri kan ağlıyor. Görülmemiş bir soykırım yaşanıyor. ABD, Büyük orta Doğu Projesi ile bölgeyi kan gölüne döndürdü. Irak işgalinden sonra yıllardır devam eden kan ve göz yaşına Rusya da ortak oldu. Türkiye, işin bu durumlara geleceğini ön görememişti. Eğer ön görseydi Türkiye mutlaka daha farklı politikalar izleyebilir, zalim ABD’nin sinsi ve kahpe planını ters yüz edebilirdi.


Artık ne olduysa oldu. Suriye’de yaşanana insanlık dramını Türkiye devleti ve Türk insanı var gücüyle durdurmaya, Suriyelilere  kucak açmaya ve sahip çıkmaya çalışıyor. Fazla değil, 100 yıl önce de Osmanlı yıkıldığında Balkanlar’dan, Kafkaslardan ve Anadolu’dan tıpkı Suriyeliler gibi Muhacirlikler yaşamıştık. Biz savaşın, sürgünün, soykırımın ne olduğunu bilenler olarak Suriyeli kardeşlerimize sahip çıkalım Halep’te ki vahşete dur diyelim. Halep ile derlediğimiz yazıyı
www.gebzegazetesi.com adresinden izleyebilirsiniz.


HALEP


Halep merkezinin 2007 nüfusu 1.7 milyon civarında olup, Halep'e bağlı olan yerleşim yerleri ile toplam nüfusu 4.393.000 'dir. Halep Arapça'da ve diğer bazı Sami dillerinde süt veren demektir. Halep ilinin de merkezidir. Halep, Osmanlı İmparatorluğu'nun en önemli kentleri arasında yer almış, Türkçe deyimlere ve Türk edebiyatına yerleşmiştir. "Halep oradaysa arşın burada" deyimi, Aşık Ömer'in "İşte geldim gidiyorum şen olasın Halep şehri" beyiti, Aşık Emrah'ın sevdiğini Halep'te araması, Kerem'in Aslı'nın ateşine Halep'te yanıp kül olması bu meyanda sayılabilir.

 

Osmanlı İmparatorluğu'nda Bursa ve İstanbul'dan sonraki en önemli dokumacılık merkezi Halep olmuştur. İpekli dokumaları ve meşhur sabunları Halep'in en önemli ihraç malı olmuştur. İstanbul'dan sonra ikinci en büyük ticaret merkezi ve altın çarşıları Halep'de olmuştur. 1500'lü yıllardan itibaren Venedikliler, İngilizler, Fransızlar ve Hollandalılar Halep'te konsolosluklar ve acentalar kurmuştur. Osmanlı'da ilk mason locası da Halep'te kurulmuştur. Osmanlı arşivlerinde yer alan hicri 1304 tarihli bir vesikada, Halep'te İngiliz konsolosu Handerson'un riyasetinde Farmason Locası namıyla bir gizli teşkilat kurulduğu bildirilmektedir. Arap harfleriyle ilk matbaa İstanbul'dan önce Halep'e uğramıştır.

 

Osmanlı şehirciliğinin klasik bir örneği olan Halep'in özelliklerinden biri de Kayşani ismindeki taş cinsinin yapılarda kullanılmasıdır. Halep Kalesi, hanlar, hamamlar, çarşılar, camiler (Halep Ulu Camii dahil), medreseler bu taşlardan yapılmıştır. Halepliler günümüzde bile evlerini taş kaplama yapmaya devam etmektedir. Selçuklu, Eyyubi, Memlük ve Osmanlı izlerini taşıyan Halep; Bursa, Konya, İstanbul'un bir alaşımı gibidir.

 

Halep'te birçok etnik kökenden topluluk yaşamaktadır. Halep'in nüfus yapısı esas itibari ile Arap ve Türkmen'lerden oluşmaktadır çok az sayıda Ermeni, Süryani, Yahudi, Kürt, Çerkez de şehirde yaşamaktadır. Şehir merkezinin nüfusu 2011 tahminine göre 1.7 milyon, çevresi ile birlikte 4 milyondan fazla olduğu tahmin ediliyor. şehrin tahmini nüfus oranı ise şöyledir; 50% Arap, 40% Türkmen, 10%'unu da Ermeni, Asuri, Yahudi, Kürt ve Çerkesler teşkil etmektedir. Ulaşım karayolu, havayolu ve demiryolu ile sağlanmaktadır. Şehirdeki yurtiçi-yurtdışı uçuşlara açık olan Halep Havalimanı, Suriye'nin ikinci en büyük havalimanıdır.

 

Halep, "2006 İslam Kültür Başkenti" unvanını kazandı, ve aynı zamanda 2011 yılında Suriye İç Savaşı ve Halep Muharebesi'nin başlangıcına kadar olan tarihi yerleri başarılı restorasyonlar dalgasına tanıklık etmiştir.


SURİYE VE HALEP İÇ SAVAŞI


15 Mart 2011'de Suriye'de başlayan protestolar, birkaç ay sonra, 12 Ağustos 2011 tarihinde, Halep'te hükümet karşıtı protestolar olarak kentin Sakhour ilçesinde de dahil olmak üzere, Halep'in çeşitli ilçelerinde gerçekleştirildi. Binlerce protestocuların arasından en az iki protestocu Sakhour'daki bir gösteri sırasında, güvenlik güçleri tarafından vurularak öldürüldü. İki ay sonra hükümet yanlısı bir gösteri, Saadallah Al-Jabiri Meydanı'nda gerçekleştirildi.

Temmuz 2012'de, çatışmalar ciddi şekilde Halep'e ulaşmıştır. O zamandan beri sivil savaşın genellikle yerleşim alanlarında Halep, "en yıkıcı bombalama ve ateşli mücadelelerde yerini almıştır". Uluslararası insani kuruluşlar tarafından tahmin edilen rakama göre 13,500 kişi öldürüldü.

 

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981